Siegel: Piyasaların sorunu enflasyon değil resesyon

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD Merkez Bankası (FED) yıl başından bu yana yükselen enflasyonu kontrol altına alabilmek için politika faizlerini agresif bir biçimde artırıyor. Yükselen faiz oranları ise uzmanların resesyon endişelerini her geçen gün yükselmesine sebep oluyor.

CNBC’nin haberine göre, Wharton School Finans Profesörü Jeremy Siegel FED’in faizler fazla hızlı artırdığını ve bu politika devam ettiği sürece resesyon risklerinin “olağanüstü” seviyelere ulaştığını söyledi.

Siegel FED’in para politikasına ilişkin açıklamasında, “Sıkılaştırmayı çok çok daha önceden başlatmaları gerekiyordu. Şimdiyse frenleri çok sert sıktıklarından endişeleniyorum” ifadelerine yer verdi.

Finans profesörü FED’in 2020 ve 2021 yılları arsındaki enflasyon politikaları hakkında ilk uyaran isim olduğunu hatırlattı. Siegel şimdi ise “sarkacın çok fazla diğer yöne doğru gittiğini” belirtiyor:

“Para politikasında söyledikleri kadar sıkı kalırlarsa, gelecek yılın başlarında bile faiz oranlarını artırmaya devam ederlerse, resesyon riskleri son derece yüksek olur.”

Siegel genellikle bir ay geriden takip eden resmi verilerde para politikasındaki değişimlerin reel ekonomideki etkilerinin hemen görülmeyeceğini sözlerine ekledi. Finans profesörü, “Enflasyon sorununun büyük bir kısmı artık geride kaldı. Bugünse en büyük tehdit enflasyon değil resesyondur” dedi.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre eylül ayındaki ABD Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında faiz oranlarının üçüncü kez üst üste 75 baz puan yükseltilmesi kararını açıklanmıştı. Politika faizlerini %3-%3,25 seviyesine yükselten FED yönetimi 2023’te nihai faiz oranının %4,6’ya kadar yükseltilebileceğinin sinyalini vermişti.

Siegel faiz oranlarının şu anki seviyesinin enflasyonu %2’ye çekmek için yeterli olacağını ve nihai faiz oranının %3,75-%4 aralığında olması gerektiğini belirtiyor. Finans profesörü FED’in faiz planına ilişkin açıklamasında, “Politikanın reel ekonomiye etkisindeki gecikme göz önüne alındığında bu bana kalırsa çok yüksek olacaktır ve gerçekten de ekonomiyi bir resesyona zorlayacaktır” ifadelerine yer verdi.

CME Group’un FED fonlarına ilişkin vadeli yatırımlarını izleyen ve FED faizlerine ilişkin piyasa öngörülerini işaret eden FedWatch endeksi gelecek yılın şubat ayında faizlerin %4-%4,75 aralığında olması ihtimalini %58,3 olarak gösteriyor.

Siegel elinde olsa faizleri kasım ayında 50 baz puan artıracağını ve daha sonra bekle ve gör politikası izleyeceğini belirtiyor. Ancak eğer emtia fiyatları yükselmeye devam ederse ve para arzı yükselirse FED de daha fazlasını yapmak zorunda kalabilir.

Finans profesörü ise bunun böyle gerçekleşmeyeceğini görüşünde: 

“Değişken emtia fiyatlarına, varlık fiyatlarına, konut fiyatlarına ve hatta kira fiyatlarına baktığımda yükseliş değil düşüş öngörüyorum.”

Ancak Siegel’ın görüşlerine tüm piyasa çevreleri katılmıyor. Kansas FED’in eski Başkanı Thomas Hoenig FED’in faizleri daha uzun bir süre artırması gerektiğini savunuyor. Hoenig, “Benim görüşüme göre faizleri artırmak zorundasınız. Eğer enflasyon %8’de ise faizleri de çok daha fazla artırmanız gerekir” dedi.

Faiz artışlarına ilişkin 2023 projeksiyonlarına da değinen Hoenig, FED’in faiz artışlarının ardından erken pes etmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Erken bir faiz indiriminin enflasyonu yeniden alevlendireceğine dikkat çeken Hoenig daha serbest bir politikaya geçişin 2023’teki ikinci veya üçüncü çeyrekte olabileceğini söyledi.

Yaklaşan resesyon tarihin en kötüsü olabilir

Kur artışları şirket bilançolarını nasıl etkileyecek

Ayı piyasasının yeni kaynağı bilançolar

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.