E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaŞirket HaberleriOBAMA PİYASALARA İLAÇ OLABİLECEK Mİ?---

OBAMA PİYASALARA İLAÇ OLABİLECEK Mİ?

OBAMA PİYASALARA İLAÇ OLABİLECEK Mİ?
18 Ocak 2009 - 09:30 borsagundem.com

Teknik olarak 'sat' sinyalini sürdüren göstergelerin düzelmesi, endeksin 27 bin puanı aşmasına bağlı. Aksi takdirde kısa vadede 21 bin puan dahil olmak üzere geri çekilmeler gündeme gelebilir

Borsalar 2009 yılına istikrarsız bir başlangıç yaptı. Yeni yılın ilk haftasını yükselişle geçiren borsalar, ABD ekonomisinden gelen olumsuz veri ve bilançoların etkisiyle düşüşe geçti. Geçen hafta Avrupa Merkez Bankası'nın faiz indirim kararına kadar sert düşüşler yaşayan dış borsalarda yüzde 8'lere varan kayıplar oldu. Haftanın son günü Merkez Bankası'nın şok faiz indirimi ve IMF anlaşması beklentisiyle toparlanmasına karşın İMKB'deki kayıp yüzde 3,17'yi buldu. Dünya piyasalarını yakından ilgilendiren ABD borsalarında 2008 yılının son çeyreğine ilişkin olumsuz bilanço beklentileri öncesi Bank of America ve Citigroup hisseleri önemli kayıplar yaşadı. Beklentilerden de olumsuz gelen zarar rakamları hisse fiyatlarını son bir yılın en düşük seviyelerine kadar düşürdü. Ancak bu olumsuz beklentinin geride kalmasıyla birlikte gözler 20 Ocak'ta ABD başkanlık koltuğuna gelecek Barack Obama'ya çevrilmiş olacak. Kısa vadede yükselişe oynayanlar, Obama'nın üzerinde durduğu yeni teşvik paketinin beklentileri karşılayacak bir büyüklükte olmasını ve şubat ayında Kongre'ye sunulmasını bekliyor. Ayrıca beklentilerden de kötü gelen Bank of America ve Citigroup bilançolarının geride kalması ve hisse fiyatlarının ve endekslerin son bir yılın en düşük seviyelerine gerilemesi, iki haftadır yaşanan düşüş hareketinin yavaşlamasına sebep olabilir. Yeni başkanın koltuğa oturduğu ilk günden itibaren piyasaların satışlarla karşılanması ihtimali daha zayıf. Çünkü Obama'nın Bush'a kıyasla daha esnek ve piyasalara güven verici bir beklenti oluşturduğu bir gerçek. Ama teknik göstergeler şu an için hala satış baskısını sürdürüyor. Asıl soru işareti burada. 2008 yılının son çeyreğinde tüm piyasaları etkisi altına alan Lehman Brothers'ın iflası sonrası geçen zaman içinde uygulamaya konulan kurtarma paketleri henüz etkisini göstermedi. Hisse senedi piyasaları her zaman kar rakamlarına veya olumsuz haberlere kulak asmayabilir. Şirketlerden gelen olumsuz bilançolar ve düşük hisse fiyatı, bazen o şirket için sonun başlangıcı olduğu gibi, çoğu zaman yeni bir beklentiyi satın almak için iyi bir fırsattır. Otomotiv ve konut piyasalarından olumlu haberlerin gelmeye başlaması halinde, piyasalar korku tünelinden çıkarak uzun soluklu bir yükseliş rallisine başlayabilecekler. Bu noktada sabır ve zamanlama oldukça önemlidir. Piyasalarımızın dış gelişmelere paralel hareket ettiği ve birlikte nefes alıp verdiği bir ortamdayız. Cuma günü sürp- riz faiz indirim kararı ve dış borsalardaki toparlanmaların katkısıyla yönünü yukarı çeviren Borsa'nın önümüzdeki hafta dalgalı bir seyir izlemesi beklenebilir. Beklentilerin üstünde çıkan faiz indirim kararı sonrası, tahvil faizlerinin bir ara 14,76 seviyelerine kadar inmesi, piyasaların Merkez Bankası'na destek verdiği yönünde yorumlanabilir. Buna rağmen döviz piyasasındaki hareketlilik bir süre daha devam edeceğe benziyor. IMF anlaşması büyük bir ihtimalle şubat ayına yetiştirilmeye çalışılacak. Peki piyasalar bir süredir beklediği bu anlaşmaya nasıl bir tepki verebilir? Gerçekten bir rahatlama olacak mı? 27 Ekim 2008'de AB üyesi olmasına rağmen ekonomik şartları gittikçe kötüleşen