E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaMakro EkonomiResesyon FED’in suçu olacak---

Resesyon FED’in suçu olacak

Resesyon FED’in suçu olacak
29 Temmuz 2022 - 11:26 borsagundem.com

ABD ekonomisi resesyon ihtimalini değerlendirirken bu ihtimali güçlendiren tek değişkenin FED’in faiz artırımları olması piyasa uzmanlarının tepkisini çekiyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz politikası ülkenin en önemli ekonomi politikaları kararlarından biri niteliğinde. MarketWatch yazarı Mark Weisbrot söz konusu politikanın etkilerinin daha geniş kitleler tarafından anlaşılması ve FED’in politikalarından daha fazla sorumlu tutulması halinde FED yöneticilerinin faiz oranlarını aşırı yükseltmenin riskleri hakkında daha dikkatli davranacağını düşünüyor.

ABD ekonomi çevreleri enflasyonun aşırı yükseldiği ortamda FED’in “yumuşak iniş” hedeflerini sağlayamadığını tartışıyor. Ancak Weisbrot’a göre FED’in piyasa ortamını yanlış değerlendirerek ekonomiyi resesyona itmesi basit bir sorun değil. Borsa yazarı bunun bir “uçak kazasına” benzediğine ve milyonlarca kişinin işsiz kalabileceğine dikkat çekti.

FED Çarşamba günü faiz oranlarını 75 baz puan artırarak son kırk yılın en agresif parasal sıkılaştırma politikasını sürdürdü. Piyasa çevreleri ise bu politikanın daha ne kadar ileri gidebileceğini değerlendiriyor.

Eski ABD Hazine Bakanı Larry Summers enflasyonun kontrol altına alınabilmesi için, işsizliğin %6 veya daha fazla yükselmesinin muhtemel olduğunu söyledi. Bu aynı zamanda bir resesyon anlamı taşıyor. Yüzde 6'lık işsizlik ile bugünkü yüzde 3,6'lık ABD işsizlik rakamları arasındaki fark ise 3,9 milyondan fazla kişinin işsiz kalması anlamını taşıyor.

Enflasyon döngüsü beklenmiyor

FED’in bu kadar büyük bir nüfusun geleceğini tehlikeye atmasının ardındaki en önemli argüman enflasyonun kalıcı derecede yüksek hale gelmesi ve daha da kötüsü kontrolden çıkan bir enflasyon döngüsü oluşma ihtimali.

Ancak ekonomistler farklı bir hikaye anlatıyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) bu ay 2023 için ABD’de %3 enflasyon öngördüğünü açıkladı. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) 2023 için ABD’deki enflasyon öngörüsü ise %3,5. FED dahi Haziran ayında 2023 enflasyonunun %2,6 olmasını beklediğini açıklamıştı.

Enflasyonun bugün olduğu seviyede kalacağından korkan ekonomistlerin sayısı oldukça az. Ancak Weisbrot’a göre enflasyon şahinleri korkulandan senaryodan daha kötü bir korku hikayesi sunuyorlar. Bu senaryoya göre enflasyon kendi kendini güçlendiren bir mekanizmayla tehlikeli bir biçimde sürekli artan bir ‘enflasyon döngüsü’ oluşturuyor olabilir.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre Bu tür bir enflasyon döngüsüne verilen en popüler örnek maaş-fiyat döngüsüdür. Fiyatların yükselmesiyle birlikte çalışanlar maaşlarının daha fazla artırılmasını talep eder. Daha yüksek maaşlar daha yüksek fiyatlara neden olur. Bu döngü enflasyonun sürekli olarak yükselmesi anlamına gelir.

Ancak ABD’de maaş artışları geçen yılın sonundaki yıllık %6 seviyesinden %4’e kadar geriledi. Weisbrot bu rakamlara bakıldığında fiyat maaş döngüsüne gidildiğine ilişkin hiçbir kanıt olmadığını belirtiyor.

İkinci bir felaket senaryosu ise beklentilerle ilgili. İnsanlar veya piyasa gelecekte enflasyonun en olacağına dair uzun vadeli beklentilerini artırmaya başlarsa bu karamsar beklentiler fiyatları yükseltmeye yetebilir. Ancak Weisbrot bu senaryonun da doğru olmadığını belirtiyor.

ABD’de eşitsizlik artabilir

Resesyon dönemlerinde işsizlik ve sabit gelirlerini tehdidi ülkede en fazla siyahileri ve düşük ücretle çalışan grupları etkiliyor. Aksine, ekonominin tam istihdama daha yakın olduğu yıllarda ise düşük ücretli sektörlerde çalışan ücretleri daha fazla yükseliyor.

Dolayısıyla, faiz oranlarını yükseltmede aşırı agresif davranan bir FED, borsa yazarına göre, Amerikan ekonomisindeki eşitsizlik yapılarını genişletiyor ve sağlamlaştırıyor. Weisbrot FED’in daha önce de bu tür eşitsiz hamleler gerçekleştirdiğini söyledi.

Son 18 ayda ABD’de görülen enflasyon artışının büyük çoğunluğu dış kaynaklı şoklardan, özellikle de gıda ve enerji fiyatlarını yükselten Ukrayna-Rusya savaşından ve Kovid kaynaklı kısıtlamalardan dolayı oluşmuştu. Bu fiyatlardan bazıları tersine dönmeye başladı. FED'in faiz artırımlarının bu fiyatları nasıl düşüreceğini görmekse zor.

Çarşamba günkü basın toplantısında Powell, "yumuşak bir inişe ulaşmanın asıl hedefledikleri şey olduğunu" söyledi ancak ekledi: "Başlangıçta bunun kolay olmayacağını söylemiştik. Bunu yapmak oldukça zor olacaktı. Bu olağandışı, alışılmadık bir olay. Ne konumda olduğumuz göz önüne alındığında tipik bir olayla karşı karşıya değiliz."

Weisbrot ise bu açıklamanın “yumuşak inişe” ulaşmanın neden zor olduğunu anlatmadığını söyledi. Zira ABD ekonomisi 2006 yılında olduğu gibi dev bir emlak balonuyla karşı karşıya değil. Ya da borsalar 90’ların sonlarında olduğu gibi bir hisse senedi balonuyla karşılaşmıyor. Borsa yazarı her iki krizin de sürdürülemez olduğunun çok net bir şekilde görüldüğünü ve balonlar patlamadan önce resesyona neden olabileceğinin tahmin edildiğini söyledi.

MarketWatch yazarına göre şimdiyse sadece FED’in faiz artırımları resesyon oluşturma tehdidi sunuyor. Weisbrot FED’in bu tür bir hata yapmaması gerektiğini söyledi.

Resesyon sonrası piyasalarda yön neresi?

 

Fed beklentileri risk iştahını destekliyor

 

Yellen: Ekonomideki durum resesyon tanımına uygun değil

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)