Piyasaların geleceği FED’in kararına bağlı

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD Merkez Bankası (FED) Çarşamba günkü enflasyon verilerinden sonra zorlu bir konumda kaldı. Nisan ayında ABD Nisan ayı tüketici fiyat endeksi rakamları Mart ayına göre düşük olsa da yine de yıllık bazda %8,3 yükseliş göstererek beklentilerin üzerinde geldi.

FED’in ekonomi üzerindeki geleneksel rolü piyasalarda fiyat istikrarını sağlamak ve maksimum istihdamı teşvik etmek olmak üzere iki ana unsurdan oluşuyor. Yükselen enflasyonla birlikte faiz artışına zorlanan FED enflasyondaki yükselişi durdurmayı hedefliyor.

Ancak Fortune’un haberine göre asıl sorun hisse senetleri piyasalarının da söz konusu piyasa ortamına uyum sağlıyor olması. Zira S&P 500 Endeksi yıl başından bu yana %18 düştü ve teknoloji endeksi Nasdaq ise daha da kötü bir performans göstererek aynı süreçte %28’lik düşüş gösterdi.

Mortgage faizlerinin artması emlak piyasasında etkilerini giderek daha fazla göstermeye başladı. Ayrıca ABD’deki ekonomik büyümenin de yavaşlaması bekleniyor. New York merkezli kâr amacı gütmeyen işletme grubu Conference Board’un tahminlerine göre ABD ekonomisi bu yıl sadece %2,3 büyüyecek. Bu oran 2021 yılında görülen büyümenin yarısından bile daha az.

Yatırım bankaları, eski FED yöneticileri, milyarder yatırımcılar ve hatta sade Amerikan vatandaşları dahi ABD’de ekonomik bir kıyametin yaklaştığını öngörüyor.

İşsizlik Nisan ayında pandemi öncesi en düşük seviyelere yakın kalırken (% 3,6 seviyesinde), FED ekonomi politikalarında doğru hamleleri yapmazsa en kötüsüyle karşı karşıya kalabilir. Yaklaşan resesyon sırasında büyümenin durması, işsizliğin tekrar yükselmesi ve enflasyonun düşürülememesi elde edilen en kötü sonuç olacaktır. Bu karamsar senaryo 1970’lerdeki ekonomik krizi anlatan bir ekonomik tabloyu işaret ediyor: stagflasyon.

Bu süreçte FED’in enflasyonu düşürme sürecinde ne kadar sert ve yumuşak olduğu da belirleyici bir rol oynayacak.

Faiz artırmak ya da artırmamak: Bütün mesele bu

Bazı uzmanlar, son kırk yılın en yüksek seviyesine yakın kalan enflasyonla mücadelenin para politikalarında öncelikli ele alınması gerektiğini savunuyor.

Amerikan Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü Ekonomisti William Luther konuyla ilgili açıklamasında, “FED yetkilileri kayıtsız kalmamalı. Başarısız oldular. Hala başarısızlıklarını sürdürüyorlar. Neyse ki Amerikan halkına fiyat istikrarı getirebilmeleri için hala geç değil. FED fiyat seviyeleri pandemi öncesi seviyelerine ulaşana kadar politika faizlerini artırmalı” ifadelerine yer verdi.

Diğer görüşü savunan uzmanlarsa enflasyonla savaşmanın sadece ekonomiyi resesyona sürüklemeye yarayacağından endişe ediyor. Sermaye yönetim şirketi Quadratic’in Kurucusu Nancy Davis ortalama Amerikalıların alabileceği en iyi çıktıyı sağlamak için FED’in adeta “ipte yürümek” zorunda olduğunu söyledi.

Davis açıklamasında, “Eğer FED enflasyonu düşürme çabalarında aşırı agresif olursa genel ekonomi ve iş piyasası zarar görebilir. ABD Merkez Bankası’nın ekonomiye zarar vermeden enflasyonun düzenlenmesine öncelik vermesi iyi bir dengedir” ifadelerine yer verdi.

Başka bir bakış açısına sahip uzmanlarsa FED’in enflasyonu düşürmek için ölçülü bir hızda hareket etmesi halinde “yumuşak bir inişin” sağlanabileceği konusunda daha iyimser. Borsa komisyonculuk şirketi eToro’nun Yatırım Analisti Callie Cox, “Tüketici ve iş dünyası talebi hala güçlü ve FED’in yumuşak bir iniş yapmak için hala hareket alanı var. Ancak FED’in kontrolü ele aldığında dair daha fazla kanıt oluşmaması halinde hisse senetleri ve kripto dibi bulmakta zorlanabilir. Bu özel satış dalgası dibe zirveden daha yakın olabilir. Sadece fırtınadan kurtulmanız gerekiyor” açıklamasında bulundu.

ABD enflasyon verileri piyasaları nasıl etkileyecek?

Perakende yatırımcılar teknoloji hisselerini dipten alıyor

Enflasyon piyasalarda baskı yaratmaya devam ediyor

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.