E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaPiyasaların gözü yurt dışında olacak---

Piyasaların gözü yurt dışında olacak

Piyasaların gözü yurt dışında olacak
14 Nisan 2014 - 08:49 borsagundem.com

FED Başkanı Yellen’ın konuşmaları, yeniden ısınan Ukrayna gündemini, ABD’de Bej Kitap raporu ve Euro bölgesinde final Mart ayı TÜFE verisi izlenecek

Turkish Yatırım tarafından hazırlanan günlük bülten:
   
"ŞİMDİ DIŞARI DA BAKABİLİRİZ..   

Yurtiçinde yerel seçimler, ardından da kredi derecelendirme kuruluşlarının not değerlendirmeleri derken yurtiçi gelişmelerin gündem maddelerinde ilk sıralarda yer aldığı haftaların ardından bu gelişmelerin geçen hafta itibariyle geride bırakılmasının ardından, yurtdışı gelişmelerin önceki haftalara kıyasla daha bir önem kazanmaya başlamasını beklediğimiz bir haftaya başlıyoruz..

Küresel çapta bakıldığında bu sıralar en çok konuşulan konuların başında şüphesiz ECB ve atabileceği olası politika adımları geliyor.. Haftasonu IMF toplantılarında ECB kurmaylarının açıklamalarından başlayalım.. İlk olarak ECB Başkanı Draghi konuştu ve piyasalarda oluşan ilk izlenim standart olmayan tedbirlere hazırlık yapıldığı şeklinde oldu. Draghi eurodaki değerlenmeye dikkat çekerek bu sürecin devam etmesinin parasal teşvikleri tetikleyebileceği şeklinde güçlü bir açıklamada bulundu.
   
Her ne kadar ECB’nin bir kur hedefi olmasa da bir enflasyon hedefi var ve talebin olmadığı ortamda (Mart ayı enflasyon verisi 2009 yılından bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti) değerlenen euro %2’nin hemen altındaki enflasyon hedefine götürmüyor. Ancak Almanya ile bölgenin genelinin memnun olacağı kur seviyesinde ve genel makro göstergelerde bir orta yol bulunmadıkça gelecek adımın boyutu ve niteliğini kestirmek de zor görünüyor ama tabii Bundesbank Başkanı Weidmann’ın önceki tavrını değiştirerek büyük ölçekli varlık alımlarına geçici de olsa destek verme eğiliminde olduğuna dair yorumlar da bir teşvik ihtimalini güçlendirmekte.. Tartışmaların odak noktasındaki konu da zaten tam olarak bu  ECB faiz indirimi ve varlık teminat kapsamını genişletmek gibi standart tedbirler mi yoksa teminat kapsamının yanında bu varlıkların satınalınmasını içeren QE tarzı bir standart olmayan tedbir mi alacak?
   
Draghi’nin konuşması belirttiğimiz gibi standart olmayan tedbirler gelecek algısı yaratmış olabilir, ama bir geçiş süreci olarak ilk olarak negatif faiz denemesine gidilmesinin de kayda değer bir ihtimal olduğu kanısındayız. Neticede atılacak adımlar euronun değerine darbe vuracağından Euro/TL tarafında da bizim elimizi güçlendirerek hem makro bazda içerde ihracatın büyümeye katkısını artırabilecek hem de mikro tarafta Avrupa’ya ihracat yapan ve/veya euro cinsi borcu olan şirketler için göreceli avantaj yaratacaktır. Yine de zamanlama konusunda da Bloomberg tarafından yapılan son anketi hatırlatmakta yarar var  son ankette katılımcıların yüzde 66’sı gibi bir oranı Haziran’a dek bir adım gelmesini bekliyor. Bu noktada da bizim kendi merkez bankamızdan ne beklediğimiz öne çıkıyor..
   
Hatırlanacağı üzere  TCMB’nin Ocak ayındaki önden yüklemeli faiz artırımlarının ardından son dönemde yurtiçindeki olumlu havayla beraber hükümetten gelen faiz çıkışı ve ardından da Cuma günü Moody’s’in notumuzu negatif izlemeye alarak gerekçelerden birini de yavaşlayan büyüme olarak göstermesi ile TCMB’den de faiz indirimi gelecek mi gelmeyecek mi tartışmaları gündemde..

Haftasonu ECB Başkanı Draghi’nin yanında bizi ilgilendiren tarafta TCMB Başkanı Erdem Başçı da konuştu ve enflasyonun Mayıs ayında peak yapmasını beklediklerini kaydetti. Önceki açıklamaları ve tutanaklara döndüğümüzde  dikkat çekilen ve vurgu yapılan nokta enflasyonda yükselişin Haziran sonuna dek devam etmesinin beklendiğiydi.. Şimdiki açıklamada ise ilk göze çarpan Mayıs ayı oluyor. Bu da faiz konusunda bir hamlenin öne çekilmeye başlandığı algısına hazırlık mı yapılıyor görüşlerini güçlendirebilecek nitelikte bir açıklama denebilir.. Ama elbette bu sabah basında yer alan TCMB haberleri de çok önemli ve piyasalarda endişe yaratabilecek önemde, bu nedenle yazının başında her ne kadar dışarı bakalım dediysek de bu sabah çıkan bu haberler nedeni ile de bu hafta Perşembe günkü Olağan Genel Kurul’a dek TCMB cephesi de gündemde olacak.
   
Dolayısıyla önümüzdeki dönemde ECB’den gelecek adımlar ve TCMB’nin para politikası duruşu önemli kalmaya devam edecek görünüyor, bunun dışında ise yurtiçinde iyimser havaya destek veren EM’lerin yani gelişen piyasaların yeniden revaçta olması konusu var.. MSCI EM endeksi son 1 ayda %6 değer kazandı ve EM tahvilleri yeniden aranan yatırım araçları haline gelmeye başlamış gibi ancak bunun bir trend olabilmesi için daha fazla kanıt görmek lazım, tıpkı bir düzeltme hareketi sergileyen ABD Borsalarının ayı piyasasına girdiğini söylemek için daha fazla kanıta ihtiyaç olduğunu düşünmemiz gibi..
   
MSCI Türkiye endeksinde kazancın EM’lerdeki değer kazancından yaklaşık 3 kat daha fazla olduğunu düşünecek olursak  EM’lerdeki olumlu havadan etkilendiğimizi ama bize baharı getiren tek nedeninin bu olmadığını söyleyebiliriz. Ancak TCMB’nin olağanüstü PPK’sı sonrası EM paralarına gelen satışlarla bizim de yaşadığımız satışları düşünürsek EM’lerdeki hareketin ve modu da izlemede kalmamız gerekiyor.

Bu hafta özelinde ise FED Başkanı Yellen’ın konuşmalarını, yeniden ısınan Ukrayna gündemini, ABD’de Bej Kitap raporunu ve Euro bölgesinde final Mart ayı TÜFE verisini izleyeceğiz. Haftayı 72.500 üzerinde kapatan BIST100 için ise 72.000 ve 71.500 ilk destekler ki stop loss’umuzu 71.500’de tutmaya devam ediyoruz, ilk dirençlerimiz ise 73.000 ve 74.000 seviyelerinde yer alıyor.''
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)