E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaYaşam-MagazinNaci Görür: 7.2'den kaçış yok, tsunami yüksek ihtimal---

Naci Görür: 7.2'den kaçış yok, tsunami yüksek ihtimal

Naci Görür: 7.2'den kaçış yok, tsunami yüksek ihtimal
02 Ağustos 2017 - 05:16 borsagundem.com

Ünlü jeolog Prof. Dr. Naci Görür, olası İstanbul depremiyle ilgili korkutan açıklamalarda bulundu: 7.2'den kaçış yok. Tsunami ihtimali büyük. Çevre felaketi yaşanacak. Salgın hastalıklar başlayacak

Ege Bölgesi'nde art arda yaşanan depremler, beklenen İstanbul depremini yeniden gündeme taşıdı. Ünlü yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, Hürriyet Kelebek'te Gülben Ergen'e önemli açıklamalarda bulundu. Naci Görür'ün açıklamaları özetle şöyle: 

"Kuzey Anadolu fay hattı Bingöl Karlıova’dan başlayıp Marmara’ya kadar geliyor. Marmara’dan da Yunanistan’a gidiyor. Kuzey Anadolu fayı dünyanın en tehlikeli faylarından biridir. Bu fayın her neresinde bir deprem olursa bunun batısı bir sonraki deprem için hedef haline gelir. 1999 depremi Adapazarı yöresinde olduğunda biz hemen bağırdık. Neden çünkü Adapazarı’nın batısında Marmara Denizi yani İstanbul var. Ve İstanbul hedef haline geldi. Kuzey Anadolu fayı, depremleri doğudan batıya doğru taşıyor. 1999 depremindeki kırık Körfez’in denize açıldığı yerde durdu. Onun için biz alarm verdik gerekli önlemlerin alınması için. 1999 yılında başladık, önlem alınsın diye bağırmaya hâlâ bağırmaya devam ediyoruz. Çünkü İstanbul tehdit altında."


"Marmara depremi 'geliyorum' diye bağırıyor. Bahsettiğim gibi 1999’dan 2014’e kadar Marmara’da yabancı ve Türk ekiplerle denizde ileri araştırmalar yaptık.
AB fonlarından 80 milyon Euro harcandı bu araştırmalara. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinden bize tek kuruş para vermediler. Bu araştırmacıların sonucunda şunu gördük. Marmara Denizi bir deprem denizidir. Bu denizin oluşumu mevcut fay sisteminin, deprem üreten sistemin faaliyetleri sonucu gelişmiştir.
Denizin oluşumu depreme bağlı yani. Bu denizin altındaki faylar aktiftir. Ve her biri 7 şiddetinden büyük deprem üretme potansiyeline sahiptir. Tarihi dönemlerde bazen Marmara Denizi boydan boya kırılmıştır. 7.5-7.6 şiddetinde deprem üretmiştir.
Bazen parça parça kırılmış, daha küçük depremler üretmiştir. Bugün için Marmara Denizi’nin altındaki fay sisteminin yeni deprem üretme tekerrür periyodu dolmak üzeredir.

Marmara’nın altındaki fay sistemi her 250 senede bir 7.0 şiddetinin üzerinde deprem üretmiştir. En son tarih 1766’dır. Onun üzerine 250 eklediğiniz zaman 2016-2017 periyodun dolduğudur. Çıkan sonuç artı/eksi bunun üzerine 10-15 sene değişebilir. 7.0’den büyük deprem olma olasılığı yüzde 63’tür. Marmara en az 7.2 büyüklüğünde bir deprem bekliyor."

TSUNAMİ BÜYÜK İHTİMAL

"Marmara’da her büyük depremi bir tsunami takip etmiştir. Mesela 1509 depreminde surların üzerini aşmıştır. Surlar 6-7 metre. Yaklaşık 10 metre yükseldiğini düşünüyoruz suların.
Tuzla açıklarında 17 bin sene önce bugünkü bütün adalardan daha fazla bir alan büyük bir depremde denizin dibine kaymıştır. Ve deniz altında çok büyük bir heyelan meydana getirmiştir. O heyelanın oluşturduğu tsunaminin yüksekliği 10 metre. Dolayısıyla bu depremden sonra da olma olasılığını yüksek görüyoruz. Bunlar bilimsel araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır."

