E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaFED’in faiz kararı sonrası kazananlar ve kaybedenler---

FED’in faiz kararı sonrası kazananlar ve kaybedenler

FED’in faiz kararı sonrası kazananlar ve kaybedenler
21 Eylül 2023 - 12:12 borsagundem.com

Kritik FED toplantısı sonrası küresel ekonomideki dengeler yeniden değişti. FED faizleri sabit tutsa da ABD’deki politika faiz oranları ülkedeki enflasyonun üzerinde seyrediyor. Bu tablo piyasalardaki kazananları ve kaybedenleri de belirleyecek nitelikte

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD Merkez Bankası (FED) dünkü para politikası toplantısında politika faizlerini %5,25 ila %5,5 seviyesinde tutulduğunu açıkladı. FED bu kez durmuş olsa da Mart 2022’den bu yana enflasyonu düşürmek için halihazırda toplam 11 kez faiz artırdı.

FED’in faizleri sabit tutma kararı enflasyonun 2022 ortalarında %9’un üzerine çıkmasından sonra ağustos ayında yıllık bazda %3,7’ye düşmesinin ardından geldi. FED en son temmuz ayı toplantısında politika faizlerini artırmıştı ve birçok analist yeni bir faiz artışının tekrar yapılacağı konusunda şüpheliydi. Ancak FED projeksiyonları koşulların uygun olması halinde yıl sonundan önce ek bir faiz artırımının da yapılacağını gösterdi.

Bankrate’in Baş Finans Analisti Greg McBride, “ABD Merkez Bankası’nın gelecekteki toplantılarda faiz oranlarını daha da artırıp artırmayacağı ucu açık bir sorudur ve bunun cevabını her şeyden önce enflasyon belirleyecektir. FED faiz oranlarını enflasyon oranının üzerine çıkardı ve uzun bir süre böyle tutacak. Faizleri daha fazla yükseltmeye gerek olmadığını hissetseler bile, bu noktada bunu söylemek için erken olur” ifadelerine yer verdi.

Borsgaundem.com’un derlediği bilgilere göre, FED kararlarının ardından tahvil faizleri ralli havasına girdi. 10 yıllık ABD Hazinesi tahvilleri 52 haftanın en yüksek seviyesine ulaştı. Hisse senetleri piyasalarında ise karamsarlık hakimdi. Bankrate analistleri FED toplantısının kazananlarını ve kaybedenlerini varlık sınıflarına göre ayırdı:

1. Tasarruf hesapları ve mevduat sertifikaları

Sabit faiz oranları, birçok bankanın tasarruf ve para piyasası hesaplarındaki getirileri artırmayı duraklatması (veya en azından yavaşlatması) anlamına gelir. Ancak bazı bankalar daha rekabetçi mevduat faiz oranlarına ulaşmak isteyebilir.

McBride, “Tasarruf sahipleri para doğru yerde olduğu sürece enflasyon oranından daha fazla kazanıyorlar. İnternet bankalarının tasarruf hesaplarında ve en yüksek getiri sağlayan mevduat sertifikalarında sağlanabilen getiriler, FED faiz oranlarını daha fazla yükseltmese bile sağlam bir seviyede kalacak. En önemlisi ise tasarruf sahipleri enflasyon oranından daha fazla kazanmaya devam edecek Enflasyonun getiri oranlarındaki artışlardan daha fazla düşmesi, tasarruf sahipleri için ileriye dönük büyük bir kazanç olacaktır” açıklamasında bulundu.

Daha yüksek getiri oranlarına ulaşmak isteyen tasarruf sahipleri çoğunlukla geleneksel bankalar tarafından sunulanlara göre çok daha iyi oranlara sahip olan internet bankalarını tercih ediyor.

Konu mevduat sertifikalarına geldiğinde ise hesap sahipleri yakın zamanda kilitledikleri yüksek getiri oranlarını paralarını çekmek zorunda kalmadıkları sürece mevduat sertifikası süresi boyunca koruyacak.

