Yazdır
Emekli Koramiral Can Erenoğlu da keşfin yapıldığı bölgenin 1997 yılında Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırları içine alındığını belirterek, bu faaliyetlerin yerli araştırma ve sondaj gemileriyle yürütülüyor olmasının altını çizdi. Erenoğlu Hürriyet’teki röportajında şu ifadeleri kullandı:
“Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Karadeniz’de özellikle Deniz Kuvvetleri’nin öncülüğünde ‘Deniz Yetki Alanları Sınırlarının Belirlenmesi’ çalışmaları başlatılmış ve sorunsuz bir şekilde Karadeniz’in bütün kıyıdaş ülkeleriyle ‘Münhasır Ekonomik Bölge’ (MEB) sınırlaması belirlenmişti. Aralık 1997’de Bulgaristan ile yapılan ‘Deniz Yan Sınırı’ anlaşmasıyla bugün doğalgaz keşfinin yapıldığı bölge Türkiye’nin MEB sınırları dahiline alınmıştı. Buradan çıkarılacak petrol, doğalgaz veya enerji kaynağı ne olursa olsun buna kimse karışamaz. Tamamen Türkiye’nin uluslararası anlaşmalarla belirlenmiş yetki alanı içindedir. Türkiye bundan sonra da bu bölgedeki arama faaliyetleri hiçbir sınırlama olmaksızın yürütecektir.”
“Kendi gemilerimiz olması çok kıymetli”
“Burada en önemli konu, kendi sondaj ve araştırma gemilerimizin faaliyette olması. Milli gemilerimizin olması bu faaliyetlerin güvenliği ve devamlılığı açısından çok kıymetli. Karadeniz’de bu konuda bir risk olmasa bile Ege ve Akdeniz için bu milli araştırma ve sondaj gemileri çok büyük bir avantaj sağlayacaktır. Ayrıca bu konuda kendi yetiştirdiğimiz adamlarımız da var. Bu çok önemli. Önceden bizim gemilerdeki yabancı uzmanları tutuklamakla ve başka şeylerle korkutarak tehdit ediyorlardı. Şimdi kendi vatandaşlarımızın bu konuda yetiştirilmiş olması bu tür tehditlerin de ortadan kalkması için çok önemli. Bu konudaki birikimimiz de artarak devam edecektir. Gelecek nesillerimiz için çok kıymetli bir memba ve güç olacak. Mavi Vatanımızın Batı Karadeniz tabanında yapılan bu keşif diğer bölgelerdeki keşifler için de moral kaynağı oluşturacaktır.”
“Yeni bloklarda, yeni keşifler olabilir”
Enerji Güvenliği Uzmanı Doçent Dr. Pınar İpek ise arama havzasındaki blokların durumuna göre yeni keşiflerin de yapılabileceğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Denizaltındaki her jeolojik yapı farklıdır. Yapılacak analizler ve ileri sondajlar bu 320 milyar metreküplük potansiyel keşfin ne kadarının ticari olarak işletilebilir olacağını gösterecektir. Keşfedilen bu rezerv yakınlardaki diğer rezervlerin işareti de olabilir. Bu tür bölgelerdeki aramalar oradaki havza araştırma bloklarına ayrılarak yapılır. Bu keşif bloklardan sadece birinde yapılmış keşif. Bu havza içinde kaç araştırma bloğu olduğuna bağlı olarak çalışmalar devam eder.
Karadeniz'de büyük keşif nasıl yapıldı?
TPAO'ya 4 petrol arama ruhsatı verildi
ABD'nin petrol sondaj kulesi sayısı arttı