Yazdır

Doların tahtı sarsılıyor mu?

Tarih: 18 Nisan 2023 - 11:57

Küresel ticarette en çok kullanılan para birimi olarak bilinen dolar son altı aydır sert düşüşlerin etkisi altında kaldı. Doların rezerv para birimi statüsü ise tartışmaların merkezinde

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Doların küresel hakimiyetini kaybettiğine ilişkin tartışmalar son dönemde hız kazandı. Bazı Wall Street analistleri de bu fikri destekler hale geldi. Dijital para birimlerinin benimsenmeye başlanmasının yanı sıra küresel ticarette rezerv para birimi olarak dolara alternatif yeni para birimlerinin de kullanılmaya başladığı yönünde birçok araştırma raporu yayınlanıyor.

Ancak MarketWatch’un haberine göre birçok para birimi stratejisti ve ekonomist de doların statüsünü kaybettiği fikrine karşı çıkıyor. Uzmanlar ABD para biriminin küresel ticaretteki hakimiyetine ve merkez bankaları tarafından yaygın olarak kullanılan bir para birimi olduğuna dikkat çekiyor. Dolardaki fiyat dalgalanmaları ile rezerv para birimi söyleminin karıştırılmaması gerektiği de vurgulanıyor. Zira geçen yılki doların ani yükselişi birçok döviz stratejisini hazırlıksız yakalamıştı. Son altı aydaki sert düşüş de aynı şekilde stratejistleri ters ayakta yakaladı.

FactSet verilerine göre, dolar eylül ayında küresel piyasalarda son yirmi yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Ancak doların diğer altı büyük para birimine karşı değerini ölçen ICE Dolar Endeksi daha sonraki süreçte %10’un üzerinde düştü. Rabobank analist ekibi mart ayı boyunca dünyanın en büyük 10 ekonomisinin (G-10) para birimleri arasında en kötü performans gösteren birimin dolar olduğunu belirtiyor.

Döviz stratejileri üzerindeki çalışmalarıyla bilinen Deutsche Bank Makro Stratejisti Alan Ruskin, dolarsızlaşma tartışmalarının Bretton Woods para sisteminin çöküşünün 50. yıldönümünden bir yıldan kısa bir süre sonra yeniden moda olduğunu söylüyor. Bretton Woods sisteminde altın destekli olan ABD Doları, İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki küresel ekonomide merkezi bir rol üstlenmişti.

Borsagundem.com'un derlediği bilgilere göre, Bretton Woods sistemi dönemin ABD Başkanı Richard Nixon'ın Ağustos 1971'de altın standardının terk edildiğini duyurmasıyla çökmüştü. Ancak doların vazgeçilmez küresel rezerv para birimi statüsü devam etti.

Ruskin, yıllar sonra parasal genişleme politikaları ve onlarca yıldır devam eden düşük faiz oranları nedeniyle doların güvenilirliğinin ‘altının oyulduğunu’ belirtiyor. Baş stratejiste göre Bitcoin gibi para birimlerinin yükselişi de dolara karşı bir tür ‘isyanın’ işaretiydi. Kovid-19 salgınının ortaya çıkmasının ardından merkez bankaları parasal genişleme politikalarını da iki katına çıkardı. Söz konusu politikalar bir yandan enflasyonu yükseltirken diğer taraftan da küresel çapta dolara yönelik şüpheciliği teşvik etti.

Ruskin, “Para basma faaliyetleri sonucu paranın maliyeti ile yazılı değeri arasındaki farkın genişlemesi ve bunun enflasyona yansıması, çok kutuplu döviz sistemi kurmak isteyen ve küresel gayrisafi hasılada payını büyüten gelişmekte olan ülkeleri sadece daha da yüreklendirmeye yaradı” açıklamasında bulundu.

ABD Kongresi’ndeki borç tavanı tartışmaları da doların istikrarı için yeni bir engel yaratabilir. Batı ittifakının önemli bir üyesi olan Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron da dahil olmak üzere birçok dünya lideri dolara dönük küresel bağımlılığın azaltılması gerektiği yönünde açıklamalarda bulunuyor.

