Ian Bremmer: 2018 jeopolitik felaketlere gebe

BORSAGUNDEM.COM

Risk danışmanlığı firması Eurasia Group'un dış politikalar uzmanı Ian Bremmer, dünyanın jeopolitik bunalımlardan kaynaklanan bir kriz dönemine doğru ilerlediğini ve Trump'ın başkanlığının vatandaşlar arasındaki bölünmeyi ve küresel düzenin bozulmasını hızlandırdığını belirtti.

Eurasia Group tarafından yayınlanan raporda, liberal demokrasilerin ikinci dünya savaşından bu yana görülmeyen ölçüde meşrutiyet yoksunluğu yaşadığı belirtilerek, moral değer kayıplarının küresel ekonomi ve piyasaları sarsacak olaylara kapıyı açık bıraktığı dile getirildi.

Eurasia Group Başkanı Ian Bremmer ve Başkan Yardımcısı Cliff Kupchan "Eurasia Group'u hayata geçirdiğimiz yirmi yıldan bu yana küresel ortamda pek çok iniş ve çıkışlar yaşandı. Ancak eğer tüm bu yıllar arasında 2008 yılındaki finansal erime ile oluşan ortama benzer beklenmedik bir krizin oluşabileceği bir yılı seçmemiz gerekirse, bu 2018 olurdu" ifadelerini kullandılar.

Dünyanın bir krize doğru giderken, liderlikten yoksun kaldığını belirten, Euroasia, ABD'nin küresel gücünün "Trump'un, küçülme ve tek taraflılık felsefesi yüzünden rakipleri ve müttefikleri arasında karışıklığa yol açarak", durgunluk saçar bir hale geldiğini dile getirdi.

Raporda "Amerika'nın 'önce Amerika' haline gelen politikaları ve bunun uygulamaları ABD öncülüğündeki düzeni ve bu düzenin koruma mekanizmalarını aşındırırken, bu boşluğu doldurmaya hazır bir ülke ya da ülkeler topluluğu da görünmüyor ve bu da küresel riskleri ciddi ölçüde artırıyor"

Euroasia Group'un bu yıl için öngördüğü temel riskler şöyle sıralandı:

Çin, ABD'den kalan boşluğu dolduracak
ABD'nin liderliğinin olmaması, Çin'in daha az dirençle karşılaşarak, uluslararası ticaret, yatırımlari teknolojik gelişmeler ve için standartlar belirlemesini ve diğer ülkelerle olan ilişkileri açısından müdahalesiz kalmasını kolaylaşıtıracak. Bu ise ticari dünyanın yeni bir kurallar bütününe uymasını gerektirecek ve bu da bölgenin daha demokratik olan ülkeleri ile gerilimi artıracak.

Bulaşma etkisinin yanlış hesaplanması
Dünya daha tehlikeli bir yer haline geldi Çünkü güvenliği ön plana çıkaracak, bir küresel güç olmayacak ve pek çok devlet dışı unsurlar, bölgelere istikrarsızlık getirebilecek. Siber saldırılar ve terörizm, üst düzey iki risk olacak ancak ayrıca Kuzey Kore'de başlayan sorunların ABD'nin bölgedeki müttefikleri üzerine bulaşacak etkilerinin yanlış hesaplanması da bir risk unsuru oluşturacak. Bunun yanı sıra ABD ve Rusya'nın Suriye'deki karşıt gruplara olan desteği de unutulmamalı.

Teknoloji soğuk savaşı
Yapay zeka, süper bilgisayarlar gibi alanlarda bir yarış içindeler ve bu anlamda diğer ülkelere sivil altyapı, tüketim malları ve güvenlik ekipmanları tedarik etmek için bir çatışma içindeler. Bu durum ise parçalanmış bir teknoloji alanına neden olacak. Çin ve yandaşı olan ülkeler ABD'ye yönelik bilgi akışını kontrol etmeye çalışırken, ABD yabancıların, Amerikan teknolji şirketlerine yatırım yapmalarının önüne geçecek.

Meksika için zor bir yıl
Meksika ve ülke ekonomisine yatırım yapanlar, eğer NAFTA görüşmeleri bu yıl başarıya ulaşmazsa, ABD'den daha çok zarar görecekler. Mart ayında başlayacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi Meksikalı adayların Trump yönetimi ile zorlu bir uzlaşma içine girmesini engelleyecek.

İran ve ABD ilişkilerinin bozulması
Trump yönetimi İran'ın nükleer programı ve dış ilişkilere katılımı konusunda daha agresif bir tavır sergileyeceğini belirtmişti. Bu bazı riskleri artırıyor bu risklerin arasında İran ile 2015 yılında varılan anlaşmanın iptal edilmesi, buna bağlı olarak artan gerginliğin Basra Körfezinde ya da bölgenin başka bir sahnesinde ölümcül gerilimlere neden olması gündeme gelebilir. Suudi Arabistan'ın daha saldırgan duruşu ise ABD'nin eylemleri için bir yeşil ışık olarak algılanıyor.

Demokratik kurumlara olan güvenin kaybolması
Kurumlara yönelik karşıtlık duygusunun zehirli bir şekilde artıyor olması demokratik ülkelerde siyasi kurumlara yönelik güveni aşındırıyor. Aynı şekilde medya kuruluşlarına, ABD'nin seçim sistemine olan güven azalıyor. Bu alanlardaki zayıflama istikrarsızlığa, otoriterliğe ve öngörülemeyen siyasi karmaşalara neden olabilir.

Korumacılık 2.0'ın artması
Ülkeler, geleneksel olmayan "iflastan korumalar, teşvikler ve yerli malı alın kampanyaları" gibi yöntemlerle telif haklarını ve teknolojilerini korumaya çalışıyor ki bu trendi korumacılığın 2. versiyonu olarak adlandırılabiliriz. Bu süreç korumacılığın artması daha karmaşık ve çelişkili düzenlemelere yol açarak, birbirini rakip gören ülkeler arasında kine neden olabilir.

Brexit sürecinin yönetilmesi zorlaşıyor
İngiltere, AB'den ayrılmaya yönelik görüşmelerini yeni bir aşamaya taşıyor ve bu aşama, daha zorlu geçecek görüşmeleri de beraberinde getiriyor. Bu zorluk kendini özellikle Kuzey İrlanda ile olan sınır konusunda hissettireceç Başbakan Theresa May'in bir anlaşmaya varma konusunda İngiltere'nin hedeflerini belirlemesi bekleniyor, ancak bu konuda siyasi rakiplerinin önemli baskıları ile karşı karşıya kalacak.

Güneydoğu Asya'daki siyasi kimlikler
Endonezya ve Malezya'daki islami akımlar, Hindistan'da milliyetçilik, Çin karşıtlığı, Güney Asya'da azınlıklara karşı oluşan bakış açısı istikrarsızlık ve korumacılığı körükleyebilr ve bu da ekonomide kanamalara yol açabilir.

Afrika istikrar kaybı yaşayacak
Afrika'nın görece olarak daha istikrarlı olan Fildişi Sahilleri, Nijerya, Kenya ve Etiopya gibi ülkeleri daha az güvenli olan bölge ülkelerinden kaynaklanan bulaşma riskleri karşısında kırılgan durumda. Artan terör tehdidi, daha zayıf komşularını destekleyecek güçte olmamaları gibi unsurlar bu kırılganlığı artırırken, bu ülkelerin bazıları güvenlik harcamalarını artırmak zorunda kalacak. Bölgede şiddetin artması halinde ise yabancı yatırımcının bölgeye ilgisi azalacak.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.