E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaTahviller borsaya alternatif mi?---

Tahviller borsaya alternatif mi?

Tahviller borsaya alternatif mi?
06 Mart 2023 - 16:04 borsagundem.com

Küresel tahvil piyasalarındaki yüksek getirileri yatırımcıları cezbediyor. FED’in agresif faiz artışları ve resesyon beklentileri tahvil seçeneğini cazip hale getirirken, on yılı aşkın süredir piyasalara hakim olan ‘TINA’ fikri de tarihe karışıyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Wall Street yatırımcıları hisse senetlerinin alternatifi olmadığı düşüncesinden sıyrılmış gibi gözüküyor.

2008 Küresel Finans Krizi’nden bu yana yatırımcılar “hisse senetlerinin alternatifi yok” (TINA) inancına göre hareket ediyordu. Tahvil getirileri diplere ulaşmıştı. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, Avrupa’nın büyük bir kısmında ve Japonya’da tahvil getirileri negatif seviyelere dahi inmişti. Özellikle ABD borsaları olmak üzere hisse senetleri piyasaları getiri arayan yatırımcıların birinci tercihi olmuştu.

Ancak her şey geçtiğimiz yıl küresel borsalarda görülen satış dalgasıyla değişti. Hisse senetleri düşerken tahvil getirileri ise on yılı aşkın bir süredir görülmemiş seviyelere ulaştı.

Piyasalardaki bu değişim halihazırda yatırımcıların TINA’yı tekrar düşünmesine yol açtı. Wall Street Journal’ın haberine göre yatırımcılar yıllar sonra ilk kez borsaların dışarısındaki varlıkların cazip hale geldiğini belirtiyor.

Bank of America tarafından şubat ayında yapılan bir ankete göre, fon yöneticilerinin hisse senetlerine olan yatırımları, uzun vadeli ortalamalarının yaklaşık 2,2 altında kaldı. Bu arada bankanın anketine göre fon yöneticileri de portföylerinde tahvillere, gelişmekte olan piyasalara, nakit ve emtialara normalden daha fazlasına yer ayırdıklarını belirtiyor.

Goldman Sachs yatırımcı tercihlerindeki bu değişimi ‘TARA’ kısaltmasıyla “Makul alternatifler var” ifadeleriyle açıklıyor. Deutsche Bank’ın bulduğu yeni kısaltma ‘TAPAS’; uzun haliyle “Birçok alternatif var”. Yatırım devi Insight Investment ise yeni durumu “Gerçekçi alternatifler var” cümlesinin kısaltması olan ‘TIARA’ kısaltmasıyla açıklıyor.

ABD borsalarında S&P 500 Endeksi 2022'de %19 düştükten sonra bu yıl %5'in üzerinde toparlandı.
10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirisi %3,962 seviyesinde ve geçen hafta kasım ayından bu yana ilk kez %4 duvarını aştı.

Piyasanın yörüngesini ölçmeye çalışan para yöneticileri, istihdam büyümesinin şubat ayında ivme kazanmaya devam edip etmediğini görmek için cuma günü paylaşılacak ABD Çalışma Bakanlığı'nın aylık istihdam raporunu yakından izleyeceklerini söylüyorlar.

UBS Kürese Servet Yönetimi Amerika Hisse Senetleri Başkanı David Lefkowitz, “Yıllardır ABD büyüme hisseleri kasabanın tek oyunuydu. Şimdiyse sabit gelir üzerinden gerçekten getiri elde edebiliyorsunuz” dedi.

Firma müşterilerine ABD hisse senetlerinin ötesine bakmalarını ve gelişmekte olan piyasa varlıkları ve yatırım sınıfı tahviller gibi alanlara daha fazla para kaydırmayı düşünmelerini tavsiye ediyor.

Tahvil piyasaları da mükemmel değil

Tahvil getirileri 2022'de çok yıllı zirvelere tırmanmıştı. Ancak bu durum yatırımcıların tahvil piyasasından para çekmesini engellememişti. Morningstar'a göre, yatırımcılar geçen yıl vergilendirilebilir tahvil fonlarından 216 milyar dolar ve eyalet tahvil fonlarından 119 milyar dolar çekerek rekor kırdı. Büyük tahvil endeksleri kayıtlardaki en sert düşüşlerini gerçekleştirdi.

Dahası, yatırımcıların hisse senetlerine alternatif olarak tanımladıkları piyasaların çoğu, yıl başındaki rallinin ardından son zamanlarda tökezledi. Şubat ayında, bakır fiyatları temmuz ayından bu yana en büyük bir aylık düşüşünü kaydetti ve MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi eylül ayından bu yana en kötü ayını geçirdi.

