Meclis'te geceyarısı kapışması

TBMM Genel Kurulu'nda, Adalet Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile bağlı kurumların bütçelerinin görüşmelerinde yine tartışma yaşandı. MHP'li Lütfü Türkkan ile AK Partili Recep Özel'in atışmalarının ardından oturuma ara verildi..

"Mahkeme kararları hukuki değil"

Adalet Bakanlığı Bütçesi'nin görüşülmesi sırasında CHP Grubu adına söz alan Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, AK Partili bir milletvekilinin "Silivri Mahkemelerinin verdiği kararların meşru olmadığını söyleyenler darbe heveslileridir" dediğini ifade ederek, "Silivri Mahkemelerinin verdiği kararlar hem hukuki değildir hem meşru değildir" ifadesini kullandı.

Öztürk, şunları söyledi:

"Yassıada Mahkemeleri ne kadar meşru ise Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ı bir şafak vakti alacakaranlıkta idam sehpalarına gönderen mahkemeler ne kadar meşru ise Başbakan'ı 24 Temmuz 2010 AKP grup toplantısında iki göz iki çeşme ağlatan Erdal Eren'in yaşını büyüterek asan o mahkemeler ne kadar meşru ise Silivri Mahkemeleri de o kadar meşrudur. 'Silivri'deki mahkemeler, verdiği kararlar meşru değildir' diyen darbe heveslisiyse 'hukuk devletinde olmaması gereken mahkemeler' diyen Bekir Bozdağ da darbe heveslisidir. 'Bu mahkemeler cani olmuştur, bu mahkemeler devlet içinde devlet olmuştur. Beni de yiyecek' diyen Sayın Başbakan da darbe heveslisidir."

Öztürk, Bakanlığın çalışmalarını eleştirerek, "Adalet Bakanlığı aslında reform merkezi olmaktan çoktan çıkmıştır. Halkın taleplerini karşılayabilecek yasaları üretmekten çıkmıştır" iddiasında bulundu.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ise cezaevi koşullarını eleştirdi.

"AK Parti'nin 10 yılda en çok büyüttüğü, darbe dönemlerine bile tur bindirdiği bir icraatı var ki o da mapuslar" diyen Ağbaba, 2017 yılına kadar cezaevlerinin kapasitesinin 255 bin kişi olacağının söylendiğini aktardı.

"Duble yolları yapan da çıplak aramaya göz yuman da aynı hükümet"

Ağbaba, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, cezaevlerindeki çıplak aramaya ilişkin "soyuyoruz ama utandırmıyoruz" dediğini belirterek, bu sözlerin kabul edilemez olduğunu savundu. Cezaevlerinde kötü muamele olduğunu öne süren Ağbaba, şöyle konuştu:

"Bunları kim yapıyor? İnfaz koruma memurları mı yapıyor? Hayır. Bürokratlar, cezaevi müdürleri mi yapıyor? Hayır. Ne kadar çok cezaevi yaptığıyla övünen hükümet, duble yolları yapan hükümet çıplak aramaya da Pozantı'daki tecavüze de göz yuman aynı hükümet. Kadınlara oyuk araması yapanlarla 'hastane yaptık' diye övünenler aynı kişiler. Ayıp nedir? Bunları görmezlikten gelmektir."

Ağbaba, sözlerini, "Meclis, uyuma, sadece el kaldırma, hükümeti övme, küfretme, milletvekiline saldırma ve kimin cennete gideceğinin kararlaştırıldığı yer değildir. Ülke sorunlarının çözüm yeridir. Yarın cezaevine kimin girip çıkacağı belli olmaz. Bu sorunların çözümü konusunda hepinizin duyarlı olacağına inanıyorum" diyerek tamamladı.    

"Hiçbir saygı duymuyorum"

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ise konuşmasına Gezi Parkı odaklı olaylar sırasında yaralanan ve 181 gündür uyutulan Berkin Elvan'ı hatırlatarak başladı.

Elvan'ın yaralanmasıyla ilgili açılan soruşturmaya bakan cumhuriyet savcısının, avukatlara, bu kişinin elinde taş, sopa ya da molotof olup olmadığını sorduğunu ifade eden Aygün, savcının böyle bir yaklaşım içinde olmasının kabul edilemeyeceğini söyledi.

Adalet Bakanlığı'na güveni olmadığını belirten Aygün, "Kime şikayet edeceğiz? HSYK da ne yapacak? HSYK da cemaatle bir güç savaşı veriyor. Berkin'in hakları, özgürlük adına herhangi bir dert var mı? HSYK ancak yukarıdan atamalarla istenen davaları, istenen hükümleri verme yönünde dönüştürme organından ibaret. Hiçbir saygı duymuyorum HSYK'ya, Adalet Bakanlığı'na da. Çünkü hiçbir talebimi dikkate almıyor ki" diye konuştu.  

