E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaYaşam-MagazinKaşık düşmanı…---

Kaşık düşmanı…

Kaşık düşmanı…
08 Mart 2019 - 12:28 borsagundem.com

Anca ‘ana’ olunca kutsanan, ‘ana’ oluncaya kadar horlanan, dövülen, taciz edilen ve hatta... Borsacı Belgin Maviş'ten "8 Mart" yazısı...

Sabahtan bu yana sosyal medyada havada uçuşan temenni dolu, umut dolu mesajları gördükçe içimdeki mutluluk hormonu artarak devam ediyor. 
Nasıl naif.. Nasıl güzel.. Nasıl kibar mesajlar..
Arkasındaki yaşananların acıların ve asla değişmeyecek gerçekleri izlercesine..
Yapmacık, gerçeklikten uzak ve ne yazık ki sadece bir günlük gösterişten ibaret. 
KADIN.. 
Anca ‘ANA’ olunca kutsanan, ‘ANA’ oluncaya kadar horlanan, dövülen, taciz edilen ve hatta tecavüz edilen KADIN..

Doğduğu ilk andan itibaren eğer özlemle beklenen bir kız bebek değilse, suratları düşüren, heyecanı söndüren, dudak bükülen KADIN..
İlk adının olmadığını öğrendiği yer aile olan KADIN..
Sofrada kaşık düşmanı olarak görülen, 
‘Abinin çorabını getir..’ 
‘Babanın yemeğini koysana..’
‘Kardeşin ağlıyor.. Ağlatmasana..’
‘Sofrayı kaldır.. Evi süpür, temizle..’
‘Okumak mı!? Kız çocuğu okuyup da ne olacak!? Okumuş oro... mu olacaksın başımıza?!’
Ve daha çoğaltabileceğimiz bir yığın gerçekle aile ocağında tanışan KADIN..

Kendi ailesi tarafından ensest ilişkiye kurban giden KIZLARIMIZI, KADINLARIMIZI yazamıyor ellerim..
Kendi öz babası, öz ağabeyi, öz amcası ve hatta öz dedesinin tacizine uğrayan KADIN.. KADINLARIMIZ..
Seslerini çıkaramazlar.. 
Ne olduğunu da anlamaz KADIN.. İnandıramaz ki kimseyi.. 
Bir de buna, göz yuman, adına yine KADIN denilen KADINLAR var ki onlarında KADINLARA bu kötülüğü yapanlardan hiçbir farkı yok..
Bu ülkede bir öz babanın iki öz kızına birden taciz ve tecavüzüne tanık olduğu ve anne denen KADININ bu yaşananları adeta görmezden gelerek sırf başımızı sokacak bir yer olsun, ‘sokaklarda ne yaparız’ düşüncesine sığınan ve bu uğurda çocuklarının en aşağılık muameleye uğramasına göz yuman KADIN.. O KADINLARI kastetmiyorum ben KADIN diye..
Annem, her zaman bir KADININ en büyük düşmanı diğer KADINLARDIR der..
Aldatılan KADIN.. aldatan KADIN.. İkisi de ayrı acı çeker aslında..
Biri, aldatılmış ve diğer KADINA yenik düşmüş hissederken, diğer, ikinci KADIN olmayı hazmedemese de dünya umurunda değilmişçesine davranır içi kan ağlayarak..

Bir de kanunumuzda zanaatkar olarak geçen ve or*** olarak isimlendirilip dışlanan KADINLAR.. KADINLARIMIZ var..
Hiçkimse sormaz ya da düşünmez.. Bir KADIN neden bu duruma düşer!? Çok mu istemiştir!? Asla?!
Onu bu duruma getiren ve hatta bu durumdan yararlanan, para kazanan, satan, alan, kullanan, korkutan, döven, tekrar ve tekrar satanın da mı suçu yoktur!?
Eğitimden, ilk okul çağları bittikten sonra alınan köyde, kentte, tarlada, fabrikada, mağazada, kafede, markette çalışan/çalıştırılan KADINLAR..KADINLARIMIZ..
Belki onların içinde fabrikada Ortacı yerine o fabrikayı kurabilecek zekaya sahip KIZLAR, KADINLAR vardır..
El birliğiyle yok ettik onları..

