E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaŞirket HaberleriMetal sektörünün süpermarketi İstanbul Metal borsaya geliyor---

Metal sektörünün süpermarketi İstanbul Metal borsaya geliyor

Metal sektörünün süpermarketi İstanbul Metal borsaya geliyor
05 Mart 2018 - 07:02 borsagundem.com

Çekirdekten yetişmiş 3 ortak, Moiz Kohen, İzi Kohen ve Faruk Ariti 260 milyon ciroya ulaştırdıkları şirketi ve halka arz sürecini Borsa Gündem'e anlattı.

BORSAGUNDEM.COM – ÖZEL HABER

Bir dönemler Türkiye’nin önemli alışveriş merkezlerinden, metal ve hırdavat ticaretinin kalbinin attığı Perşembe Pazarı’nda Mahir Ariti ve Haim Kohen 1956 yılında şahıs şirketi ile başlıyor hırdavat ticaretine. 1964 yılında Haim Kohen Ortakları Kolektif Şirketi kuruluyor.  

Haim Kohen ve eşi 1974 yılında Paris’te yaşanan talihsiz ve üzücü bir uçak kazası sonucu hayatlarını kaybediyor. Bayrağı 1971 yılında baba ocağında iş hayatına atılan büyük oğlu Moiz Kohen devralıyor, Mahir Ariti ile işleri büyütmeye devam ediyor. Kardeşi İzi Kohen eğitim hayatını tamamladıktan sonra 1980 yılında adım atmasıyla İstanbul Metal Anonim Şirketi kuruluyor. 1982 yılında ise kuzen Faruk Ariti dahil oluyor ekibe. İşler büyüyüp, Perşembe Pazarı giriş çıkışlarında trafik sorunu başlayınca, şirketin merkezi Bayrampaşa’ya taşınıyor. Bir süre sonra Bayrampaşa’da da benzer sorunlar yaşanınca şirket, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’ne taşınarak tüm operasyonlar tek merkeze toplanıyor.

CİROYU 260 MİLYONA YÜKSELTİYORLAR

Çekirdekten yetişmiş üç ortak. Dile kolay, 40 yıldır sırt sırta vererek babalarından devraldıkları işi 260 milyon lira ciroya ulaştırarak sektörün en önemli firmalarından biri konuma gelmişler. Üçü de her sabah 7.25’te işlerinin başına geçiyor. Siparişler, yüklemeler, ödemeler gün ağarırken netleşiyor. Yılların tecrübesi, iş disiplini ve ahlakı, çok çalışmayla birleşince başarı da beraberinde geliyor. 

Çekirdekten ticaretin içerisinde oldukları için hangi ürünün nereden kaça alınacağını, hangi ülkelerdeki hammaddenin daha kaliteli olduğunu, Türkiye’de onlardan daha iyi bilen yok. Söyleşi yaparken bile banka hareketlerini ve siparişleri takip ediyorlar, ara vermeden ticaret yapıyorlar. Deyim yerindeyse doğuştan tüccarlar. İkitelli’deki yönetim binası arı kovanı gibi çalışıyor. Depoya haftada on TIR giriyor, on TIR çıkıyor. Demir dışı metalleri ithal ederek, Türk üreticilerin önemli bir ihtiyacını karşılıyorlar. İthal ettikleri her ürün işlenerek mamule dönüşüyor ve ihraç ediliyor. Hepsi de katma değeri yüksek ürünler.  

Bu arada, İzi Kohen’in Arena Bilgisayar ile hiçbir ilgisi yok. Sadece isim benzerliği. İzi Kohen, “Adaşım Arena Bilgisayar’ın sahibi İzi Kohen ile Bodrum’da görüştüm, onun dışında hiçbir bağlantım yok” diyor.

Büyük ağabey Moiz Kohen, kardeşi İzi Kohen ve kuzen Faruk Ariti ile İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’ndeki şirket merkezinde, İstanbul Metal’i ve halka arz sürecini konuşuyoruz…

“DEPOYU VE YÖNETİMİ BİR ARAYA TOPLADIK, BÜYÜK FAYDASINI GÖRDÜK”

- Haim Kohen Ortakları’ndan İstanbul Metal’e, Perşembe Pazarı’ndan İkitelli’ye… Değişimi ve bu yolculuğu biraz anlatır mısınız?