Dolar rallisi çözülüyor

Dolar, ABD Merkez Bankası’nın (FED) agresif faiz artırımları ve dünyanın dört bir yanındaki piyasalardaki hisse senetleri ve tahvillerin satış dalgasına maruz kalmasıyla güvenli liman olarak görülmüş 2022'de olağanüstü bir şekilde değer kazanmıştı.

Şimdiyse FED faiz artışlarının sona yaklaştığını belirtiyor ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) da faiz oranları açısından ABD ile arasındaki boşluğu kapatması bekleniyor.

Standard Chartered’ın G-10 Para Birimleri Stratejisi Küresel Başkanı Steve Englander yakın tarihli bir raporunda doların geçen ay sert bir şekilde düşen ABD Hazinesi tahvil getirilerini yakalayabilecek bir hızda düşmeye hazır olduğunu belirtti.

State Street Küresel Stratejisti Marvin Loh, bankanın fiyatlandırma parite modellerine göre doların hâlâ aşırı pahalı olduğunu söyledi. Loh, “Eğer FED gerçekten faiz artışlarını bitirdiyse, yıl sonuna kadar doların zayıflamaya devam edeceğini görebilirsiniz” dedi.

Tüm bunlara rağmen Bannockburn Global Forex Genel Müdürü Marc Chandler dolardaki satış dalgasının rezerv para biriminde bir statü değişimiyle karıştırılmaması gerektiğini söyledi.

Rüzgar yön değiştiriyor

Doların iniş ve çıkışlarını bir kenara bırakırsak, dolar hem uluslararası ödemeler hem de tartışmasız uluslararası rezerv para birimi olarak statüsünü yansıtan küresel merkez bankası rezervleri için en popüler para birimi olmaya devam ediyor. Ancak küresel ekonomi üzerindeki hakimiyeti son birkaç on yılda bir miktar zayıfladı.

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) derlediği verilere göre dolar geçen yılın dördüncü çeyreğinde küresel merkez bankalarının döviz rezervlerinin %58,4'ünü oluşturdu. ABD para biriminin piyasa hakimiyeti euronun ilk kez kullanıma sunulduğu 1990'ların sonlarından bu yana kabaca %70 düştü.

Dünya Ekonomik Forumu'na göre, merkez bankaları, krizleri önlemek ve uluslararası ticareti kolaylaştırmaya yardımcı olmak da dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle yabancı para birimlerini elinde tutuyor.

Ancak, doların uluslararası işlemleri yürütmek için kullanılan bir para birimi olarak popülaritesi, Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne katılmasından bu yana yıllar içinde biraz sönmüş olsa bile, son yıllarda bir miktar toparlandı.

Dünya Bankalararası Finansal Telekomünikasyon Derneği’nin (SWIFT) en son verileri, ABD Doları’nın uluslararası ticaretin %40'ından biraz fazlasını yürütmek için kullanıldığını gösteriyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre SWIFT dünyanın dört bir yanındaki bankalar tarafından küresel ekonomideki para akışını kolaylaştırmak için kullanılıyor.

Tarihsel verilere bakıldığında bir para biriminin küresel rezerv statüsünün kaybetmesinin on yıllar aldığını gösteriyor. UBS Group’tan Solita Marcelli ve Alejo Czerwonko’nun doların finansal sistemdeki uzun vadeli rolüne ilişkin araştırmasına göre, rezerv para birimleri çoğu zaman ev sahibi ülkenin gücü ve prestiji zirveye ulaştıktan sonra bile etkisini hissettirmeye devam edebiliyor.

ABD Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosu'nun konuyla ilgili bir makalesinde, dolardan önce İngiliz Sterlini’nin yaklaşık 100 yıl önce 1920'lerin ortalarında küresel rezerv para birimi konumunu gasp ettiğine dikkat çekiliyor. Araştırmaya göre sterlinden önce de Hollanda Guldeni ve İspanyol Kalyonu, Avrupa uluslarını ve sömürgelerini kapsayan ticarete hakimdi.

