E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaSermaye piyasalarında yeni bir hikâye yazılabilecek mi ---

Sermaye piyasalarında yeni bir hikâye yazılabilecek mi

Sermaye piyasalarında yeni bir hikâye yazılabilecek mi
01 Ağustos 2019 - 12:09 borsagundem.com

Sermaye piyasaları yaklaşık 20 yıldır aynı yatırımcı kitlesi, değişmeyen tasarruf eğilimleriyle yerinde sayıyor. Sermaye piyasalarında yeni bir hikâye yazılabilecek mi?

Sermaye piyasaları 2001 krizinden bu yana yerinde sayıyor. Yatırımcıların ilgisi artmadığı gibi var olan kitlenin de uzaklaştığı görülüyor. Özellikle 2013 yılından sonra FED’in para musluklarını kapatması, dört yılda bir yaşanan ekonomik krizler yatırımcıların sermaye piyasalarından uzaklaşmasına neden oldu.

Kurumsal yatırımcı tabanının da geliştirilememesi bu konuda atılan adımların kendi etrafında dönen kısır döngü içerisinde kalmasına neden oldu. Şimdi bir de robot işlemler ve sosyal medyanın da dahil olmasıyla birlikte; bir yandan işlemler hızlanırken diğer yandan spekülatif beklentiler artıyor.

Türkiye’de faiz ve dövizdeki yüksek seyir, yatırımcıların hisse senetlerindeki getiri ve temettü beklentisi ile alım yapmasına engel oluyor. Faiz oranlarının yüksek olduğu bir ortamda yatırımcının hisse ağırlıklı yatırım fonu ya da Hisse senedi almasının gerekçesi de zayıflıyor. Artan faizle birlikte tercihi faize ya da dövize yöneliyor. Ekonomist Murat Sağman, faizin cazip seyrinin korunduğunu belirtiyor. Türkiye’de hane halkının toplam finansal varlıklarına bakıldığında tablo daha net ortaya çıkıyor.

Halkın birikiminin yüzde 75’i TL ve döviz mevduatında bulunuyor. Yüzde 29’u tahvil ve bonoda. Sadece yüzde 4 dolayındaki bölümü borsada hisse senetlerinde yer alıyor. Sermaye piyasalarında yeni bir hikâyenin yazılabilmesi sadece sermaye piyasalarında yapılabilecek faaliyetlere bağlı değil, aynı zamanda ülkedeki yatırım ortamının, şirketlerin bakış açılarının ve yatırımcıların da bilgilenerek farklılaşmalarını gerektiriyor.

Yüksek faiz ve döviz kurları ile sermaye piyasalarındaki tıkanıklığın aşılabilmesi zor. Fortune 500 içerisinde sadece 102 borsa şirketi bulunuyor. Bu da gösteriyor ki, 500 şirketin ancak 100 tanesi borsaya gelmeyi tercih etmiş. Yatırımcılar açısından Türkiye’nin en büyüklerinin sadece beşte biri borsadaysa, tercih alanı da kısıldığı anlamına geliyor. Şirket analizleri de, oldukça sığ bir alanda kalmakta. Analistler, borsada 400 şirket var fakat analizleri 100 şirket üzerinden yapıyoruz, diyor. Gereksiz risklerin üstlenilmemesi gayesiyle yatırım kararı verilirken BIST 50 ya da BIST 30 firmaları baz almıyor. Böylesi bir ortamda hareket alanının dar olduğunu söyleyen yatırımcı Zeki Öngör, daha geniş yelpazeden yatırım yapabilmek istediğini ancak güven duygusu ile kendisini sınırlamak zorunda kaldığını, söylüyor.

Sektör aktörlerinin atacağı olumlu adımlar ise önümüzdeki dönemde var olan kısır döngülerin aşılabilmesi yönünde umut verecektir. Geçen süre zarfındaysa bu yönlü güçlü bir adımın ahlamaması meseleye daha geniş pencereden bakmayı gerektiriyor. Neticede şirketlerde olduğu kadar sermaye piyasalarında ve hatta genel ekonomide de yeni ve güçlü bir hikâye gerekliliğini zorunlu kılmakta. Yeni bir enerji ile gerçekleştirilecek güçlü bir adım yatırımcıların borsaya yönelmelerine de olanak tanıyacaktır. (Zeynep Aktaş/Fortune Türkiye Dergisi)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Dd01 Ağustos 2019 14:50

    Borsa hikaye yazamaz. Ama roman yazar. 

  • Cemil01 Ağustos 2019 12:23

    Aşırı düşmüş hisseler var. Bunlardan biri de Halkbank hissesi. Aşırı düşmüş olan hisselerde geri alım programı uygulanarak hiç olmazsa normal değerinin %45-%50 lere gelmesini sağlayarak yatırımcı ya güven sağlanabilir. Aynı şekilde özel sektör de de var. Aşırı düşmüş hisseler biraz düzeltilmesi gerekir diyorum ben. Yatırımcı ya güven vermek çok önemli. Temettü ler de çok düşük durumda. Bunların düzeltilmesi lazım bence