‘Kız çocuğu okuyup da ne olacak’ diyenlerin hastanede ‘KADIN doktor yok mu’ diye haykırmalarını hatırlayanlar burada mı!?
Bir KADININ kolunda bileziği olmalı derdi rahmetli babam. Ve ben bugün cebimdeki son parayı bana verdiği bir gün önce iş yerine sonrasında eve hiç parası olmadan dönmüştü..
Yıllar sonra o güne dair sohbet ederken hayatıma şekil veren sınava girdiğim zamanı ve ilk maaşımı alışımı kutlarken o ana dair anlattığı bu anı beni derinden üzmüştü..
‘Neden baba?’ demiştim.. ‘Neden son paranı bana verdin?’.. Cevap çok netti.. ‘Okumalısın.. Ve Allahtan başka kimseye ihtiyacın olmamalı..’ ‘Unutma KIZIM.. Bana dayanma, ben bir gün öleceğim.. Duvara dayanma duvar bir gün yıkılacak..’
Şimdi geriye baktığımda, babamın hakkın rahmetine kavuştuğunu, o söylediği duvarların bir bir yıkıldığını, buruk bir acıyla hatırlıyorum..

Keşke sosyal medyada bu ‘hayaller Paris’ modundaki sahte mesajlar yerine, herkes bir KIZ ÇOCUĞU okutmak için ne yapmalıyım diye düşünse; gelecek için hiç tanımadığı bir KIZ ÇOCUĞUNU düşünse ya da eve gittiğinde bir erkeğin dışarıda melek içerde kelek durumunu görebilse.. Eşine, çocuklarına ne kadar zulüm yaptığını, hayatlarını zindana çevirdiğini görebilse..
Veya birçok haberde gördüğümüz gibi sokakta, arabada ya da asansörde bir kadını döven, onu taciz eden ya da tecavüze yeltenen bir erkek gördüğünde kocasıdır.. babasıdır.. abisidir.. ‘karışılmaz’ düşüncesiyle görmezden gelinmese..
Ve o kişiler cezalandırılsa..

Bir de iş hayatında dışlanan KADIN var ki.. Bunu ne yazık ki hepimiz yaşıyoruz.. İş ortamında tacize uğrayan ya da modern dille mobbinge maruz kalan KADINLAR..
Terfi alacakken erkekler dünyasının testesteron kokan egosuna yenik düşen, ‘KADINDAN yönetici olmaz.. Olsa da KADINLA çalışmak zordur...’ gibi ya da ‘Bakmak zorunda olduğu çocuğu var.. Sorunlu kocası var’, ‘İş verimi düşer..’ gerekçeleriyle KADININ yükselişini engelleyen; daha net ifadeyle hazmedemeyen erkekler.. Erkeklerimiz..
Bu duruma göz yuman, bir başka hemcinsinin sırf erkek olduğu için kayırıp KADIN personelinin yaşadıklarını görmezden gelen erkekler.. Erkeklerimiz..
Unutmayınız ki.. Sizlerin de yetiştirdiğiniz KIZ ÇOCUKLARINIZ var.. 
Bir gün onlar da bunu yaşayacaklardır.. Göz yumduğunuz sürece..

Yıllardır kurtlar sofrasında çalışan bir KADIN olarak, bir emekçi olarak yüzlerce, belki de binlerce insanlarla karşılaştım.. 
Bir KADIN olarak yaşadığım ve hissettiğim en net gerçek siz, bir KADIN olarak ne kadar akıllı, ne kadar zeki ve ne kadar bilgili ve bir o kadar güzel olursanız yaşayacağınız tek şey çıktığınız kariyer basamaklarında YALNIZ kalmaktır..
Ülkemde berdel olarak verilen KADINLARIN.. Dövülen, ihanete uğrayan ve parçalara ayrılarak öldürülen KADINLARIN.. Daha çocuk yaşta zorla evlendirilen, çocukluğu ve okul hayatı elinden alınan KADINLARIN.. 
‘KADIN gülmez’, ‘KADININ görevi erkeğine hizmettir’ düşüncelerinin ve zaman zaman da bu durumun dini gerekçelere sığındırılarak ortaya dökülmesinin 21. yüzyıl Türkiye’sinde sona ermesi en büyük dileğimdir..