UBS ekibi, "Büyük ekonomik güçler yükselip düşse bile, para birimlerinin rezerv statüsü, ülkelerin hakimiyetlerindeki zirveden çok sonra bile hayatta kalabilme eğilimindedir" dedi.

MarketWatch haberinde Çin Yuanı’nın doların yerini alacağı tartışmalarına da dikkat çekildi. Ancak habere göre Çin para birimi uluslararası ticarette kullanımını artırma konusunda çok sınırlı ilerleme kaydedebildi. Yuanın yabancı rezervlerdeki kullanımı, Uluslararası Ödemeler Bankası tarafından 2016 yılının sonlarında Özel Çekme Hakları sepetine eklenmesinden bu yana sınırlı bir artış gerçekleştirdi.

Çin'in hükümet kontrolündeki merkez bankası yuan üzerinde sıkı bir kontrol sürdürüyor. Para biriminin offshore merkezlerde işlem görmesine rağmen, diğer yabancı para birimleri için kolayca değiştirilmiyor. Analistler, bu tür sorunların uluslararası ticaretin yuan üzerinden rahat bir şekilde yürütülmesinin önündeki engeller olmaya devam ettiğini söyledi.

Commonwealth Financial Network Baş Yatırım Sorumlusu Brad McMillan, “Yuanın döviz kuru piyasa tarafından değil Çin hükümeti tarafından belirlenir” diyor.

Küresel merkez bankalarının altın alımları da özellikle Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgalinin ardından geçen yıl olağanüstü bir biçimde arttı. Merkez bankaları 2022'de 1.136 ton altın satın aldı ve 1950'den bu yana en yüksek alımı gerçekleştirdi. Özellikle Rusya, Çin, Orta Doğu ülkeleri ve Hindistan merkez bankası ağırlıklı olarak altın alımları gerçekleştiriyor.

UBS ekibi, altının önümüzdeki yıllarda merkez bankalarının rezervlerin daha büyük bir payını oluşturmasını beklediklerini söyledi.

‘TINA’

Tüm bu gelişmelere rağmen konu uluslararası ticarete geldiğinde ABD Doları halen alternatifsiz gibi görünüyor. Analistler, ilk ortaya çıkışından bu yana ikinci büyük para birimi rolünü oynayan euro dışında, hiçbir para biriminin likidite, konvertibilite kolaylığı ve güvenilirlik açısından dolarla eşleşmediğini söyledi.

Deutsche Bank'tan Ruskin, başka bir para biriminin dolarla rekabet edebilmesi için gereken faktörlerin uzun bir listesini gösterdi. Buna göre uluslararası ticarete ve yabancı yatırımların iniş çıkışlarına açık bir ekonomi, yabancı katılımına açık bir likit tahvil piyasası, piyasa tarafından belirlenen bir döviz kurunun kabulü, hukukun üstünlüğüne güven, siyasi yönetişim ve mali düzenleme gibi birçok faktör alternatif bir para biriminin rezerv olarak kabul edilmesi için gerekiyor.

Tüm bu gereksinimleri karşılayan başka bir para birimi bulmak pek kolay değil. Bannockburn’den Chandler doların küresel ticaretteki konumunu tanımlarken piyasalarda ‘alternatifi olmayan’ varlıklar için kullanılan ‘TINA’ kısaltmasına işaret etti. Chandler, “Şu anda başka bir seçenek yok” ifadelerine yer verdi.

Dolar/TL'de yukarı yönlü seyir

 

Fed belirsizliği altını baskılıyor

 

Citi, gümüş fiyatı tahminlerini yükseltti

 

Altının kilogramı 1 milyon 320 bin liraya yükseldi

 

Site adresi: https://www.borsagundem.com/haber/dolarin-tahti-sarsiliyor-mu-1734784