FED faizlerinin zirveye yaklaşması muhtemel olduğundan mevduat sertifikaları için 2 ila 5 yıllık zaman dilimlerindeki daha uzun vadelere kilitlenmek Bankrate haberine göre ABD’deki yatırımcılar için doğru bir tercih olabilir.

McBride, “Şu an çok yıllı mevduat sertifikalarına kilitlenmek için doğru bir zaman. Zira bu vadeler FED kenara çekildiğinde geride kalmaya en duyarlı oranlardır” ifadelerine yer verdi.

2. Mortgage faizleri ve gayrimenkul yatırımcıları

FED faiz oranları direkt olarak mortgage faizlerini etkilemez. Ancak mortgage faizleri 10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirileriyle yakından ilişkilidir ve genellikle aynı sebeplere dayalı olarak hareket ederler. Son haftalarda 10 yıllık tahvil faizlerinin yükselmesi mortgage faizlerini de etkiledi ve oranlar yüksek kalmaya devam etti.

McBride, “Enflasyon istenen seviyenin yukarısında kalmayı sürdürüyor ve FED bilançosunu küçültüyor. İki durum da mortgage faizlerinin yüzde 7’nin üzerinde kalmasını sağlıyor. FED’in faiz artışlarını bitirdiğine dair bir işaret mortgage faizlerinin ve diğer uzun vadeli faiz oranlarının geri çekilmesine yol açacak. FED finansal koşulları sıkı tutmak istiyor ve ek faiz artışları konusunda sessiz kalmak da bu planın bir parçası” dedi.

ABD’deki mortgage faizleri bir yıl öncesine göre oldukça yükseldi. Bu artış birkaç yıl önce konut fiyatlarındaki ani yükselişleri de takip etti. İki durum da ev almak isteyenler için çifte zorluk yaratıyor. Konut fiyatları daha yüksek seviyede kalırken bu fiyatları karşılamak için aranan finansman da daha maliyetli. Tüm bunların sonucu olarak konut piyasası da yavaşlıyor.

3. Hisse senedi ve tahvil yatırımcıları

ABD borsaları FED’in faizleri sıfıra yakın bir seviyede tuttuğu uzun bir süre boyunca yükseldi. Düşük faiz oranları hisse senetleri için faydalıydı. Bu da tahvil faizleri ve mevduat sertifikaları gibi sabit gelirli yatırımlar karşısında hisse senetlerinin çok daha cazip yatırımlar gibi görünmesine yol açtı.

Şimdiyse 10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirileri 52 haftanın zirvesine yükseldi. Yatırımcılar son birkaç aydır Wall Street hisse senetlerine karşı çok daha heyecansız bir tavır takınıyor. Yüksek faizler şirket bilançolarının güç kaybetmesine ve bir ekonomik resesyon olmasa bile ekonomik büyümenin yavaşlamasına neden olabilir.

McBride, “Borsa son 2 yıldır bir modeli takip ediyor ve bu model faiz oranları ve ekonominin gidişatı konusundaki belirsizlik nedeniyle devam edebilir” uyarısında bulundu.

Yüksek faizler tahvil fiyatlarını sert bir biçimde vurdu. Uzun vadeli tahvillerse sürekli artan politika faiz oranlarından daha fazla etkilendi. Bununla birlikte faiz artışlarının duraklaması ve yatırımcıların FED’in agresif faiz artışlarını sona erdirdiğini öngörmesi tahvil piyasası genelinde fiyatlar konusunda bir zemin kazanmasını sağlayabilir. Bu nedenle tahvil piyasalarına yeni para yatıracak olanlar gördüklerini beğenmeyebilir.

FED faizleri yeniden düşürdüğünde tahvil yatırımcıları da tahvil fiyatlarının yükselmesinden fayda sağlayacaktır. Ancak ekonominin hala bir resesyona karşı dayanmaya çalıştığı göz önünde bulundurulduğunda hisse senedi yatırımcıları için hâlâ engebeli bir yolculuk söz konusu olabilir.

