E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaYatırım alanının canavarları---

Yatırım alanının canavarları

Yatırım alanının canavarları
31 Mart 2021 - 10:54 borsagundem.com

1900 yılından bu yana, Dow Jones endeksinde %5’lik 410’dan fazla dip yaşandı. Bu ise yatırımcılar için her 2 yılda 7 şok anlamına geliyor. Şimdi ise yatırımcılar enflasyon canavarının korkusunu yaşıyor. Bu korku gerçek mi?

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

1900’den bu yana Dow Jones endeksinde görülen %5’lik 410’un üzerinde dip hareketinin üçte birinden azı bir düzeltmeye dönüştü. Piyasalarda korkunun yükseldiği her durum ise, kısa zamanda hafızalardan silindi. Zaman zaman ABD Merkez Bankası’nın (FED) sıkı politikaları, küresel pandemi, hatta savaş gibi ciddi canavarlar da ortaya çıkıyor. Bu canavarlar gerçekten korkutucu ve ayı piyasalarına yol açan bu canavarlardan 1900 yılından bu yana 33 kez görüldü. Ortalama olarak bu korku dönemlerinde yatırımcılar varlıklarının üçte birinden fazlasını kaybediyor. Şimdilerde ortaya çıkan canavar, eski moda olsa da, enflasyondan korkmalı mıyız?

Enflasyon gündemin oldukça popüler konularından. 2020 yılının mart ayında görülen pandemi çöküşüyle karşılaştırdığımız için, 2021’in enflasyon rakamları yükselişe geçmek üzere. İkinci çeyrekte kolaylıkla, bir önceki yıla kıyasla %4’lük bir enflasyon görebiliriz. 

Ancak çok daha önemli bir tartışma enflasyonun bu çeyreğin ötesinde kalıcı olup olmayacağı ya da artış gösterip göstermeyeceği. Bu tartışmanın her iki tarafında da tanınmış uzmanlar bulunuyor ve Forbes’un haberine göre bu tartışmanın sonucu, önümüzdeki birkaç yılda varlık getirilerinin miktarını belirleyecek.

Enflasyonun varlığını savunanlar, para arzındaki artışı kanıt olarak gösteriyor. Yalnızca İkinci Dünya Savaşı döneminde bu rakama ulaşıldı ve savaşın ardından enflasyon ortaya çıktı. İkinci Dünya Savaşı’yla karşılaştırıldığında, ABD’de hiçbir zaman gayrisafi yurtiçi hasılanın %17’sine yakın bir FED bütçe açığı görülmedi. Ancak şimdi bu noktadayız ve çok daha fazla teşvik için planlar yapılıyor. Bunu finanse etmek içinse FED’in para basması gerekiyor. Başka bir deyişle bu hükümet teşvikleri devasa tüketici ve şirket talebi yaratıyor ancak aynı zamanda diğer hükümet politikaları düzenlemler ve işe dönüşün engellenmesiyle arzı düşürüyor.

Bu senaryoda ise yakın zamanda devasa bir talep, arz yetersizliğiyle karşılaşacak. Bunun sonucunda ise yükselen fiyatlar, piyasalarda dengesizlik yaratacak. Enflasyon karşıtlarının ilk iddiası ise ekonomideki borcun fazla olmasının büyümeyi engelleyeceği yönünde. Jimmy Carter 1982’de görevi bıraktığında, toplam kredi piyasası borcu, gayrisafi yurtiçi hasılanın %160’ı seviyesindeydi. Aynı rakam ise 1923 yılında da görülmüştü. Şimdi, borsagundem.com'un derlemesine göre, bu rakam %400 seviyesinde ve enflasyon karşıtları, gelecekten çok fazla borç almış olmamız nedeniyle enflasyonun yükselmeyeceği görüşünde.

İkincisi, diğer yüksek enflasyon dönemlerinin aksine paranın dolaşım hızı, bankalar düzenlemeler nedeniyle riskli krediler veremediği için oldukça düşük. Şubat ayının sonunda paranın dolaşım hızı son 60 yılın en düşük seviyesine indi. Paranın dolaşım hızında bir değişiklik meydana gelmediği sürece, enflasyonu sürdürecek yüksek güçlü parayı yaratmak oldukça güç. Buna oldukça yüksek işsizlik oranları ve Japonya, Çin, Avrupa ve ABD’deki yaşlanan nüfus ile teknolojiden kaynaklanacak üretim patlaması da eklendiğinde, oldukça düşük bir enflasyon görülecek.

Piyasalarda ortaya çıkan bir diğer canavar ise tahvil piyasası oldu. Bu piyasa ise enflasyon canavarının en çok korkması gereken yatırım alanı. Son birkaç haftada tahvil piyasaları yatırım profesyonellerine, tahvillerin dünyadaki en güçlü araçlar olabileceğini gösterdi. 

100 trilyon doların üzerindeki küresel tahvil piyasası hareket ettiğinde, bu durum tektonik plakaların hareketleri gibi büyük etkiler meydana getiriyor ve sermaye piyasalarında değişimler ortaya çıkıyor. Daha uzun vadeli hazine getirileri, kısa vadelilerden daha fazla yükseliyor ve uzun vadeli hazine tahvili sahiplerine zarar veriyor.

Tahvillerde getiri eğrisi neden yükseliyor? Bunun birkaç sebebi var ancak, bunların tamamının kökeni nominal gayrisafi yurtiçi hasılanın yükselmesine yönelik beklentiler. Geleneksel olarak, uzun vadede nominal getiriler, nominal büyüme seviyelerine yönelir. İkinci çeyrekte bir önceki yıla kıyasla görülen gayrisafi yurtiçi hasıla değişimi, devasa olacak. Bunun nedenlerinden biri ise korona virüs pandemisine karşı alınan mali önlemler. Peki yükseliş son mu bulacak? Öncelikle getiriler ekonomik toparlanmayla birlikte yükselir. Bu nedenle tahvil portföylerinde ve büyüme hisselerinde gördüğümüz yön değişimi oldukça tahmin edilebilir.

Borsalar paket ve Yellen'i takip edecek

 

ABD tahvil getirileri gündem olmaya devam ediyor

 

Dünyanın en büyük tahvil fonu hisse öneriyor

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)