Mısır'a yapılan yardımlar neyi gösteriyor

Mısır ordusunun Muhammed Mursi'yi cumhurbaşkanlığından düşürmesini, 2011 Arap Baharı'yla iktidara gelen İslamcıların güç kaybı olarak gören Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (UAE) ve Kuveyt bu memnuniyetlerini, Mısır'a toplam 12 milyar dolarlık yardım vererek gösterdiler.
    Ancak, bu durum Körfez Arap ülkeleri arasında yeni bir güç sıralaması oluşturdu.
    Çünkü Katar hariç tutulursa, bu ülkeler Arap ayaklanmalarını bölgesel istikrar için bir felaket olarak görüyor ve Müslüman Kardeşler hareketinin Mısır'daki hakimiyetini, kendi ülkelerinde de İslamcı gündemi zorlamak için kullanacağından korkuyorlardı.
    Buna karşılık Katar, Müslüman Kardeşler'e vereceği desteğin bölgedeki etkisini artıracağını düşünerek, Mursi iktidarının ilk yılında Mısır'a 7 milyar dolar verdi.   
    ABD'nin eski Suudi Arabistan büyükelçisi Robert Jordan, "Katar'ın bir miktar geri çekileceğini sanıyorum. Müslüman  Kardeşler'e karşı hayranlıkları galiba biraz zayıfladı. Suudilere daha yakın bir konuma gelebilirler" dedi.
    Özellikle Suudi Arabistan Mısır'da Hüsnü Mübarek'i, Tunus'ta Zeynel Abidin Bin Ali'yi deviren ve Bahreyn, Yemen ve bazı diğer Arap ülkelerini sarsan halk hareketlerinden korkuya kapılmıştı.
    Ancak ABD müttefiki Körfez ülkeleri, Libya'da Muammer Kaddafi ve İran ile Lübnan Hizbullah'ı ile olan sıkı bağlarına zaten uzun zamandır kızdıkları Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad için aynı hassasiyeti göstermediler.
    Suudi Arabistan ile bu ülkenin geleneksel bölge liderliğine  son yıllarda rakip olan Katar, Suriye ve Libya'daki isyancılara  destek konusunda genel bir uyum içindeydiler ancak İslamcı gruplar konusunda çok ciddi görüş ayrılıkları yaşıyorlardı.
     Bu fikir ayrılığı  şimdilik de olsa, giderilmiş görünüyor.
    
    HATALI STRATEJİ
    Katar'ın başkenti Doha'da konuya yakın kaynaklar Mısır krizine karşı ülkenin tepkisini şimdiden ölçmek için erken olduğunu söylüyorlar.
     Ancak Katar'ın yeni Emiri'nin Müslüman Kardeşler'e desteği azaltabileceği ve Katar'ın bölgesel rolünün ağırlığını biraz hafifletmek isteyebileceği görüşü var.
    Katar hükümetine danışmanlık yapan bir kaynak, "Mısır stratejilerinde hata olduğunu kabul ediyorlar... Halkın iradesini dikkate almadan işe karışmaları, (Mursi) hükümeti lehine aşırı tepkisel bir destek oldu" dedi.
    Suudi Arabistan açısından Müslüman Kardeşler'in düşüşü, Körfez ülkeleriyle Mübarek döneminde yakın bağlar kuran Mısır ordusunun açık müdahalesi ile daha da memnun edici oldu.     
    Genelkurmay Başkanı General Abdül Fettah el Sisi, daha önce  Riyad'da askeri ataşelik yapmıştı.
    Jordan, "Sisi'nin Suudi Arabistan'da uzun deneyimi ve sadece askerlerle değil, siyasi liderlikle de yakın ilişkileri vardır" dedi. 
    Suudi Arabistan ve UAE'nin hiç gecikmeden Mısır'ın geçici liderini kutlamaları,  Müslüman Kardeşler'e karşı husumetlerini dolaylı yoldan göstermiş oldu.
    Suudi Arabistan'ın politika danışma organı olan Şura'da  dış ilişkiler komitesi başkanı olan Abdullah el Askar, "Müslüman Kardeşler'in sorunu ideolojilerinin sınır tanımamasıdır" dedi.
    "Ulusal kimlik tanımazlar, onun yerine İslam milleti  kimliğini tanırlar. Değişik Körfez ülkelerinin içişlerinde parmakları var."
    Kuveyt'i yöneten hanedan da Suudilerin ve UAE'nin Müslüman Kardeşler hakkındaki kuşkularını paylaşıyorsa da,kendi parlamentosunda Müslüman Kardeşler hareketine bağlı bir fraksiyonun bulunması durumu karmaşıklaştırıyor.
    Bu nedenle Arap ayaklanmalarından sonra Kuveyt, Müslüman Kardeşler'i diğer Körfez ülkeleri gibi eleştirmedi ve Suriye'deki isyancılara mali yardımın organizasyonunu bireysel düzeyde bıraktı.
    
    YUMUŞAK GÜÇ
    Müslüman Kardeşler gibi, Körfez ülkelerinin pek çoğu da  İslamiyet'i katı biçimde uygularlar ancak  hareket siyasi eylemleri desteklerken, Körfez ülkelerindeki din adamları  genellikle geleneksel liderlere itaat ve radikal değişiklikten kaçınmayı öğütlerler.
     Doha'da şimdi yeni Emir Şeyh Tamim bin Hamid el Thani'nin Müslüman Kardeşler ile ittifaktan ne kadar uzaklaşabileceği  konuşuluyor. 
    Katar'ın, destekçilerine sığınak vererek, el Cezire televizyonu yoluyla ve  Suriye'deki militanlarına silah desteği vererek bu harekete gösterdiği destekten zaten Suudi Arabistan ve UAE hoşnut değil.
    Kendi görüşünü ifade ettiğini vurgulayan Askar, "Katarlılar  yumuşak gücün Müslüman Kardeşlerden ... geleceğini düşünüyorlar ama bu tehlikeli dedi.
    Askar'a göre Katarlılar, kendilerini bağlamadan hareketten "siyasi nedenlerle istifade etmeye çalışıyorlar."
    Ancak henüz Katar'ın politikasını değiştirmeye hazır olduğu yönünde bir işaret yok.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.