Arif Ünver [email protected] Arif Ünver

GİP'’te insider’'a açık kapı kapatılmalı

24 Haziran 2013, 00:00 - -

Değerli tasarruf sahipleri, değerli otoriteler, sermaye piyasamızın hisse senetleri bacağında bir türlü arzu edilen nitelikte hisse senedi stoğu büyüklüğüne ulaşamıyor oluşumuz en önemli sorunların başında geliyor…
 
Hisse senedi stoğunun artırılması adına, 2013 yılı öncesinde başlatılan halka arz seferberliğinde, niceliksel yaklaşım modeli benimsenmiş ve esnek bir politika izlenmiştir. Neticede son derece başarısız bir süreç yaşanmıştır. Gelinen noktada nicelikten ziyade niteliksel yaklaşımın önemli olduğu geç olsa da fark edilmiş ve 2013 yılı içerisinde halka arz stratejisi değiştirilmiş, SPK tarafından bir takım düzenlemeler yapılarak, nitelikli halka arzların olması için, gerek halka arza aracılık şartları gerekse halka açılacak firmalara bir takım yeni şekil şartları getirilmiştir. 

2013 yılı öncesi niceliksel yaklaşımın bir parçası olarak ortaya konan gevşek politikanın bir uzantısı olarak o zamanki adıyla İMKB’de Gelişen İşletmeler Piyasası (GİP) adında bir Pazar oluşturulmuş ve son derece esnek ve gevşek şartlar ile küçük diyebileceğimiz ölçekteki firmaların borsaya kote olması sağlanmıştır… Düzenleyici tarafından tamamen iyi niyetle, piyasanın büyümesi adına oluşturulan Pazar, son derece önemli sakıncaları da beraberinde getirmiştir…
 
Tabi bu noktada değinmeden geçmek istemediğim bir husus var; borsamıza ölçek olarak büyük ve karlı firmaların gelmesini isterken aynı zamanda küçük firmalarında gelmesini, sermaye piyasalarından sağladıkları kaynakla büyümesini de önemsiyor ve arzu ediyoruz fakat, büyük küçük ayrımı yapılmaksızın, halka açık/açılacak firmaların bütününün kabul edilebilir bir düzeyde şekil şartlarını sağlamalarının son derece önemli ve hassas bir konu olduğunu da ifade etmek istiyoruz… 

Şimdi gelinen noktada GİP’i rakamlarla ortaya koyalım; GİP’te işlem gören firmaların 21 Haziran 2013 tarihi itibarıyla piyasa rakamlarına göre toplam piyasa değeri 465 milyon TL civarı, halka açıklık oranlarına göre alınıp-satılabilir (mcap) kısmının büyüklüğü ise 100 milyon TL’nin hemen altında… Buradan yola çıkarak GİP’te işlem gören firmaların ortalama halka açıklık oranının %21 olduğunu görüyoruz… Ve GİP’te işlem gören firmalarda tasarruflarını değerlendiren kişi sayısının da yaklaşık 5000 olduğunu biliyoruz (yetkililerden aldığımız bilgidir). Neticede GİP’te işlem yapan tasarruf sahiplerinin, kişi başına elde tuttuğu hisse senedi miktarı ortalama 20.000 TL civarı, sermaye piyasamızın mevcut şartlarına göre hiç de küçümsenecek bir rakam değil. 5000 kişi ve kişi başına ortalama 20.000 TL, tasarruf sorunu olan ülkemizde son derece önemli bir rakamdır… 

Evet, GİP’te işlem gören firmaların sahip olduğu önemli bir esneklik ve bizi kısmen rahatsız eden konuya temas etmek isterim… 

Değerli tasarruf sahipleri, değerli otoriteler, Gelişen İşletmeler Piyasası’nda bulunan firmalara, diğer kote firmalar gibi yılda 4 dönem (3-6-9-12) mali tablolarını kamuoyuna açıklamak yerine, altı aylık ve yılsonu olarak açıklama yükümlülüğü (kolaylığı) var ve bağımsız denetimden geçmiş hali sadece yıl sonu mali tabloları için yükümlülük… Şimdi tam bu noktada, GİP’te işlem gören firmaların, tüm dönemlerine (3-6-9-12) ilişkin mali durumunu borsadan satın alarak ortak olanlar göremeyecek ama şirketin muhasebecisi, yöneticisi vs görecek! Bu adil bir durum mudur? İkincisi, küçük ortak ne olup bittiğini bilemeyecek ama şirket tarafındakiler bilecek ki, bu insider’a açık kapı bırakır… Ortada tamamen iyi niyetlerle dizayn edilmiş bir GİP var ama, şeffaflık ilkesi ile çelişen bazı durumlar, iyi niyetin suiistimal edilebilmesine açık kapıları da içerisinde barındırmaktadır… 

Sonuç olarak, denebilir ki, tasarruf sahipleri risk bildirim formlarını imzalıyor vs… Ama takdir edersiniz ki bu detaylar son derece teknik işlerdir, uzmanlık ister… Asli işi başkaca olan tasarruf sahiplerinin tüm bu detaylara hakim olmasını beklemek haksızlık olmaz mı? Ve diyebilirsiniz ki; kurumsal mekanizmalarla piyasaya girsinler, bireysel iş yapmasınlar. Bu konuyu biz de önemsiyoruz, şimdi moda bir yaklaşım var; kurumsal yatırımcı, portföy mekanizmaları kulağa hoş geliyor ama ilgili mekanizmaların altlarının çok dolu olmadığı da aşikar… Neyse konular zincirleme birbirine bağlı uzatmayayım… Halka açılmayı kolaylaştırmak önemli olmakla beraber, ilgili halka arzlara teveccüh gösteren tasarruf sahiplerini de zora sokmayıp, her iki tarafın menfaatlerini beraber ele almak sağlıklı ve kalıcı bir modeldir. Her ne pahasına olursa olsun niceliksel yaklaşımla skor peşinde olmak yerine nitelikli bir piyasa adına enerji harcamak, daha kalıcı ve pozitif neticeler sağlayacaktır… Ayrıca ifade etmek isterim ki; kurumsal yatırımcı zaten bu tip mecralardan uzak durur, mevcut bilinçsiz mecra olmasa kim teveccüh eder bu tip ortamlara? Vatandaş almasaydı, okusaydı, baksaydı gibi yaklaşımları kesin ve net bir dille reddediyoruz. Milli menfaatlerin savunulması bireyden başlar, yukarıya doğru gider. Ülkemizin en önemli sorunlarının başında gelen tasarruf açığı ortada iken, tasarruf sahibinin korunmasının önemi daha iyi anlaşılmalı, saygılarımla… Sağlıklı sermaye piyasası, Türkiye’nin sigortası…
@arfunvr

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
YAZARIN DİĞER YAZILARITümünü Göster