Tüm bunlara rağmen piyasa uzmanları yine de hisse senetlerinin diğer varlıklardan daha az cazip göründüğünü savunuyor.

Düşen bilançolar korkutuyor

Yatırımcıların hisse senedi getirilerinin önemli bir itici gücü olarak gördükleri bilançolar, bocalamaya başladı. FactSet verilerine göre, S&P 500'deki şirketlerin 2022'nin dördüncü çeyreğinde kârlarında %4,6'lık bir düşüş yaşayacağı tahmin ediliyor. Bu, 2020'nin üçüncü çeyreğinden bu yana bilançolardaki ilk düşüş anlamına gelecek. Analistler ayrıca S&P 500 bilançolarının 2023'ün ilk ve ikinci çeyreğinde de düşmesini bekliyor.

Yine de ABD hisse senetleri hala ucuz görünmüyor. FactSet'e göre, S&P 500 hisse senedi 10 yıllık fiyat kazanç ortalaması olan 17,2'nin üzerinde, önümüzdeki 12 aylık beklenen kazancının yaklaşık 17,5 katından işlem görüyor.

Insight Investment ABD Çok Sektörlü Sabit Gelir Birimi Eş Başkanı Gautam Khanna konuyla ilgili açıklamasında, “Fiyat kazanç katları yeni gerçekliğe uyum sağlamadı” ifadelerine yer verdi. Khanna ABD yatırım sınıfı tahvillerini tercih ediyor.

Khanna, yatırımcıların orta ila yüksek tek haneli rakamlardan değişen kredi piyasası getirilerine kilitlenebildiklerini hatırlattı. Borsa uzmanı bu oranlarla karşılaştırıldığında para kaybetme riski taşıyan hisse senetlerinin risk priminin haklı seviyelerde görülmesinin zor olacağını da sözlerine ekledi.

Örnek vermek gerekirse Birinyi Associates araştırmasına göre S&P 500 Endeksi’ndeki hisse senetleri yaklaşık %1,71 oranında bir temettü verimi sunuyor. Buna karşılık, 2022'nin başında sıfıra yakın seviyelerde olan altı aylık bir ABD Hazinesi tahvili şu sıralarda %5,129'luk bir getiri sağlıyor. Büyük aracı kurumlarsa, %4'ün üzerinde getiri sağlayan para piyasası fonları sunuyor.

Resesyon hisse senetlerini daha sert vurabilir

Bazı yatırımcılar, ekonominin resesyona girmesi durumunda hisse senetlerinin diğer varlıklardan daha savunmasız hale geleceğini de öngörüyor.

Piyasanın geçen yılki en düşük seviyelerinden sıçramasını sağlayan en temel beklenti, FED’in ekonomiyi acı verici bir resesyona itmeden para politikasını sıkılaştırabileceği ve enflasyonu kontrol altına alabileceği umuduydu. Ancak son haftalarda, bazı para yöneticileri, ekonomik faaliyetlerin yavaşlamak yerine tekrar hızlanabileceğinden endişe etmeye başladı. Bu tablo enflasyonun yüksek kalmasını sağlarsa FED’in faiz oranlarını normalde yapacağından daha fazla yükseltmesi gerekebilir. Bu da “sert iniş” olarak adlandırılan senaryonun ortaya çıkmasına sebep olabilir.

Birçok analist, hisse senetlerinin böyle bir senaryoda muhtemelen iyi sonuç vermeyeceğine inanıyor.

George Mason Üniversitesi İşletme Fakültesi Finans Profesörü Derek Horstmeyer'in araştırmasına göre, son 50 yıldaki resesyonlarda, kısa vadeli tahviller, uzun vadeli tahviller ve hatta yüksek getirili tahviller, büyük sermayeli ABD hisse senetlerinden daha iyi ortalama aylık getiriler sağladı.

Ekonominin ne kadar iyi bir şekilde ayakta kalacağını bilmek zor. Ancak UBS’ten Lefkowitz ABD hisse senetlerinde yoğunlaşan yatırımcılar için risklerin yoğun olduğuna dikkat çekiyor:

“Gerçekten bir yumuşak iniş olursa ABD hisse senetleri gelecek yıl belki %10 yükselebilir. Ancak daha sert bir iniş yaparsak %20’lik bir düşüş kolayca görülebilir.”

"Fed, 50 baz puan seçeneğini düşünmeli"

 

Nakit tutmak 2023’ün kazandıran stratejisi mi?

 

Piyasalar 3 kritik soruya cevap arıyor

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)