Moiz Kohen: 1956 yılında babam Perşembe Pazarı’nda hırdavat satışıyla ticarete atılıyor. Faruk Bey'in (Ariti) babası ile birlikte çalışmaya başlıyorlar. O zaman şahıs firması kuruluyor. 1964 yılında ise Mahir (Ariti) Bey ve babam Haim Bey ortak Haim Kohen Ortakları Kolektif Şirketi ismiyle bir şirket kuruyorlar. Daha sonra 1971 yılında ben katıldım şirkete. 1974 yılında annem ve babam Paris’te uçak kazasında vefat etti. Kardeşim o zaman okuldaydı. Biz Mahir Bey ile çalışmaya devam ettik. 1980 yılı Haziran ayında İzi Kohen ekibe katıldı. 1980 yılında İstanbul Metal Anonim Şirketi'nin temelleri atıldı. 1982 yılında da Faruk Ariti bize katıldı. Faruk Bey daha sonra tekstil işine girdi ve bir süreliğine bizden ayrıldı. Bu arada biz de işyerimizi Perşembe Pazarı’ndan Bayrampaşa’ya taşıdık. Hem iş hacmi giderek büyüyordu hem de şehir trafiğinden kurtulmak istiyorduk. Zaten müşterilerin önemli bir kısmı Topkapı çevresindeydi. 2013 yılına kadar Bayrampaşa’da kaldık. Hadımköy’de de bir depo kiraladık. İstanbul’un durumu malum… Bu sefer Bayrampaşa ve çevresi tekstil ağırlıklı bir merkeze dönüştü. Bizim gibi fabrikalar Çerkezköy, Silivri gibi İstanbul’un biraz dışına taşındı, biz de İkitelli’ye geldik. Hiç unutmuyorum, 14 Şubat 2013 tarihinde yani Sevgililer Günü’nde buraya taşındık.

- Depo ve yönetimin bir binada olması hangi avantajları sağladı?

İzi Kohen: Ürünlerin tamamı aşağıda, biz yukarıdayız. Daha kontrollü ve daha hızlı iş yapmaya başladık. Bizden ürün alan bazı müşteriler son dakikaya kadar bekliyorlar. Son dakikada mal istiyorlar. Bu yüzden hızlı hareket kabiliyetine sahip olmamız gerekiyor. Bu avantajı burada sağlayabiliyoruz.

“CİDDİ BİR MÜŞTERİ AĞI VE HACİM MEVCUT”

- İstanbul Metal’in müşterileri kimdir, kimlere ürün satıyorsunuz?

İzi Kohen: Otomotiv sanayi, beyaz eşya üreticileri, kaplama, döküm ve metalürji sanayisinde çok sayıda müşterimiz var. 

Moiz Kohen: Demir dışı bütün metalleri tedarik ederek stoklayıp ülkemizdeki üreticilere satıyoruz. Bir örnek vermek gerekirse, müşterimiz olan Mutlu Akü, ihtiyacı olan metalleri ithal etmek yerine bizim üzerimizden satın alıyor. Bizim çok sayıda müşterimiz olduğu için yüksek miktarda ürün getirip yurt içerisinde bunların satışını yapıyoruz.

Faruk Ariti: Senede 8 bin küsur fatura kesiyoruz. Ciddi bir müşteri ağı mevcut. Buraya haftada 10 TIR mal gelir, 10  TIR gider. İşlem hacmi oldukça yüksektir.

- Ürünleri nasıl tedarik ediyorsunuz?

Moiz Kohen: Dünyanın her yerinde senelerdir çalıştığımız firmalar var. İngiltere’den Rusya’ya, Kore’den Çin’e, ABD’den İtalya’ya… Her ülkede çalıştığımız firmalar var.

Faruk Ariti: Ürün hangi ülkede kaliteli ve daha ucuzsa oradan alım yapıyoruz.

Moiz Kohen: Yıllardır bu işi yaptığımız için en kaliteli ürünün en iyi fiyata alınacak tüm yerleri biliriz. Bir de toptan alım yaptığımız için fiyat avantajı sağlıyoruz. Biz uygun fiyata aldığımız ürünleri yurtiçinde uygun fiyata satıyoruz. Çalıştığımız firmalar devasa kurumlar olduğu için küçük çaplı talepleri önemsemiyorlar. Yani bizim ürün sattığımız bir firma kendisi bu ürünü getirmeye çalışsa bizden aldığı fiyattan daha fazla para öder. Biz her ay kalayda 2 konteyner sipariş ediyoruz.  4 konteyner getirdiğimiz aylar da oluyor. 

