E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaRisk alma zamanı mı?---

Risk alma zamanı mı?

Risk alma zamanı mı?
29 Ağustos 2018 - 14:25 borsagundem.com

Yatırımcılar gelecek haftalarda tüm riskleri göz altında bulunarak piyasalarda daha çok defansif bir varlık dağılımı ve portföy stratejisini seçip cazip yatırım fırsatları sabırla bekleyebilir.

Myra Capital’in kurucu ve yönetici ortağı Gökhan Kula, Forbes Türkiye’deki “Para-Yatırım” köşesinde piyasalar ve yatarımcıları kaleme aldı. İşte o yazı…

 Şimdi risk alma zamanı değil

Küresel finansal piyasalar için ABD başkanı Donald Trump halen en büyük belirsizlik unsuru ve sorun kaynağı olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker ile görüşmesinden sonra Avrupa ile ABD arasında olası bir ticaret savaş önlenmiş gibi görünse de, Çin’e karşı tam tersine baskı dozunu son haftalarda artırdı. Çin ile ABD arasındaki müzakerelerin sonuçsuz kalması ve ABD’nin getirdiği ek kısıtlamalara özellikle gelişmekte olan ülke borsa ve para birimlerini olumsuz etkiledi.

Trump’ın saldırgan politikası güçlü ABD ekonomik büyümesine ve rekor seviyede kazanç gösteren ABD şirketlerine dayanıyor. 2018’in ikinci çeyreğinde yıllık olarak yüzde 4,1 büyüyen ABD ekonomisi 2014’ten beri en hızlı büyümesini gerçekleştirdi. 2009’dan itibaren sürekli büyüyen ABD ekonomisi, tarihindeki en uzun genişleme sürecine devam ediyor.

S&P 500 şirketlerinin karlılığı yüksek olan yatırımcı beklentileri aşarak ABD hisse piyasalara doping etkisi yarattı. Ortalama kar artışı bir önceki yıla göre yüzde 23,5, satış artışı yüzde 13,6 oldu. Ayrı bir parantez teknoloji sektörüne açmak gerekiyor. 2017 başından itibaren lokomotif sektör olarak özellikle ABD, endekslerini yükseklere taşıyarak yüksek değerlemeler nedeniyle teknoloji şirketlerin bilançoları merakla beklendi. Facebook gibi dev Mega-Cap teknoloji şirketi beklentileri karşılamayıp derhal borsada cezalandırılsa da genel olarak teknoloji sektörü yine güçlü büyüme göstererek yatırımcıların beklentilerini aştı. Yüzde 25,4 kar ve yüzde 13,6 ciro artışı ile birlikte teknoloji sektörü hisse piyasalarındaki öncü rolünü devam ettirdi. Böylece küresel piyasalarda son haftalarda performansta ciddi bir ayrışım gözlendi: Teknoloji ağırlıklı ABD hisseleri Almanya veya Avrupa’ya (daha çok araba ve banka ağırlıklı) açık bir fark attı.

ABD’de deki parlak ekonomik durum Avrupa ve Asya’ya bakınca pek görünmüyor. Ekonomik büyüme hızı geçen yılki oranlara göre daha düşük olmasıyla birlikte en son açıklanan öncü göstergeler büyümede soru işaretleri yarattı. Dünya Bankası en son raporunda küresel ekonominin 2018’de yüzde 3,1 ile büyüyeceğini tahmin ettiğini açıkladı. Önümüzdeki iki yılda ise gelişmiş ülke ekonomilerinde görülecek yavaşlama ve gelişen ülke ekonomilerinde görülen iyileşmenin hız kaybetmesi ile küresel ekonomik büyümenin yavaşlaması beklenmekte, ilave olarak Trump tarafından körüklenen ticaret savaşı ve bununla birlikte finans piyasalarda yükselen belirsizlik, gelecek haftalarda döngüsel düşüş eğilimini daha da artırması muhtemel görünüyor.

Orta Vadeli Strateji Küresel hisse piyasalarda hakim olan düşük dalgalanma yatırımcıları yanıltmasın durum fırtına öncesi sessizlik olarak yorumlanabilir. Sonbahara girerken piyasalarda çeşitli riskler yüzeye aniden çıkabilir. İtalya’da aşırı sağ hükümetinin türbülanslı oluşumu, Avrupa Birliği karşıtı ve harcama dostu politikaları uygulayıp, Euro Bölgesi’ndeki politik gerginlikleri canlandırarak borç sürdürülebilirliğine olan güveni düşürebilir. Ayrıca İngiltere’nin AB’den ayrılık sürecine ilişkin müzakereleri artık neredeyse çıkmaza girdi. İngiltere Başbakanı May bir yandan AB’deki ortaklarını daha yumuşak bir geçiş süreci ve kapsamlı bir serbest ticaret anlaşmasına ikna etmek için uğraşırken diğer yandan da kabinesindeki istifaların ardından parti içerisinde gücünü korumaya çalışıyor.

Gelişen ülkelerin para birimleri ve finansal piyasaları son dönemde ABD’nin faiz oranlarının yükselmesi ve ABD doları likidite sıkışıklığı endişesiyle sert bir şekilde etkilendi. Artan enerji fiyatları ile yükselen baskı nedeniyle Arjantin veya Malezya gibi çok farklı politik ve ekonomik zorlukları olan ülkeler negatif olarak etkilendi. Sermaye çıkışını durdurmak için bazı merkez bankaları faiz artırımı ile karşılık verse bile yapısal reformlar gerçekleşmedikçe, bütçe açıkları ve cari açıklar kapanmadıkça zafiyet devam edecek.

Yatırımcılar gelecek haftalarda tüm riskleri göz altında bulunarak piyasalarda daha çok defansif bir varlık dağılımı ve portföy stratejisini seçip cazip yatırım fırsatları sabırla bekleyebilir. Küresel piyasalarda çok uzun süreyle devam eden boğa piyasasının son çeyreğine gelip olumsuz ani gelişen risk senaryolarda sert düzeltmeler sürpriz olmaz. Hisse piyasalarda ağustos ve eylül aylarındaki negatif mevsimsellik de göz önünde bulundurursak gelecek haftalarda risk alma zamanı olmadığını söyleyebiliriz!

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)