Borsada işlem gören şirketlere uzun vadeli beklentilerle yatırımda bulunmak düşük riskle kazanç elde etmenin önemli yollarından biridir. Ancak hemen belirtmek gerekir ki işlem gören herhangi bir hissenin alınması tek başına kazanç elde etmek için yeterli değildir. Ayrıca alım yapılan şirketin büyüyen bir yapıya sahip olması gözetilmeli. Gelir ve kârlılık noktasında zarar eden ya da temettü vermeyen bir şirkete yapılacak yatırımın uzun vadeli de olsa kazanç sağlaması hayli zayıftır. Diğer taraftan kimi şirketlerin dönemsel ya da sosyal ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak gelir ve kârlılığının artması kadar zayıflaması da mümkündür. Bununla birlikte söz konusu firmaların geleceğine dair bir kaygı yoksa böylesi dönemlerdeki çalkantılara rağmen uzun vadedeli hedefler için beklenmesinde sorun olmayacaktır. Neticede uzun vadeli hedefler 1-2 yıl olabileceği gibi 15-20 yılı da kapsayabilir. Hangi zaman diliminin hedeflendiği bu noktada önem kazanmaktadır. Türk Hava Yolları, Türkiye’de olduğu kadar uluslararası ölçekte de önemli bir kuruluş. Firma pandemiden kaynaklı uçuşlardaki kısıtlamaya bağlı olarak geçtiğimiz yıl zarar etti. Bu süreçte kargo taşımacılığını öne çıkaran firma 2021’in ilk çeyreğinde kâra dönmeyi başardı. Şirket son beş yılda ilk defa ilk çeyrekte kâr açıklıyor. Diğer taraftan kargo faaliyetlerini daha etkin kılabilmek için bu faaliyetlerini bölünme suretiyle ayrı bir firma üzerinden götürecek. Tüm bunlardan ayrı olarak yaz sezonunda kısıtlamaların daha da azalıp normalleşmeye geçilmesiyle birlikte gelir ve kârın da artması sürpriz olmayacaktır. Geçmiş yıl verileri incelendiğinde ise temettü ödeme noktasında sıkıntılı olduğu görülüyor. En son kâr payı dağıtımı ve bedelsiz sermaye artırımını 2013 yılında gerçekleştirdi. Sektör insan sirkülasyonundan doğrudan etkilenen bir yapıya sahip. Bu da firmanın ileriye dönük daha temkinli hareket etmesine yol açarken temettü dağıtımı noktasında çekingen kalmasına sebep oluyor. Kuşkusuz turizm sektörünün açılmasıyla birlikte artan yolcu sayısına bağlı hisseye ilgi de yoğunlaşabilecektir. Fakat uzun vadedeli hedeflerde büyüme kadar düzenli temettü ödenmesinin de önemli olduğu göz ardı edilmemeli.