- Kalay nerede kullanılıyor?

İzi Kohen: Akü üreticileri başta olmak üzere lehim işi yapan herkes kalay kullanıyor. Türkiye’deki  lehim fabrikalarının bazılarına biz ürün satıyoruz.

“SEKTÖRDE BİZİ BİR SÜPERMARKET GİBİ DÜŞÜNÜN”

- Metal sanayi niye bu kadar hızlı büyüyor?

Faruk Ariti: Bizim sattığımız demir dışı metallerin önemli bir kısmını, otomotiv parçası ürüten fabrikalar alıyor. Türkiye otomotivde önemli bir merkez haline geldi. Döküm ve otomotiv yedek parça üretimi zor bir iş. Avrupalılar bunlarla uğraşmak yerine Türkiye’de üretmeyi tercih ediyor. Onlar artık teknoloji ağırlıklı işlere yöneliyor. Türkiye’deki metal sanayi, ihracatta önemli kalemlerden biri haline geldi. 

İzi Kohen: Sektörde bizi bir süpermarket gibi düşünün. 

“2017 CİROMUZ 260 MİLYON LİRA”

- Bu sektörde sizin iş modelinizi yapan benzer firmalar var mı?

Moiz Kohen: Fazla rakip yok. Aslında bizim yaptığımız işi yapan çok fazla firma yok. Şöyle; biz nikel ithal ediyoruz, burada iki rakibimiz var ama onlar sadece nikel getiriyor. Kalay ithal ediyoruz, burada da iki rakibimiz var ama kalay ithal eden nikel, nikel ithal eden de kalay ithal etmiyor. Çinko ithal ediyoruz, burada da diyelim ki üç rakibimiz var ama çinko ithal eden diğer metalleri ithal etmiyor. Biz, dedik ya, bu sektörün süpermarketiyiz. Bir de bizim en büyük avantajımız, hem yerli müşterileri çok iyi tanıyoruz hem de dünya pazarlarında ilişkilerimiz çok güçlü.

Faruk Ariti: Bizim gibi metal ithal edip satan firmalar var ama onlar birkaç çeşidi geçemiyor ve hacimleri çok yüksek değil. Bizde 65 çeşit ürün var ve oldukça yüksek hacim yapıyoruz. 

- Yıllık iş hacminiz nedir, ne kadar ciro yapıyorsunuz?

Moiz Kohen: 2017 ciromuz 260 milyon lira. 2016 yılında 140 milyon, 2015 yılında da 100 milyon liraydı.



“KENDİMİZİ HEDGE EDİYORUZ, FİYAT DALGALANMALARINDAN ETKİLENMİYORUZ”

- Metal fiyatlarında dönem dönem dalgalanmalar yaşanıyor. Diyelim ki siz bir ürün siparişi verdiniz ve gemiye yüklendikten sonra fiyatlar değişti, burada kendinizi koruyacak mekanizmaları kullanıyor musunuz?

Moiz Kohen: Tabi ki kendimizi hedge ediyoruz. Fiyat dalgalanmalarından etkilenmiyoruz.

İzi Kohen: Az önce çinko alımı yaptım ve anında onu hedge ettim. Fiyat bir miktar geriledi ama bu bizi hiç etkilemedi.

Faruk Ariti: Yurtdışında yaşanan fiyat hareketleri bizi hiç etkilemez. Biz müşterilerimize Londra Metal Borsası’ndaki o anki fiyattan satabiliyoruz.  Biz depomuzdaki ürünü o anki fiyattan satabiliyoruz.

- Yıllardır bu işi yaptığınız için hangi dönemde ne kadar talep geleceğini öngörebiliyorsunuz...

İzi Kohen: Evet, bu bir avantaj ama bazen büyük üreticiler bile hammaddeye sıkışıyor. Mal getiremiyor, gecikiyor ya da eksik kalıyor. İşte o zaman bizim kapımızı çalıyorlar. Ancak Sarkuysan, Erbakır, Tosyalı ve Assan gibi dev firmalar kendi ithalatlarını kendileri yapıyor. Büyük üreticilerin tamamı kendileri ithal ediyor. Mesela Tosyalı, ürününü kendi getirir ama beklenmedik bir durum olursa, ürün gecikir ya da eksik kalırsa biz devreye gireriz.

