E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemYıldırım: Boğazın altından iki köprü arasına tünel---

Yıldırım: Boğazın altından iki köprü arasına tünel

Yıldırım: Boğazın altından iki köprü arasına tünel
15 Haziran 2019 - 03:56 borsagundem.com

İstanbul'da metro ağını 518 kilometreye çıkaracaklarını belirten AK Parti İBB Başkan Adayı Yıldırım, "Boğazın altından, iki köprü arasından üç katlı bir tünel projemiz de var" dedi

BBC Türkçe, Cumhur İttifakı'nın AK Partili İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Binali Yıldırım ile bir röportaj yayınladı. Ece Göksedef'in imzasıyla ilgili röportajda Yıldırım önemli açıklamalarda bulundu. 

Yıldırım'ın sorulara dönük yanıtlar şöyle: 

Seçim çalışmalarınızı takip ediyor, sizinle ilgisini görüyoruz. İstanbullularla görüşürken sizden en çok talep ettikleri, sorun olarak en fazla dile getirdik şey nedir?

İstanbul'la ilgili ön plana çıkan sorunların başında trafik ve yaklaşıyor. Daha sonra otopark, yeşil alan, limanların yetersizliği, kentsel depremsel dönüşüm gibi konular. Bunlarla ilgili dönüştürme vaatlerimiz var.

2004'ten bugüne AKP'li belediyeler tarafından İstanbul'da yönetiliyor. O zamandan bugüne yapılamayan ne eksik varce, sorunların çözülememesinin nedeni nedir?

Şöyle ki; İstanbul'da bir şehir. İstanbul gittikçe her gün büyüyor, büyük şehirlerin büyüsü de büyüdükçe arıyor da büyüyor. O zaman İstanbul'daki araç sayısı, bugünkü araç miktarının üçte birinden daha azdı. Şimdi refah yükselt, herkes özel araç aldı.

Londra'yı düşünün, Londra'da sorun bitiyor mu? Mesela merkeze girişlerde yarışmalar getirildi, paralı giriş yapıldı. Niye? Şehrin trafik sorunu nasıl ayarlanabiliyor Sorunlar hiçbir zaman bitmez, sorun olmayan ölülerle delilerdir. Yaşayan herkesin sorunu olacak ama sorunu çözecek de bir irade, bir güç olacak.

Biz 1994'te Cumhurbaşkanımız belediye başkanı orada bu şehirde su akmıyordu. Sokakları çamurdan, çukurdan geçilmiyordu. Üstelik hava kirliliği odada yaşamı tehdit eder boyuta geldi. Çöp yığınları patlama riskiyle karşı karşıyaydı. Hatta patlamış; insanlar hayatını kaybetmişti. Susuzluktan kolera salgını vardı. Ama bütünlerini bugün konuşmuyoruz, hiç kimse bugünlerinizi konuşmuyor.

İnsanların döngüsü değişiyor. Daha çok yeşil alan istiyorum. Yeşil alan bugün yaparsınız, şehir büyüdü, nüfus büyüt. Yarın ister var, yarın da yapacaksınız. İnsanlar evlerini istiyor, bunu da yapıyor ve dönüşümü yapıyor. Cenaze töreni, cenaze töreni, cenaze töreni. Önemli olan bunu çözecek bir iradenin olması.

AK Parti iktidarlarında yerel yönetimler bir başarı öyküsüdür. AK Parti'ye geçtikten sonra belediyelerin öyle temel sorunu kalmadı. Daha fazla, bu şehirde olan olan ne? Ekonomisinin büyütülmesi, milyonlarca gence iş yönetimi, yatırımcıların buraya geleceği bekleniyor ... İstanbul'un kongre, fuar turizminde, sağlık turizminde çok daha büyük potansiyel var. Çünkü İstanbul, dünyadaki sağlık hizmetlerinin en iyi verildiği 5. şehir.

Eğitim turizmi… İstanbul'da 51 faal üniversite var. Bunlarda yabancı maddeler her yıl bilgi artıyor. Önünde gelmesi…

Deniz turizmi, İstanbul için çok önemli, cazip bir turizm alanı. Çünkü İstanbul bir açık hava müzesi. Üç medeniyetin izleri var; Bizans, Osmanlı ve Roma İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti… O bakımdan İstanbul'un tarihi dünyası burada çok ciddi avantajları var. Bu avantajları şehir ekonomisine katma değerine göre çevirmek için belediye başkanının şehri paydaşlarıyla yapacağı çok önemli işler oluyor.

