E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaÖzel sermaye devi yatırımcıları bekleyen riskleri açıkladı---

Özel sermaye devi yatırımcıları bekleyen riskleri açıkladı

Özel sermaye devi yatırımcıları bekleyen riskleri açıkladı
14 Ocak 2021 - 10:05 borsagundem.com

Özel sermaye devi Carlyle, korona virüs aşılarının tam anlamıyla toparlanma sağlamayacağını ve 2021 yılında doların zayıflayacağını öngörüyor

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Carlyle Group’un endişeli yatırımcılar için bir mesajı var: ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz oranlarını yükseltmesinden endişe duymak için çok erken. Piyasalar, FED’in faiz oranlarını sıfıra yakın bir seviyeye düşürürken tahmin ettiğinden çok daha iyi performans gösteriyor. Washington merkezli, 230 milyar dolar değerinde varlık yöneten özel sermaye devi Carlyle’a göre, FED’in pandeminin başında gerçekleştirdiği ve uzun süre düşük seviyede kalacağını söylediği faiz oranlarında, ani bir politika değişikliği ihtimali düşük.

Carlyle’ın Küresel Araştırma Başkanı Jason Thomas, FED’in politikalarında değişiklik olması yönündeki endişelerin mantıklı olduğunu ancak, “bu değişikliklerin yüksek enflasyon ya da yüksek faiz oranlarından ziyade, kambiyo kurunda gerçekleşme ihtimali” bulunduğunu söyledi. 

FED’in reel faiz oranlarını ekside tutma ihtimali ve aynı zamanda büyüyen mali açıkları kapatmak için yurt dışından alınan borçların artması, doları yılın kaybedeni haline getirecek.

Forbes’un haberine göre, Carlyle’ın raporunda, “dolarda, daha fazla mali ve parasal koordinasyon aracılığıyla -%15 ila -%20 düşüş gerçekleştirmek, ülkede maaşların hızla artması için mükemmel bir yöntem olabilir” dendi. Raporun devamında, bu yöntemin “özellikle de enflasyonun doların dominant uluslararası rolü nedeniyle engellendiği bir dünyada” olumlu olduğu ifade edildi.

Yatırımcılar için yabancı varlıklar daha çekici olacak. Thomas’a göre, bu nedenle cirolarının ve karlarının büyük bir bölümünü yurt dışı faaliyetlerinden kazanan ABD şirketleri de, yatırımcıların dikkatini çekecek. Parasal politika konularının dışında, raporda demografik değişimlerin, sektör performansının ve Çin’le olan ekonomik ilişkilerin 2021’de varlık fiyatlarının belirlenmesinde etkili olacağı söylendi. 

Thomas, “bu yalnızca aşı değil, peki o zaman aşı davranış ve harcama alışkanlıkları için ne ifade ediyor?” dedi. Açıklamasının devamında, “harcama motifleri otomatik olarak 2019’a mı dönüyor?” sorusunu dile getirdi. Bu yıl için toplam kazanç tahminleri, normale dönüşe göre hesaplanmış olsa da, Thomas’a göre, karşılaşacağımız gerçeklik bu kadar düzenli olmayabilir. Thomas, “varlık fiyatları temel olarak en iyi senaryoyu fiyatlar” dedi.

Rapor sektör konusunda ise, “aşı sonrası yükselişin her alanda görülme ihtimali düşük dendi. Örneğin Carlyle, analistlerin dizi ve film izleme platformu Disney+ için analistlerin üye büyümesi beklentilerinin, 2019 beklentilerinin dört katı olduğunu ortaya koydu. Thomas, “bu projeksiyonlar gerçekleşse de, sinemalarda, spor etkinliklerinde ve canlı etkinliklerde aynı oranda gerçekleşmeyebilir” dedi.

Pandemi sürecinde şehirlerden göçün de, aşı sonrasında tersine dönme ihtimali düşük. Census verileri, ABD’de ev satışlarının 2020 yılında bir önceki yıla göre %20 artış gösterdiğini ortaya koyuyor. Bu yükseliş ise uzun vadeli planlara işaret ediyor. ABD’de tipik bir ev sahibi, oturduğu evde ortalama 13 yıldır yaşıyor. Şehirlerden banliyölere doğru hız kazanan bu göç, pandemi ortadan kalktıktan sonra çalışanları evden çalışmak zorunda bırakabilir. Aynı zamanda, ofis piyasasında da güçlük yaratma ihtimali yüksek.

Son olarak Carlyle, Çin ekonomisinin 2021’i güçlenerek bitirmesini bekliyor. Çin’in korona virüs karşısında gösterdiği etkili çaba ve bunun ardından 2020’de perakende satışlarında görülen artış etkili olacak. Carlyle’ın hesaplamalarına göre, küresel gayrisafi yurtiçi hasıla, geçtiğimiz yıl -%4 oranında küçülürken, Çin’in gayrisafi yurtiçi hasılası %3 ekonomi gösterdi. Çin’in ekonomisi şimdi ABD ekonomisinden %20 daha büyük.
Şirketin özel sermaye rakibi KKR gibi Carlyle da, Çin’in devasa ekonomisine dahil olmak isteyen yatırımcıların, yerel talep çeken Çin şirketlerinin hisselerini almasını öneriyor. Bu tavsiye özellikle, ABD hükümetinin üzerinde denetimi arttırdığı yazılım ve teknoloji sektörleri için geçerli.

Ancak Carlyle, Çin’in küresel üretim zincirindeki rolünün azalacağını düşünmüyor. Çünkü ülkenin eşi benzeri olmayan altyapı avantajları var. Bunlar arasında dünyanın en yoğun 10 konteyner limanından yedisi de bulunuyor. Thomas, Biden yönetiminde, ABD ve Çin arasındaki gerilimin azalmasını bekliyor. Ancak rakip şirket KKR, iki süper gücün arasındaki ilişkinin kötüye gitmesini beklerken, bunun yatırımcılar için risk oluşturacağını düşünüyor.

Thomas, “Çin küresel üretim sisteminin kilit noktası” dedi. Açıklamasında, “eğer Çin’i karşınıza alacaksanız, bu alanda olmamalı” ifadesini kullandı.

Gözler Fed Başkanı Powell’ın açıklamalarında

 

Kısa süreli kar satışları oluşabilir

 

Piyasaların yakın takibinde neler yer alıyor?

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)