Moiz Kohen: Bakır işi yapan büyük firmalar ana hammaddelerini kendileri ithal ediyor ama örneğin kalay gibi bazı hammaddeleri, yan ürünleri de bizden alıyorlar.

Faruk Ariti: Biz ithal ediyoruz, depoya sokuyoruz ve hazır malı satıyoruz. Biz fiziki metal tüccarıyız. Biz Londra Metal Borsası’nda oluşan fiyatlardan alıyoruz. Aldığımız günle sattığımız gün arasında oluşan fiyatlardan etkilenmemek için kendimizi hedge ediyoruz. Altın gibi düşünün, ana hammaddeyi biz ithal ediyoruz.

“MEMLEKETTE OLDUKÇA YÜKSEK MADEN YATAKLARI VAR AMA İŞLEYEMİYORUZ”

- Türkiye’de bakır, alüminyum, çinko, nikel ya da ithal ettiğiniz bu ürünlerden üretileni yok mu?

Moiz Kohen: Aslında bütün bu mamuller Türkiye’de cevher olarak bulunuyor. Ancak bunları üretip, rafine etmek çok büyük yatırım gerektiriyor. Ayrıca enerji maliyetleri de çok yüksek. Memleketin her bölgesinde oldukça yüksek maden yatakları var diye çocukluğumuzda bize öğretmişlerdi. Evet, var ama işleyemiyoruz.

İzi Kohen: Kayseri’de çinko cevheri vardı ve 30 yıl önce üretim yapılıyordu. Biz onlardan da çok mal alıp sattık, ama sonra fabrika kapandı. Şimdi cevher çıkıyor ancak işlenmek için yurtdışına gönderiliyor. Bizim ticaretini yaptığımız ürünlerin tamamı metal borsalarına kayıtlıdır, ‘99995’ diye geçer ve üzerlerinde damgası vardır. 99995 o ürünün saflık derecesini ve kalitesini gösterir.

Faruk Ariti: Londra Borsası her yıl bir hafta metal haftası etkinliği düzenliyor. Dünyanın bütün üreticileri ve bu işin ticaretini yapanlar bu etkinlikte bir araya geliyor. Biz de her yıl katılırız ve herkesle görüşürüz.

Moiz Kohen: Bu etkinliğin şöyle bir avantajı var. Biz Kore, Fransa, İngiltere, Peru, Brezilya gibi dünyanın birçok bölgesiyle iş yapıyoruz. Bunların her birine gitmeye kalksanız iş yapamazsınız. Bu etkinlikler kapsamında 3-4 gün içerisinde en az 12 firmayla görüşebiliyorsunuz.

- Metal sektörünün Davos’u gibi!

Moiz Kohen: Aynen öyle. 25-30 yıldır her sene katılıyoruz. Orada sektörün tüm oyuncuları bir araya geliyor ve önümüzdeki yıllarla ilgili beklentiler, gelişmeler masaya yatırılıyor. Bağlantılar, anlaşmalar yapılıyor.

İzi Kohen: Biz yıllık kontratlar da yapıyoruz. Bazı firmalarla, ‘Sizden her ay minimum iki konteyner mal alacağız’ diye sözleşme yapıyoruz. O anlaşmaların şöyle bir avantajı var; yıllık bağlantı yapınca borsa fiyatı artı 5 dolar diye anlaşıyoruz. Ancak yıl içerisinde parça parça almak isterseniz o zaman fiyat borsa artı 10 dolar oluyor.

- İç piyasada bu ürünleri satarken yıllık anlaşmalar, bağlantılar yapıyor musunuz?

Faruk Ariti: Bir kısmıyla yapıyoruz. Müşteri sayımız çok olduğu için anlaşma yapmadan satış yaptığımız şirket de çok. Günlük spot satışlar bizim için daha avantajlı çünkü kâr marjı çok yüksek. 
Bu arada bir diğer önemli konu da, pazarda Kazakistan, Özbekistan ve Azerbaycan’dan gelen daha kalitesiz ürünler var. Ancak biz bu ürünleri satmıyoruz.

Moiz Kohen: Fiyatları düşük ama biz bu ürünleri değil daha kaliteli ve butik ürünleri getiriyoruz. Bu bizim müşteri kalitemize de otomatik olarak yansıyor.