Macaristan, AB ve IMF'den yaklaşık 25 milyar dolarlık kredi sağladı. Anlaşmanın ardından ilk anda tepki vermeyen Macaristan Borsası, sonraki günlerde yaklaşık yüzde 40 yükseldi. Bu anlaşmaya rağmen derecelendirme kuruluşları birbiri ardına Macaristan'ın kredi notlarını indirdi. Çok önemli bir aksilik olmazsa Türkiye de benzer rakamlarla imza atabilir. Piyasaların reaksiyonu ise bu anlaşmanın hangi tarihte gerçekleştirileceğine ve o dönemde dış piyasaların hangi yönde hareket ettiğine bağlı olacaktır. Eğer anlaşma zamanlaması dış piyasalardaki olumlu bir havaya denk getirilirse mali sektör hisseleri ile başlayacak yükseliş, kısa da sürse etkili olabilir. Muhtemelen bu yükseliş hareketi şubat ayı içinde gerçekleşebilir. Teknik olarak 'sat' sinyalini sürdüren göstergelerin düzelmesi, endeksin 27 bin puanı aşmasına bağlı. Aksi takdirde kısa vadede 21 bin puan dahil olmak üzere geri çekilmeler gündeme gelebilir. Bakalım ABD'nin yeni başkanı ve muhtemel IMF anlaşması piyasalara ilaç olabilecek mi? Faiz indirimi dolara yaradı Hafta içinde Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun şok faiz indirimi kararı sonrası dolar hafif bir yükseliş kaydetti. Bankanın borçlanma faiz oranını yüzde 15'ten yüzde 13'e çekmesinin ardından tahvil piyasasında aşağı yönde hareketlilik yaşanırken, döviz piyasalarında yükselişler hakimdi. Son gelişmeler sonrasında dolar 1,625 seviyesine yükseldi. Dolar, Avrupa Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararı sonrası Euro karşısında gerilese de gelişmekte olan ülkelerin para birimleri karşısında sert yükselişler kaydetmeye devam etti. Özellikle Rus rublesi karşısında yüzde 11,6 yükselen doların lira karşısında da yükselişini sürdürmesi uluslararası piyasalardaki durumuna bağlı olacaktır. Eğer Euro/dolar paritesi 1,30'un altına sarkarsa büyük bir ihtimalle bir kez daha 1,7 lira seviyeleri görülebilir. Merkez Bankası'nın aldığı sert indirim kararı ve dolara başlayan kaçış sonrası yükseliş eğilimi süreceğe benziyor. Altının ons fiyatı dalgalı Geçen haftaya girilirken 853 dolar seviyesinde bulunan altın ons fiyatı perşembe günü 801 dolara kadar gerileyerek son bir ayın en düşük seviyelerini gördü. Haftanın son günü ise özellikle açık pozisyon kapatışlarının etkisiyle yükselişe geçen ons 842,5 dolara kadar toparlanarak bir önceki haftaya göre sadece yüzde 1,2'lik bir kayıp yaşadı. Hafta içindeki Avrupa Merkez Bankası'nın yarım puanlık faiz indirim kararı ve yeni likidite imkanlarının sağlanması haberleriyle alımların geldiği ve borsalardaki toparlanmaların da bu alımları tetiklediği gözlendi. Son haftalarda 800-890 dolar aralığında dalgalanan onsun gelecek hafta ABD başkanlık değişimine kadar 847-850 dolara kadar yükseliş eğilimini sürdürmesi beklenebilir. Ancak teknik göstergelerini incelediğimizde orta vadeli hareketli ortalamaların aşağı kırılmasıyla, düşüş ihtimali kuvvetlendi. Geri çekilmesi durumunda kısa vadeli hedef 800 dolar seviyesidir. SELİM IŞIKLAR-ZAMAN GEÇEN HAFTANIN EN LERİ Değer kazananlar (%) 01 - Trabzon Sportif 47,18 02 - Özderici GYO 42,11 03 - Van Et 40,58 04 - Çimbeton 30,57 05 - Dentaş Amb. 24,44 06 - Şeker Fin. Kir. 23,33 07 - AFM Film 22,64 08 - Bisaş Tekstil 19,51 09 - Burçelik 11,64 10 - Türk Telekom 10,81 Değer kaybedenler (%) 01 - Anel Telekom -33,64 02 - Netaş -26,96 03 - Sinpaş GMYO -14,94 04 - Gübre Fabr. -13,53 05 - Atakule GMYO -13,48 06 - Ray Sigorta -11,72 07 - S. Pamuklu -11,54 08 - Global Yat. H. -11,11 09 - Tat Konserve -10,92 10 - GSD Holding -10,81

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)