E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaKüresel piyasalarda çöküş yakın mı?---

Küresel piyasalarda çöküş yakın mı?

Küresel piyasalarda çöküş yakın mı?
09 Mayıs 2022 - 10:58 borsagundem.com

Geçtiğimiz hafta piyasalarda görülen düşüşlerin ardından yatırımcılarda resesyon ve borsa krizi endişeleri gün geçtikçe artıyor. Söz konusu endişelerin baş sebebi ise FED’in giderek sıkılaşan para politikaları

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Dow Jones Endeksi geçtiğimiz hafta Perşembe günü bir günde 1.000 puanın üzerinde düşüş gerçekleştirdi. Düşüşlerin hakim olduğu borsalar yatırımcılarda yeni bir çöküşün gelmekte olduğu endişesini yaratıyor.

Küresel borsalardaki son düşüşler geçtiğimiz Çarşamba günü ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powell’ın faiz oranlarını piyasaların beklentileriyle uygun bir biçimde 50 puan yükseltmesi sonrasında başladı. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, 50 puanlık faiz artırımı FED faiz politikalarına 2000 yılından bu yana görülen en sert para politikası sıkılaştırma hamlesi anlamına geliyor.

FED Başkanı’nın 75 puanlık faiz artışı ihtimalinin masada olmadığını açıklaması da Çarşamba günü piyasalarda doping etkisi yaratsa da haftanın geri kalanında sert düşüşlerin önemli bir etkeni haline geldi. Powell’ın 75 puanlık faiz artışını aktif bir şekilde değerlendirilmediğini açıklaması piyasalar tarafından ‘ileriki süreçte ihtiyaç olması haline FED’in tereddüt etmeyeceği’ şeklinde algılandı.

MarketWatch’un haberine göre, Commonwealth Financial Network’ün Baş Yatırım Sorumlusu Brad McMillan piyasalardaki olağanüstü volatilite ile ilgili yorumlarında, “Piyasalar bir yükseliyor, bir düşüyor ancak çoğunlukla da düşüyor. Borsalar süresiz bir biçimde aşağıya doğru gidiyor gibi görünüyor” ifadelerine yer verdi.

Hisse senetlerinde tüm bu olağanüstü hareketlilik devam ederken geçtiğimiz hafta ABD tahvil piyasasında da önemli bir değişiklik meydana geldi. 10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirileri %3 sınırını geçerek geçtiğimiz Cuma günü %3,124 seviyesine ulaştı. Söz konusu oran Dow Jones verilerine göre 13 Kasım 2018’den bu yana görülen en yüksek seviyeyi işaret ediyor.

Tahvil oranları ABD piyasalarında kurumsal borçlardan mortgage faizlerine kadar neredeyse her şeyin fiyatlanmasında önemli bir rol teşkil ediyor. 10 yıllık tahvil getirilerinin aşırı yükselmesi tıpkı geçtiğimiz haftalarda yoğun bir şekilde tartışılan verim eğrisinin terse dönmesi gibi gelecekteki bir resesyonun işareti olarak kabul ediliyor.

Schoders Yatırım Stratejisti Bill Callahan konuyla ilgili açıklamasında, “Tahviller bir resesyonun kokusunu daha hızlı alır. Eğer FED ekonomide neler olup bittiğini umursamadan faizleri artırmaya devam ederse tahvil faizleri pik yapacak” ifadelerine yer verdi.

Resesyon işaretleri

Wall Street’in geçmiş performansları gelecekteki bir piyasa hareketi hakkında kesin bir haber vermez. Özellikle de 2018 ile 2022 karşılaştırıldığında böyle durumun söz konusu olmadığı görülüyor.

US Bank üst düzey yöneticilerinden Jimmy Whang konuyla alakalı açıklamasında, “İki durum enflasyon baskılarının çok daha belirgin ve gerçek olması anlamında, birbirinden çok farklı” uyarısında bulundu.

Whang, “Rusya'nın Ukrayna'daki savaşıyla ilgili devam eden durumun Çin'deki sıfır Kovid politikasıyla ilgili baskılarla birleşimi, denklemin arz tarafında esen ters rüzgarlardır” ifadelerine yer verdi.

Hazine getirilerindeki sıçramaya ek olarak ABD’de yüksek getirili kurumsal tahvillerin, diğer bir deyişle ‘çürük tahvillerin’ getirisinin yükselişi de tahvil piyasasındaki çöküşün önemli bir etkeni oldu. ICE BofA ABD Yüksek Getiri Endeksi'ne göre getiriler yakın zamanda %7'nin üzerine çıktı ve yaklaşık iki yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

Küresel yatırım yönetimi şirketi Brandywine Yüksek Getiri ve Kurumsal Kredi Stratejileri Portföy Yöneticisi John McClain, “Küresel finans krizinden çıkıldığı dönemi düşünürseniz şu anda yeni bir rejimde olduğumuzu görürsünüz. Geçtiğimiz yılın sonuna kadar merkez bankaları volatiliteyi azaltma ve piyasaları kurtarma görevini icra ediyordu. Bugünse bunun tam tersi geçerli” açıklamasında bulundu.

MacKay Shields’ın Sabit Gelir Birimi Kıdemli Makro Ekonomisti Steve Friedman piyasalara ilişkin birçok şeyin ABD enflasyonuna bağlı olduğunu söyledi. Eski bir FED çalışanı olan Friedman Mart ayında %8,5’e kadar ulaşan enflasyona ve FED politikalarına ilişkin yorumlarında, “Gelecek yıl, bu bir resesyonun ortaya çıkması anlamına gelse de para politikasının kısıtlayıcı bölgeye girmesi gerektiğine dair bir algı var. Bana kalırsa yumuşak bir inişin nasıl gerçekleşeceği konusunda haklı endişeler söz konusu. Anlatılan hikaye piyasa katılımcıları ve benim için pek inandırıcı değil” ifadelerine yer verdi.

Resesyon endişeleri, risk iştahı üzerinde baskı oluşturuyor

 

Piyasalar Fed ve bilanço iyimserliği arasında yön arıyor

 

Piyasalarda endişeler arttı, satışlar hızlandı

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (5)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)