Aygün, son günlerde yaşanan tahliyelerin de "Özgürlük ve demokrasi yönünde bir anlayışın hakim olmasından mı yoksa bazı tepişmelerden dolayı herkesin kendine çeki düzen vermesinden mi kaynaklandığının" sorgulandığını aktardı.

Kocaeli Milletvekili Haydar Akar da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bütçesine ilişkin konuşmasında, yanlış enerji politikalarının Türkiye'yi dışa bağımlı hale getirdiğini söyledi. Bu bağımlılığın sonucunda yaşanan maddi kaybın vatandaşın cebinden çıktığını belirten Akar, kimsenin bu kadar sorumsuz davranamayacağını ifade etti.

"Avradına göster"

Akar'ın ardından, Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker'in konuşmasına başlayacağı sırada MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ile AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel arasında tartışma yaşandı. Özel kürsüdeki Akar’a “O raporları okudun mu, oku da öyle konuş” şeklindeki söz atmasına Akar'ın da, “Okudum meydancı Recep” sözleri bir anda kavgaya dönüştü. MHP sıralarından AK Parti sıralarına kadar gelen Lütfü Türkkan’ın, “Ne demek meydancı Recep ne göstereceksin” sözleri Genel Kurul’u karıştırdı. Özel’in “Göstereyim gel sana” sözlerine, Türkan’ın “Avradına göster” dediği öne sürüldü. Bu sözler üzerine AK Partililer Türkkan’ın üzerine yürüdü. Salonun ortasına kadar gelen milletvekilleri tartışmaya başlayınca oturuma ara verildi. Türkkan'ın AK Parti sıralarına doğru yürümesi üzerine araya diğer milletvekilleri girdi. Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu, gerginlik nedeniyle oturuma 10 dakika ara verdi.  

Aydın Milletvekili Osman Aydın da enerji sorunlarının çözümü için Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun yeterli Ar-Ge çalışmalarını yapmadığını söyledi. Yerli uranyum kaynaklarının devriye sokulmasının önemli olduğunu belirten Aydın, Türkiye'nin enerji alanında dışa bağımlılığının giderilmesi için bilimsel ve teknik çalışmalar yapılmasının gerekliliğini vurguladı.

"Herkes haddini bilecek"

Aydın'ın konuşmasının ardından AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, Türkkan ve Özel arasında yaşanan tartışmaya ilişkin söz istedi. Aydın, Türkkan'ın, Özel'i ölümle tehdit ettiğini ve galiz küfürler savurduğunu söyledi. Türkkan'ın yakışıksız bir tavır sergilediğini belirten Aydın, "Öncelikle herkes haddini bilecek. Hiç kimse kabadayı edasıyla sıralarımıza kadar gelerek milletvekilimizi tehdit etme hakkına ve haddine sahip değildir. Bundan sonraki süreçte böyle şeyler olursa buna da pabuç bırakmayacağımızı ifade etmek isterim" diye konuştu.

Ahmet Aydın'ın konuşmasının ardından söz alan MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu da Lütfü Türkkan ile Recep Özel arasındaki diyaloğu tutanaktan okudu. Halaçoğlu, Lütfi Türkkan'ın Recep Özel'e yönelik sözlerinin yanlış olabileceğini belirterek, "Ancak seviyeyi bu kadar düşüren sizlersiniz" dedi.

Recep Özel ise kendisinin kürsüde konuşma yapan Haydar Akar ile diyalog halinde olduğunu ancak Türkkan'ın araya girerek müdahale ettiğini söyledi. Türkkan'ın kendisini ölümle tehdit ettiğini öne süren Özel, "Kimsenin tehditlerine, şantajlarına boyun eğmeyiz" ifadesini kullandı.

Özel'in konuşmasının ardından AK Parti Grup Başkanvekili Aydın, Türkkan'a, Özel'e yönelik sözleri nedeniyle TBMM İçtüzüğü gereği kınama cezası verilmesi için işlem yapılmasını talep etti. Meclis Başkanvekili Mumcu, birleşime ara verdi.

Aranın ardından tekrar söz alan MHP Grup Başkanvekili Halaçoğlu, Meclis çatısı altında küfürleşme ve çatışmaları tasvip etmediklerini belirterek, bundan böyle herkesin daha dikkatli olması dileğinde bulundu.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.