Orhan Pala [email protected]

Borsa dolandırıcılarının yeni taktikleri

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), yeniden piyasa dolandırıcılarının korkulu rüyası haline geldi. Daha sağlıklı işleyen, yatırımcıların güvenini kazanmış piyasa oluşturulması için önemli adımlar atıyor. Artık yapanın yanına kalmıyor!.. SPK'nın Goldaş kararı yatırımcılar cephesinde büyük takdir topladı. Herkes umutlandı.
Piyasa bozucu eylemlere karışan patronlar ve manipülatörlerden yargı yoluyla bir bir hesap soruluyor.
Piyasa dolandırıcıları ise yatırımcıların cebini boşaltacak yeni taktikler geliştiriyor. Yatırımcıları mağdur eden yeni taktiklerin başında da tahsisli sermaye artırımları ve birleşmeler geliyor.
Taktik çok basit; önce halka açık bir şirket satın alıyorsun, sonra halka açık olmayan şirketi bu şirket ile birleştiriyorsun ya da satıyorsun. Büyük bir kısmı borç batağı içerisinde olan şirketi dolaylı olarak halka açık konuma getiriyorsun. Bu satın alma ve birleşme nedeniyle halka açık şirket, patronun diğer şirketine borçlanıyor, bunun karşılığında ise tahsisli sermaye artırımı yapılıyor. Bütün risk halka açık şirketin üzerine yıkılıyor. Birleşme ya da satın alma sonrası ortaya çıkan yeni hisseler ise birleşme fiyatının yarısına borsada satılıyor. Paralar, patron, çantacı ve piyasa dolandırıcıları arasında paylaştırılıyor.
Bugüne kadar gerçekleştirilen birleşme ve satın alma işlemlerinin tamamına bakın, senaryo aynı. Ortak, 3 ay önceki birleşme rakamının yarı fiyatına borsada hisse satıyor. İnsaf! 3-5 patron ve piyasa dolandırıcısının cebi dolacak diye bütün piyasanın geleceği riske atılıyor. Zaten sığ olan piyasada hissedeki fiyat hareketleriyle yatırımcılar bir bir avlanıyor.
Geçmişte manipülasyon damgası yemiş isimler, çantacılar, kendisini finans dâhisi olarak tanıtanlar şimdi bu işleri kovalıyor.
İşi biraz daha ileriye götürenler de var. Bazıları daha kolay hisse satmak için birleşme ve satın alma sonrası yeni ortaklık açıklamaları yapıyor, bazıları maden şirketlerine talip oluyor, bir kısmı da enerji santralleri alımı için girişim başlatıyor.
Bu arada,  birleşmelerde bağımsız denetim ve değerleme şirketleri de en az patronlar ve manipülatörler kadar suçlu! Neden patronlar birleşme sonrası  değerleme fiyatının çok çok altında hisse satıyor? Birleşme öncesi kıymetli olan şirket, borsaya gelince değersizleşiyor mu? Değerleme şirketleri bu tablonun ortaya çıkmasına çanak tutuyorlar. Tabii karşılığını da alıyorlar.
Normal yollardan halka açılması mümkün olmayan, borç batağına sürüklenmiş ne kadar şirket varsa aynı yöntem uygulanıyor.
Patronların aklını çelen, kendi çıkarları için tüm piyasanın geleceğini riske atan isimleri ise bütün piyasa tanıyor. Toplasan bir elin parmaklarını geçmezler…
Hepsinin akıl hocaları aynı…
Bunlar da temizlense halka arz seferberliği de yatırımcı seferberliği de kısa sürede başarıya ulaşır.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.