KADINLAR açsından şunu da net ifade etmeliyim ki, ekonomik özgürlüğü KADIN olarak eline geçirmek demek KADIN erkek arasındaki ilahi düzene karşı gelerek tıpkı bir erkek mantalitesiyle edep, terbiye ve ahlak dışı olmadan ‘Bu yazıyı okurken sen bu çağda hangi kafadasın’ diye önyargıda bulunmadan toplum değerlerini göz önünde bulundurarak hareket eden güzel insan, güzel KADIN olmanızı isteyen bir hemcinsiniz olarak görün beni..
Son dönemde gördüğüm ve erkeklere hak verdiğim bir konu var ki, KADIN DIRDIRI.. 
Susmak, kabullenmek demek değildir.. Doğru zamanda doğru sözlerle ve bunları zekice kullanarak yapacağınız kısa bir açıklama, kullanacağınız yüzlerce saçma sapan kelimeden çok daha etkili olacaktır..

KADIN mantığı ve erkek mantığı olarak olaya bakarsanız, erkeklerin hayatını ‘TAMAM’, ‘BAKARIZ’, ‘EYVALLAH’,’HALLEDERİZ’,’DERT ETME’.. gibi kısa ve veciz sözlerle geçirdiğini görürsünüz..
Bu basit mantıktan yola çıkarak, uzun konuşanı kısa dinleyen erkekleri dırdırınızla, çenenizle değil anlayışınız, hoşgörünüz ve zekanızla mat edebilirsiniz..

Ve bir önemli raporla desteklemeliyim düşüncelerimi. Küresel Finans Krizinin en yoğun hissedildiği ve belirsizliğin daha da arttığı bugünlerde  gözüme çarpan bir analizi paylaşayım sizlerle..

Bank of Merrill Lynch'in raporuna göre 2025 yılına kadar cinsiyet eşitliği sağlanabilirse dünya ekonomisine 28 trilyon dolarlık ek katkı sağlanacak ve küresel ekonomi yüzde 31 büyüyecek Rapora  göre kadınlar 2020 yılında küresel finansal varlıkların 72 trilyon dolarını yönetiyor olacak. Bu rakam 2010 yılının iki katına denk. Ancak kadınlar  ile erkekler arasındaki ücret farkı hala yüksek. Kadınlar aynı işi yaptıkları erkeklerin aldığı maaşın yüzde 63'ünü alıyor.

Kariyer basamaklarını çıktığım yıllarda da halen çalıştığım alanda da bu ne yazık ki değişmedi. Siz kadın olarak bir erkek ile daha da başarılı daha da çözümsel olsanız da aynı hızla yükselemezsiniz.

Siz buna hamurlu ellerinizle erkek işine bulaşmayın deyin ben zeki eğitimli kadınlardan neden bu kadar korkuyorsunuz diyeyim.. Yıllardır kurtlar sofrasında kadın olarak yolumu çizme gayretimde yaşadıklarımı yazacağım bir gün .O da başka bir yazının hikayesi olsun..
Unutmayın.. KADINI da erkeği de doğuran biz KADINLARIZ.. Bu Yaradan’ın bize verdiği en büyük nimettir..

‘Dünya emekçi avratlar gününüz kutlu olsun Belgin Haanımmm..’
Bir sosyal medya takipçimin her yıl düzenli söylediği gibi, ben de acı bir kayıpla dünya gündemine gelen bu günü bundan sonra tüm acıları silmesi ve değişimin başlaması umuduyla bitiriyorum..
Şimdi dağılabilirsiniz..

Belgin Maviş

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • H.hosguler08 Mart 2019 22:43

    Belgin abla mükemmel bir sunum ama bizim toplumumuzda bu anlattıklarinı algılıyacak birey çok az be abla ağzına sağlık benimde 2 kızım var sağol