Arif Ünver [email protected] Arif Ünver

Gerçekten yatırımcı korunmak isteniyorsa…

06 Haziran 2013, 00:00 - -

Sermaye piyasamızın arzu edilen yapıya kavuşması adına, 2013 yılı başından bu yana, finansal şantiye kurulmuş ve gerekli çalışmalar hızla yapılmaya başlamıştır.
SPK Başkanımızın da ifade ettiği gibi, özellikle yeni Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu bir Sermaye Piyasası Kanunu olması son derece önemli bir noktadır.
Diğer taraftan 6362 sayılı yeni SP Kanunu’nun ana maddelerinin alt düzenlemelerle kuvvetlendirilmesi çalışmaları da önem arz etmekte ve yoğun bir tempo ile çalışıldığını görmekteyiz.
Tam bu noktada birkaç konuya temas etmekte fayda görmekteyiz ki, yapılan çalışmalar tam manasıyla amaca hizmet etsin…
Bunlardan birincisi; Yeni TTK yer alan 462. Madde’nin 3. Kısmı’nda yer alan “Bilançoda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonların bulunması hâlinde, bu fonlar sermayeye dönüştürülmeden, sermaye taahhüt edilmesi yoluyla sermaye artırılamaz” bölümü. İlgili madde Sermaye Piyasası Kanunu’nun 12. Maddesi’nin 6. Kısmı’nda ise “6102 sayılı TTK’nın 346. Maddesi ve 462. Madde’nin 3. Kısmı halka açık ve halka açılmak üzere Kurula başvuran ortaklıklara uygulanmaz.” bölümü…
Yukarıdaki kanun maddeleri bize ne diyor? Diyor ki; TTK’ya göre eğer firmanın bedelsiz sermaye artırımı yapacak fonu varsa, bedelli sermaye artıramaz. Ama ‘bedelsiz sermaye artırımı yapabileceği rakam kadar eş zamanlı olarak aynı oranda hem bedelli (taahhüt) hem bedelsiz sermaye artırımı yapabilir’, şeklinde sınırlandırılıyor. Fakat SP Kanunu’nda halka açık veya açılacak firmalar bundan istisna oluyor. Ticari hayatın bütününü ele aldığımızda halka açık firma ortaklarının canını sıkacak bir durum ortaya çıkıyor. Kanaatimizce bu nokta önemli bir detaydır ve ele alınmalıdır… Açıkçası halka açık olmayan firma ortağı ile halka açık firmanın küçük ortaklarına farklı yansımaları olabilecek bir konudur, tekrarlamak gerekirse ticari hayatın bütününe baktığımızda TTK’daki hükmün halka açılacaklara istisna fakat halihazırda halka açıklara TTK’daki gibi muamele edilmesi gerekliliği vardır…
Sonuç olarak iki kanunu karşılaştırdığımızda ortaya çıkan tabloda, halka açık olmayan firmaya ortak olursanız, bedelsiz potansiyeli varken bedelli sermaye artırımı olamıyor fakat eş anlı olarak aynı oranda bedelsiz oluyor fakat halka açık veya açılacak olanlarda bedelsiz potansiyeli varken bedelli tek başına olabiliyor… Elbette ki halka açılacak yeni firmalarda bedelsiz potansiyeli varken bedelli olur çünkü bu modelle halka açılırlar… Sonuç net; halihazırda halka açık firmalara da TTK’daki 462. Madde’nin 3. Kısmı uygulanmalı, eğer ki gerçekten yatırımcı korunmak isteniyorsa…

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
YAZARIN DİĞER YAZILARITümünü Göster