YETERLİ ÖNLEMLER ALINMADI

"Yaptığımız araştırmalardan sonra İstanbul’u tehlikeli bölge ilan ettik. Yerbilimcileri olarak alarm verdik. Fakat birçok kurum kulak asmadı. Son zamanlarda biraz ciddiye almaya başladılar. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki bugün çok doğru şeyler söylüyor.bizim fikirlerimizi destekliyor söyledikleri. Bence çok şey yapıldı. Ama yapılması gerekenler yanında yapılanlar henüz daha yüzde 10."

"Bir kenti depreme hazırlamak sadece o kenti yapı stokunu ele almakla olmaz. Kentin bütün bileşenlerini depreme güvenli hale getirmek lazım. Bir tanesi halktır. Haklı depreme hazırlamak gerekli. Eğitim çok önemli. Mesela evlerde çoğu insan elektrik şalterinin nerede olduğunu ve nasıl indireceğini bilmez. Halbuki deprem geçtikten hemen sonra ilk yapılacak iş, gidip o şalteri indirmek, doğalgaz vanasını kapatmak ve bir yangın varsa yangın tüpüyle hemen müdahale etmektir. Yangın tüpünün nasıl çalıştığını bilmek gerek. Çoğu insan bilmiyor. Bu çok büyük bir tehlike. Depremden sonra hemen başlayan bir yangın yok edilebilecekken büyüyor. Dünyada depremin öldürdüğünden çok daha fazla ölüm bu yangın, gaz patlamaları ve elektrikten oluyor. Önce insanı depreme hazırlamak gerekli. Deprem bilincini vermeli."

MİLYONLARCA TON MOLOZ ÇIKACAK ÇEVRE FELAKETİ OLACAK

"Bir kent çevresiyle de bilinir. Deprem en büyük çevre felaketidir. Depremde evler yıkılacağı için milyonlarca ton moloz çıkacak. Çimento, beton, demir ve birtakım maddeler. İstanbul’da bir günde binlerce ton parlayıcı, zehirli kimyevi madde imal ediliyor. Depremde bunların yere, suya, havaya yayıldığını düşünün. Ne biçim bir çevre felaketi olur. Bir hesaplama yapmıştık. Beklenen Marmara depreminde açığa çıkacak molozu binlerce kamyon taşısa iki sene sürüyor. Bu kadar molozu nereye dökecekler? Denize. Denize döküldüğünde besin zincirindeki zehirlemeyle insanları uzun dönemde kanser edersiniz."

BARAJLAR DEVREDEN ÇIKARSA SALGIN HASTALIKLAR BAŞLAR

(Altyapı. Kanalizasyon, yollar, barajlar, tesisler, köprüler… Bugün İstanbul’daki barajların eski olduğunu ve depreme güvenli olmadığını biliyoruz. Depremde bu barajlardan 1-2 tanesi devreden çıkarsa ne olur?)

"İstanbul salgın hastalıktan kırılır.

Kentin bir başka bileşeni kent yönetimidir. Belediye başkanı ve diğerleri. muhtar da dahil. Depremde ne yapacaklarının, nasıl yöneteceklerinin, acil durum yönetimini nasıl becereceklerinin eğitimini almışlar mı?
Diyelim ki ben enkazdan birini çıkardım. Hangi hastaneye götüreceğim? Kimse bilmiyor. Çünkü kimse bunu anlatmıyor.
Önlem aldık diyorlar ama ne önlemi? Bir dönem her ilçede afet yönetim merkezleri kurulmuştu ama kaldırıldı. Her ilçede depremde insanların toplanacağı yerler vardı. Kaldırıldı.
Bir kısmı alışveriş merkezi oldu. Bir diğer bileşen de bina, yapı stoğu. İstanbul’daki yapı stoğunun yüzde 60’ının çürük olduğu söyleniyor. Bunlar resmi rakamlar. Ortada korkunç bir tablo var. Ben size desem ki hiç merak etmeyin, İstanbul depreminde yaşayan binaların yüzde 99’una bir şey olamayacak. Sevinmez misiniz? Geriye kalan yüzde 1’i hesaplayalım. İstanbul’da 1 milyon 600 bin bina var. Yüzde 1’i 16 bin bina yapar.
Her binayı 5 katlı düşünelim. Etti mi 80 bin kat. Her kata 4 daire koy. 320 bin eder. Evlere de bir kişi koy. 320 bin kişinin hayatı tehlikede demek.
En düşük hesaplamada bile rakamlar yüzbinleri buluyor. Bu işin şakası yok."

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)