İzi Kohen: Tekstil sektöründe dünya markalarına üretim yapan firmalarımız var. Bazıları daha ucuz diye bu ürünleri alıyor ama firma ‘fermuar kalitesi düşük’ diye tüm ürünleri iade edebiliyor. Bunu yaşamak istemeyen firmalar ürünlerini bizden alıyor.

Faruk Ariti: Bu işin önü açık, büyüme imkanı var. Ancak iş parada bitiyor! Her şey nakit parayla dönüyor. Borsadan alıyorsunuz ve parasını anında ödüyorsunuz. İşi büyütmek için daha fazla nakit paraya ihtiyacınız oluyor. Bizim halka açılmak istememizin temel amacı da bu. Çok ciddi potansiyelimiz var.

- Neden halka arz, geliri nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsunuz?

İzi Kohen: Nakit ihtiyacının bir kısmını krediyle de çözebiliriz. Zaman zaman bu yöntemi kullanıyoruz. Kredi maliyetleri de yükseliyor. Bu yüzden halka açılarak yeni kaynak sağlayıp bu işimizi büyütmek için kullanmak istiyoruz. Halka arz gelirinin bir kısmı kredilerin kapatılmasında, kalan kısmı da mevcut iş hacmimizi artırmak için kullanılacak.

Moiz Kohen: Bankalarla zaman zaman çalışıyoruz fakat kredi ile büyümeyi tercih etmiyoruz. Bizde borç özkaynak oranı 1’dir, bu konuda çok muhafazakarız. Borsa şirketlerinde bile kaldıraç oranı 4-5’lerde iken bizde 1’dir. Kredi maliyetlerinin çok yüksek olduğu bir dönemde halka arz daha avantajlı hale geliyor. Kendi imkanlarımızla 260 milyon ciroya ulaştık. Halka arz sonrası çok daha iyi noktalara gideceğimize inanıyoruz.

UYARI: İstanbul Metal A.Ş.'nin izahnamesi henüz Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından onaylanmamıştır. Yatırım kararlarının izahnamenin incelenmesi suretiyle verilmesi gerekmektedir. 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (11)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Ali güleç24 Nisan 2020 14:32

    Harikasınız

  • Nurettin ÜNLÜ29 Nisan 2019 19:12

    İstanbul Metal firmasının  pek değerli büyükleri.Bende Perşembe pazarı esnafı olarak sizlerle kısada olsa sohbet edip fikirlerinizden istifade etmek maksadıyla bir çay sohbeti arzu etmekteyim.Sizin ve benim içinde uygun olabilecek bir zamanda görüşmeyi arzu ederim.Hürmet ve muhabbetlerimi sunarım. Cep Tel: 0532 413 87 94  iş Ümraniye 0216 634 10 23-29  İş Karaköy  0212 235 26 72

  • Demet Sancak19 Mart 2018 20:21

    Borsaya açılmasını bekliyoruzzzz.

  • NEDİM ELVER07 Mart 2018 16:05

    Başarılı grafiğiniz mükemmel-arz dan sonra da aynı hız ile devam edeceğini umuyor başarılar diliyorum

  • taner07 Mart 2018 00:13

    borsaya fırça ciklet şirketleri değil böyle şirketler açılmalı

  • Ceren Demirel06 Mart 2018 20:50

    Halka arzını bekliyorum, alıcam ve tutup kar edeceğim diye düşünüyorum, ayrıntılı bilgi için teşekkürler Borsa Gündem.

  • Okie Dokie06 Mart 2018 13:31

    Çelik vs bunların modası geçti.

  • Hasanby05 Mart 2018 16:29

    Sizlerle gurur duyuyoruz , ilkeli duruşunuzla , vatan ve insan sevginizle. Var olun. Başarılarınızın devamını dilerim. Halka arz edildiğinizde hissedarlarını üzmeyen şirket olacağınıza inancın şimdiden mevcut olduğunu söyleyebilirim

  • Feti Aymet Kayatuzu05 Mart 2018 15:59

    Böyle istikrarlı vede kurumsal bir şirketin Halka arz olmasını canı yürekten kutluyor başarılarınızın devamını diliyorum.Hayırlı olsun.

  • Ahmet Demirkent05 Mart 2018 12:55

    böyle değeri olan şirketler halka arz edilsin, değersiz şirketler değil.

  • sinan05 Mart 2018 09:49

    ne iyi insanlar var kazanclarını halkla paylaşmak istiyorlar. işleri rast gitsin