'Bundan daha iyisi istiyor'

1994'ten itibaren bu yana yönlendirmeyi seçin bahsettiniz. Bir yandan da dediğiniz gibi çok büyük bir şehir İstanbul. Peki bunlara rağmen bu kadar uzun bir süre önce ne kadar uzun süre oldu hâlâ sürüyor olmasının sebebi nedir?

Herhalde anlatamadım. Sorun dediğiniz şey; insanlar daha konuşuyor istiyor. Daha hedefi istemek herkesin hedefidir. Siz, kendi durumunuzu daha iyileştirmek istemez misiniz? Yaşam şartlarının, sosyal faaliyetlerinizin daha iyisinin olmasını istersiniz. Bunun arayışı içinde olursunuz. Daha iyi bir iş bul buluyor zaman işinizi değiştirirsiniz. Şehrin istekleri de, daha fazlasını elde etmek için var. Yoksa bunu sorun gibi göstermek yanlış olur. Temel gereklerinizi göremiyorsanız sorun vardır. 1994'te vardı; su akmıyordu musluklardan, sokaklarda çöpten geçilmiyordu, hava kirliliğinden nefes alamıyordunuz. O zaman sorundu, şimdi bu sorun yok.

Şimdi sorun nedir? Şehir büyüdü, trafiği büyüt. Trafik daha akışkan hale nasıl getirilir? Bunun yolu da toplu ulaşımı yaygınlaştırmak. Metro ağlarını yaygınlaştırmak. 1994'te bu şehirde 40 kilometre metro vardı, şimdi 233 kilometre metro var. Önden 5 yıl içinde 518 kilometre metro ağı olacak. O zaman ne olacak? Toplu dağıtımın yüzde yüzdesi 48'e çıkacak. Şu anda ne kadar? Yüzde 18. Bakın İstanbul'a niye yapılmadı diyor. İstanbul'a 10 yıl 4 tane büyük proje yapıldı. 2 köprü, Marmaray ve Avrasya Tüneli. Onlar için ülkeler eşi olmayan projeler.

Yeni mega projeler de var vaatleriniz arasında. Onlar nedir, biraz bahsedebilir misiniz?

Bir kere metro ağını 518 kilometreye çıkaracağız. Avrupa yakasında, Asya'da hemen hemen insanlar, İstanbullular, evinden çıkıp onu 10 dakika yürüdüğü zaman bir metro istasyonuuyla karşılaşacak. Bu çok önemli, iddialı bir taahhüt. Bunu yapmakız.

İkincisi yine boğazın altından, iki köprüdeki üç katlı bir tünel projemiz var. Bu Söğütlüçeşme'den başlayıp Mahmutbey'e kadar giden bir şapka.

Bunun dışında yeşil koridorlar projemiz var. İstanbul'un TEM'in üzeri, kuzeyi gelen kuzey ormanlarıyla kaplı. Yapılaşma ise İstanbul'un arazisinin sadece yüzde 20'sinde var. Ama burada dikey, kuzeyden güneye, yeşilden maviye, denize açılan dereler var. Bu dereler vaktiyle yapılaşmayla ortadan kaybolmuş. Bu dereleri tekrar açacağız. Etrafına Hem Taşkın Koruma Amaçlı Hem de Yürüyüş Yolları, Piknik Alanları, Bisiklet Yolları Yönlendirme. Orada denizle, maviyle yeşili birbiriyle buluşturup orada işten arta kalan saatlerinde nefes alacağı yerlerde yaparakcağız.

'O zaman da proje anlattım, şimdi de proje anlatıyorum'

31 Mart'tan 23 Haziran'a değişen seçim kampanyasını sormak istiyorum. O dönem daha çok bekâ söylemi öne çıkıyordu. O söyleme ne oldu? Şimdi daha çok vaatler ön plana çıkıyor. Bunun sebebi nedir?

Şöyle ki; eğer beni takip ettiyseniz ben kampanya boyunca hep İstanbul'u anlattım. O zaman da proje anlattım, şimdi de proje anlatıyorum. Benim kampanyamda herhangi bir değişiklik yok.

Partinizin kampanyası o şekildeydi…

Genel politikalar tabii ki her zaman, seçimden seçime değişen şeyler değildir. Türkiye'nin bir terörle mücadele gerçeği göz ardı edilemez. Hem FETÖ'yle hem PKK'yla mücadele ediyoruz. Bu mücadele bekâ mücadelesidir.

(Beka) 23 Haziran seçiminde hiç öne çıkan bir söylem olmadı

Ben en baştan beri İstanbul seçimi diyorum ve İstanbul seçimine yönelik, İstanbullulara ne yapacağız, bunları anlatıyoruz. Ama bu bir ittifaklar mücadelesi. İttifaklar seviyesinde ülke politikaları, dış politika elbette ki konuşulacak. Onlar ayrı bir fasıl.

