E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaWall Street için yeni tehdit: Yüksek tahvil getirileri---

Wall Street için yeni tehdit: Yüksek tahvil getirileri

Wall Street için yeni tehdit: Yüksek tahvil getirileri
22 Eylül 2022 - 16:31 borsagundem.com

ABD Merkez Bankası’nın faiz artışlarıyla birlikte ABD Hazinesi’nin enflasyon korumalı tahvil getirileri borsanın alternatifi haline geldi. Yatırımcılar büyük teknoloji hisselerine yönelik riskli yatırımlar yerine güvenli limanları tercih ediyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD Hazinesi tahvil getirileri 2011 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Yatırımcıların enflasyonu hesaba katarak uzun vadeli devlet tahvillerine yönelmesi Wall Street hisse senetleri için yeni bir krize sebep olabilir.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere gör 10 yıllı ABD Hazinesi enflasyon korumalı menkul kıymetler (TIPS) getirileri salı günü %1,2’ye yükseldi. Getiriler yılın başında ise yüzde -1 seviyesindeydi. ABD Merkez Bankası’nın (FED) enflasyonu kontrol altında tutabilmek için faizleri agresif bir şekilde artıracağı ve birkaç yıl boyunca yüksekte tutacağı beklentisi TIPS getirilerindeki yükselişlerin en önemli sebebi oldu.

Financial Times’ın haberine göre güvenli liman devlet tahvillerinin sunduğu yüksek getiriler 42 trilyon dolarlık ABD borsasını ağır bir şekilde baskı altına aldı. Yatırımcılar tahvil getirilerini çok daha düşük riskle yüksek getiri fırsatı olarak görmeye başladı. Goldman Sachs stratejistleri salı günü yaptıkları açıklamada, "uzun bir gerginlik döneminin ardından", ABD Hazinesi tahvillerini satın alan veya nakit tutan yatırımcıların yakında son 15 yıldır gelmesi "imkansız" olan getirileri kazanacağını söyledi.

Reel getiriler, Wall Street ve FED yöneticileri tarafından yakından takip ediliyor. Tahvil getirileri şirketler ve hanehalkları için borçlanma maliyetlerinin bir göstergesinin olmanın yanı sıra herhangi bir sayıda yatırımın göreceli değerini değerlendirmek için bir karşılaştırma unsuru olarak görülüyor.

Tahvil getiriler, FED’in ekonomiyi canlandırmak için faiz oranlarını düşürmesi ve getiri arayışı içindeki yatırımcıları hisse senetlerine ve diğer riskli varlıklara yönlendirmesiyle korona virüs pandemisinin zirvesinde negatif bölgeye gerilemişti. Söz konusu tablo FED’in para politikasını bu yıl hızlı bir şekilde sıkılaştırmasıyla tersine döndü.

Amherst Pierpont'un Yatırım Stratejisi Başkanı Steven Abrahams, "Daha yüksek getiri oranlarında gördüğünüz şey, FED’in piyasadan muazzam miktarda nakit ve likidite boşaltacağına dair açık beklentidir" dedi.

FED çarşamba günkü faiz açıklamasında gösterge faiz oranlarını üçüncü kez üst üste 75 baz puan yükselterek yüzde %3 ila %3,25 aralığında artırdığını açıkladı. ABD Merkez Bankası yıl sonuna kadar faiz oranlarını yüzde 1,25 daha yükseltmeyi bekliyor.

FED’in 9 trilyon dolarlık bilançosunu küçülttüğü parasal sıkılaştırma programı, tahvil getirileri üzerinde ek yukarı yönlü baskı oluşturuyor. Tahvil getirilerdeki sıçrama, kısmen, FED’in enflasyonu önümüzdeki yıllarda uzun vadeli hedefi olan yüzde 2'ye yaklaştırabileceği beklentilerinden kaynaklanıyor.

Geleneksel Hazine tahvilleri ile TIPS getirisindeki farka dayanan ve 10 yıllık başa baş oran olarak bilinen bir enflasyon beklentisi ölçütü, Nisan ayındaki yüzde 3'lük en yüksek seviyeden bu hafta yüzde 2,4'e geriledi. Bu oran, ağustos ayındaki yüzde 8,3'lük enflasyon oranından çarpıcı bir düşüşe işaret ediyor.

BlackRock Amerika iShares Yatırım Stratejisi Başkanı Gargi Chaudhuri, “Büyüme odaklı hisse senetleri için önemli olan faiz oranlarında zirveye çıkıp çıkmadığı değil, iskonto oranının ne kadar uzun süre yüksek kalacağıdır. Önümüzdeki 18 ila 24 ay boyunca, bu şirketlerin tüm hisse değerlemeleri bu daha yüksek seviyede indirimli olmaya devam edecek" ifadelerine yer verdi.

2020'deki korona virüs krizinin derinliklerinde Wall Street'teki ralliye öncülük eden hızlı büyüyen şirketler, artan reel getirilerin yoğun baskısı altında. Bunun nedeni, daha yüksek tahvil getirilerinin (iskonto oranı), bu şirketlerin bilanço değerini diğer bir deyişle yatırımcıların hisse senetlerinin gelecekteki görüneceği değer beklentisini azaltmasıdır.

Yılın başından bu yana, teknoloji ağırlıklı Nasdaq Endeksi yüzde 27 oranında düştü. Yazın ikinci yarısındaki toparlanma, FED’in daha agresif para politikası hamlelerine ilişkin beklentilerin pekişmesiyle neredeyse tamamen ortadan kalktı. Yatırımcılar yüksek getiri kovalarken muhteşem bilançolar kaydeden kârsız teknoloji hisselerindeki düşüş, özellikle dikkat çekiciydi. Goldman Sachs’ın bir araştırması, bu tür şirketlerin 2022'de değerinin yarısını kaybettiğini gösteriyor.

Chaudhuri konuyla ilgili açıklamasında, “Çok pahalı ve çok kârsız teknoloji şirketleri, nakit akışlarını negatif bir oranda iskonto etmeye alışkındı ve şimdi pozitif oranlara yeniden uyum sağlamak zorundalar. İskonto oranınız daha yüksek olduğundan, bu şirketlerin değerlemeleri daha az cazip görünecektir, zira daha yüksek bir seviyede iskonto yapıyorlar” dedi.

ABD'nin cari açığı yüzde 11,1 arttı

 

Borsalarda en kötüsü henüz gelmedi

 

Dalio: FED’in başka çaresi yok

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)