Yazdır
ABD'de rekor seviyelere ulaşan enflasyon sonrası, Fed para politikasında sıkılaşmaya gideceğini duyurmuştu.
Pandemi döneminde ekonomiyi desteklemek amacıyla faizleri 0-0,25 aralığına çeken Fed, enflasyonun rekor düzeye ulaşmasıyla birlikte bu yılın mart ayında 25 baz puan faiz artırımına gitmişti.
Haziran ayında 28 yılın ardından ilk kez 75 baz puan faiz artıran Fed, böylelikle politika faizini 1,75 seviyesine çıkarmış oldu.
Bu akşam açıklanması beklenen faiz kararıyla ise bu seviyenin 2,50'ye yükselmesi bekleniyor.
Ancak piyasalar parasal sıkılaşmadan dolayı bazı endişelere sahip. Ülkede makroekonomik verilerin durgunluğa işaret etmesi resesyon endişelerini artırırken, Fed'in temmuz sonrasında atacağı adımlardaki belirsizlik piyasalarda fiyatlamaları zorlaştırıyor.
Özellikle tahvil piyasalarında ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ile 3 aylık hazine bonosu arasındaki fark kapanmaya devam ederek 30 baz puana kadar inerken, söz konusu fiyatlama ABD ekonomisinin resesyona gireceği beklentisinin güçlenmeyi sürdürdüğüne işaret ediyor.
Tüm bu gelişmelerle birlikte, enflasyon henüz zirveyi görmeden piyasalarda gelecek sene faiz indirimi fiyatlanmaya başladı.
Bank of America Döviz ve faiz stratejistleri Meghan Swiber ve Mark Cabana “ekonomistlerimiz resesyonla mücadele için Eylül 2023’te Fed’den faiz indirimi bekliyor” değerlendirmesini yaptı.
Fed faiz indirirse likiditeyi çekmek için varlık satışı anlamına gelen parasal sıkılaştırmayı da sonlandırması gerekecek.
Stratejistler notta “Fed faiz indirimiyle beraber iletişimini de sadeleştirmek için muhtemelen parasal sıkılaşmayı da sonlandıracak.” ifadesini kullandı.
Fed'in faiz kararı piyasaları nasıl etkileyecek?
FED kaynaklı bir resesyon, enflasyon hastalığından daha kötü bir ilaç olabilir