'Cumhurbaşkanımızın İstanbul'a özel bir ilgisi ve sevgisi var'

Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu seçimde meydanlarda olmayacağına dair haberleri teyit eder misiniz? Ederseniz, sebebi nedir?

Cumhurbaşkanımızın her zaman ülke meseleleri için ne gerekiyorsa onları söyler, söylemesi de gerekir. İstanbul için de cumhurbaşkanımız çok yakından ilgili. Çünkü Cumhurbaşkanımızı bu konuma getiren İstanbul'dur, İstanbul'a özel bir ilgisi ve sevgisi var. O bakımdan cumhurbaşkanı bütün faaliyetlerine, İstanbul'la ilgili olsun, Ankara'yla ilgili olsun, ülke meseleleriyle ilgili olsun, hiç hız kesmeden devam ediyor.

Biliyorsunuz bu seçimlere biz Cumhur İttifakı olarak giriyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti'nin ortak adayı olarak giriyorum. MHP Genel Başkanı da bütün teşkilatıyla beraber bu seçimlerde yoğun bir kampanya çalışması yürütüyor.

'Seçime gidiyoruz, savaşa gitmiyoruz'

Sert giden çekişme arasında eşiniz hanımefendi ile rakibinizin eşi hanımefendi arasında çok hoş mesajlar oldu, aslında bir kadın dayanışması gördük. Siz nasıl görüyorsunuz bunu?

Tabii bu gayet olması gereken bir şey. Sadece kadınlar arasında değil, bütün insanlar arasında hoşgörünün, birbirine tahammülün yaygınlaşması lazım. Biz bir seçime gidiyoruz, bir savaşa gitmiyoruz. O bakımdan biz her zaman birlik, beraberlik, kardeşlik temalarını söyledik bugüne kadar.

Ama karşıdaki CHP adayı birden bire böyle sanki bizim söylemlerimizde hiç böyle bir şey yokmuş gibi, kutuplaşma olduğunu, kutuplaşmanın sona ermesi gerektiğini söyleyiverdi. Böyle ortaya çıktı. Dün bir pankartını gördüm, çok üzüldüm. "Biz çoğunluğuz" diyor. Ne demek çoğunluğuz biz? Asıl kutuplaştırma bu. Çoğunluk varsa bir de azınlık var demektir. Hani beraber olacaktık, kucaklayacaktık bütün toplumu? Bu ayrıştırıcı dil, asla ve asla İstanbul'a fayda sağlamaz.

Kadınlar için güvenli bir şehir yaratmak üzere bir projeniz var mı?

Tabii. İstanbul her şeye rağmen dünyanın en güvenli şehirlerinden biri. Bunu şunun için söylüyorum: Daha güvenli olması sağlanır mı? Elbet sağlanır. Buna yönelik de projelerimiz var. Bu da vaatlerimiz arasında. İstanbul'un sokakları, geceleri de gündüz gibi ışıl ışıl, pırıl pırıl olacak. Bunu iki türlü yapacağız. Bir aydınlatmayla bir de kamerayla sağlayacağız. Ayrıca mahalle parkları, millet bahçeleri, bilhassa çocukların vakit geçirdikleri yerlerde de güvenlik açısından, anne ve babaların gözlerinin arkada kalmaması için oralara da kameralar yerleştireceğiz.

'5 yılda 500 bin istihdam sağlayacak projelerimiz var'

Siz de ekonomi ve istihdamdan bahsettiniz. Daha önce 'Belediyeler istihdam sağlama yeri değildir' demiştiniz, bugünkü kampanyanızda bu sözünüz hatırlatılıyor. Bir yanıtınız olur mu buna?

O sözümün nasılyım. Belediyeye adam doldurmayacağız. Biz dünyayacağızcağız. 5 yıllık 500 bin yıllıklardaki projelerimiz var. Ben ondan bahsediyorum. Yoksa belediyeye memur alacağız, işçi alacağız değil. Bunun üzerinden çıkamazsınız. Belediyeler bunu kaldırabilecek bir kimse yok. Nihayet görev yapacağınız yerde bütçenizin yüzdesi 30'u kadar personele ayırarak. Onun dışında gittiğiniz zaman yapacağınız işleri, hizmetleri yapamazsınız ve zor durumda olabilirsiniz. Hemşehrilerinize karşı mahcup olursunuz.

Son bir sorum olacak. Pazar günü rakibiniz Ekrem İmamoğlu'yla birlikte yayına çıkacaksınız. Özel bir hazırlığınız ya da çalışmanız var mı?

Hiçbiri özel çalışmam yok. Ben çalışmamı 16 yıldır yapıyorum.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.