McBride konuyla ilgili, “Emeklilik hesaplarınıza düzenli katkılarınızı sürdürün ve düşük maliyetli, geniş tabanlı endeks fonlarına düzenli olarak yatırım yapın. Piyasalar önünde sonunda sabırlı ve disiplinli yatırımcıları ödüllendirir. Bugünler sabırlı ve disiplinli olmak için iyi zamanlardır” tavsiyesinde bulundu.

4. Kredi piyasası

Halihazırda kredi sahibi olanlar ve yeniden borç almak için piyasaya girmek zorunda olmayanlar, örneğin 2021 veya 2022’de 30 yıllık sabit faiz oranlarıyla mortgage kredilerine girenler, şu anda oldukça iyi durumdalar. Ancak FED faizleri sabit tutsa bile yeniden kredi piyasasına erişmek isteyen herkes çok daha sıkışmış durumda. Zira kredi kartlarından öğrenci kredilerine, bireysel kredilerden otomotiv ve konut kredilerine kadar her alanda kredi faizleri halihazırda oldukça yüksek.

Bir Bankrate analizine göre, ABD’de bireysel kredilerdeki ortalama faiz oranı, 13 Eylül itibariyle yıllık yüzde 11,31 seviyesinde. Faizlerin sabit tutulması ise bu oranların daha da yükselmesine yönelik baskıyı muhtemelen yavaşlatacaktır. Bununla birlikte, daha iyi krediye sahip borçlular hala daha düşük bir orana sahipler. 2021 yılında FED faiz oranlarını sıfır seviyesine yakın tuttuğu dönemde, ortalama yıllık kredi faiz oranları sadece yüzde 9,38’di.

5. Kredi kartları

Kredi kartlarındaki değişken faiz oranları FED’in faiz oranlarıyla yakından ilişkilidir. FED’in faizleri sabit tutma kararı değişken faizli kartlara olan ilginin şimdilik düşük veya sabit kalması anlamına geliyor. Kartlardaki faiz oranları halihazırda onlarca yılın en yüksek seviyesinde ve bu faizler de FED’in agresif faiz artışlarıyla birlikte yükselişe geçmişti.

McBride kredi kartı borçluları için, “Yüksek maliyetli kredi kartı borçlarını geri ödemeye öncelik verin ve bu borç ödeme çabalarına destek sağlamak için yüzde sıfır veya başka düşük oranlı bakiye transfer tekliflerini kullanın” tavsiyesinde bulundu.

Kredi kartlarındaki faiz oranları ay sonunda bakiyelerini borç bırakarak bakiyelerini çalıştırmayan kullanıcılar için sorun oluşturmaz.

6. ABD federal hükümeti

ABD’nin devlet borcu 33 trilyon dolar civarında ulaştı. Politika faizlerinin sabit tutulması, geçici bir sürede de olsa devreden borçların ve yeni borç alımları yapan Amerikan federal hükümetinin borçlanma maliyetleri üzerindeki baskıyı bir miktar hafifletecek. ABD hükümeti faiz oranlarının düşük tutulduğu onlarca yıllık süre boyunca bu faiz ortamından faydalanmıştı. Faizlerdeki döngüsel olarak ekonomik patlama dönemlerinde yükselse de uzun vadeli olarak düşüş eğilimini sürdürüyor.

ABD’de enflasyon faiz oranlarına göre daha düşük hale geldi. Amerikan hükümeti ise enflasyonun yüksek olduğu dönemde doların değer kaybıyla yavaş da olsa avantaj sağlıyordu. Bu elbette ABD devlet tahvillerini satın alanlar için iyi bir durum olmasa da Amerikan hükümeti için cazip bir olasılık. Şimdiyse enflasyondan daha yüksek faiz oranları nedeniyle durum tersine döndü ve Amerikan hükümeti bugünün daha pahalı doları üzerinden borcunu geri ödemek zorunda.

Fed’de iç tartışma: Nötr faiz oranı

 

Fed'in nokta grafiğinden faiz artışı sinyali

 

Petrole 'Fed' darbesi

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)