E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaFED yatırımcıları ateşe attı---

FED yatırımcıları ateşe attı

FED yatırımcıları ateşe attı
26 Ocak 2022 - 12:35 borsagundem.com

Piyasalar FED’in faiz açıklamalarını bekliyor. Ekonomist John Hussman ise FED’in daha temel bir hata yaptığına dikkat çekiyor. Hussman’a göre, para politikalarında ekonomik verilerden uzaklaşılması piyasalardaki krizin asıl sebebini oluşturuyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Küresel borsalar son haftalarda rekor seviyelerinden uzaklaştı. Hisse senetlerindeki yüksek değerlemeleri düşük faiz oranlarıyla haklı çıkarmaya güvenen yatırımcılar daha sıkı para politikası beklentileriyle karşı karşıya kaldı. Gün içerisinde ise FED’in Ocak ayı para politikası toplantısı sonuçlanacak. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre oldukça zorlu bir Ocak ayı geçiren piyasaların gözü ise merkez bankasından gelecek açıklamalarda ve FED Başkanı’nın yapacağı basın toplantısında olacak.

Ünlü yatırımcı ve ekonomist John Hussman, Financial Times’taki yazısında söz konusu ortamın daha büyük bir kriz ortamının ön işaretleri olabileceğini yazdı. Hussman, “ABD Merkez Bankası (FED) ipte yürüyor gibi görünüyor ve her iki yanda da politika hatası potansiyeli var” dedi.

Hussman bir tarafta ABD’deki tüketici enflasyon rakamlarının Aralık ayı itibariyle yıllık bazda %7,1’e kadar yükselmesinin problem oluşturduğunu belirtti. Enflasyondaki bu hareket FED’in bütçesini genişletmesi ve politika faiz oranlarını sıfıra yakın tutması gibi kolay para politikalarıyla da destekleniyor. Ekonomist diğer tarafta ise enflasyondaki artışın arz kesintileri, pandemi kaynaklı mali açıkların kademeli olarak daralması ve daha zayıf istihdam aktivitesi süreciyle aynı zamanda geldiğine de dikkat çekiyor. Bu durum FED’in politikalarını sıkılaştırırken aynı zamanda ekonomiyi yavaşlatma riskiyle de karşı karşıya bırakıyor.

Tüm bu risklere rağmen Hussman’a göre, FED’in halihazırda para politikalarında yaptığı bir hata ile karşılaştırıldığında diğer potansiyel hatalar çok daha küçük kalabilir. Ekonomiste göre, FED on yılı aşkın süredir isteğe bağlı faiz politikaları uygulayarak sistematik bir politika çerçevesinden vazgeçti. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre ünlü ekonomist bu durumun yatırımcıları riskli piyasa hamlelerine zorladığını belirtiyor.

Hussman sistematik para politikanın unsurlarını şu şekilde açıklıyor: “Fed fonlarının faiz oranı seviyesi gibi politika araçları, gözlemlenebilir ekonomik verilerle makul derecede istikrarlı ve öngörülebilir bir ilişki sürdürmektedir. Bu ekonomik veriler enflasyon, istihdam ve gayrisafi yurtiçi hasıla ile hesaplanan tam istihdam potansiyeli arasındaki ‘çıktı farkları’ gibidir.”

Sistematik politikalar yatırımcıların ve finansal piyasaların gözlemlenebilir verilere dayanarak para politikası hakkında tahminlerde bulunabilmesine imkan sağlıyordu. Ancak Hussman isteğe bağlı para politikasınınsa kararsız bir ebeveyninkine benzediğini belirtiyor. Ekonomist, “Bir sınır belirlenmemiş olduğundan, herhangi bir tatminsizlik halinde sürpriz, kriz ve parasal genişleme feryatları oluşur” dedi.

1993 yılında Stanford Ekonomisti John Taylor, FED faiz oranlarının enflasyon seviyesine ve çıktı farklarına göre ne olması gerektiğini değerlendirmek için sistematik bir çerçeve önerdi. Taylor Kuralı ve ilgili yönergeler, 1950'den 2003'e kadar gerçek FED faiz oranını makul ölçüde iyi yansıtmaktadır.

Benzerlik 2003'den sonra ve özellikle de 2009'dan sonra FED’in para politikasında görülen değişimler nedeniyle zayıflar. Ancak Hussman’a göre gerçek Fed faiz oranlarının sistematik kılavuzlardan sapması, sonraki ekonomik sonuçlar üzerinde çok az yararlı etkiye sahiptir. Bu sapma, para politikasının önemsiz olduğu anlamına gelmez. Aksine, ekonomiste göre para politikası faydalarının genişliği, parasal olmayan değişkenlere sistematik olarak ne ölçüde yanıt verdiğine göre değişir.

Fed faiz oranındaki küçük bir değişikliği ciddi bir politika hatası olarak tanımlamak, para politikası ile ekonomik sonuçlar arasındaki korelasyonu büyük ölçüde abartır. Para politikasının duruşu hakkındaki veriler, GSYH büyümesi, istihdam artışı ve enflasyon tahminleri üzerinde şaşırtıcı derecede az iyileşme veya anlamlı bir etki sunmaktadır. Aynı şekilde, işsizlik ve genel fiyat enflasyonu arasındaki ilişki, iyi tanımlanmış bir para politikası eğrisi veya yönetilebilir bir politika çerçevesinden daha iyi bir çarpan etkisi yaratabilir.

Sonuç olarak, FED’in merkez politika hatasının varlık alımlarını artırma hızıyla veya sonraki birkaç kur artışının zamanlamasıyla çok az ilgili olabilir. Bunun yerine FED’in asıl kritik politika hatası, isteğe bağlı politikanın finansal piyasalar üzerindeki sonuçları olabilir. Hussman FED’in on yıl boyunca getiri arayan spekülasyonlara cesaret verdiğini ve yatırımcılarında 6 trilyon dolarlık sıfır faizli tahvillerden uzak durduğunu hatırlatıyor.

Hussman’a göre FED’in yatırımcıları risksiz getiriden mahrum bırakması tüm varlık sınıflarında spekülatif bir balon ortaya çıkardı ve yatırımcıları da getirisiz risklerle karşı karşıya bıraktı. ABD borsalarında hisse senedi değerlemeleri halen olağanüstü seviyelerde dolaşıyor.

Düşük faiz oranlarının borsa değerlemelerinin yükselmesini teşvik ettiği doğru. Ancak Hussman bir kez hisse değerlemelerinin yükselmesinin ardından düşük faiz oranlarının zayıf uzun vadeli getirilerini hafifletebilmek için hiçbir etki yaratmadığına çok az dikkat edildiğini belirtiyor.

1873'te, ekonomist ve gazeteci Walter Bagehot, tasarruf sahiplerinin düşük faiz oranlarına olan nefretini şu şekilde dile getirmiş: “John Bull birçok şeye dayanabilir, ancak yüzde 2'lik faiz oranlarına dayanamaz.” (Borsagundem.comun derlediği bilgilere göre, tıpkı ABD’deki Sam Amca figürü gibi John Bull da İngiltere’de 18. yüzyılda zengin çiftçileri temsil eden hayali bir karikatür karakteridir.) FED bu tabiri unutarak, 2003 yılında yatırımcılara yüzde 1'lik kısa vadeli faiz oranları vererek alternatif getiri arayışlarına yönlendirdi. Yatırımcılarsa bu alternatifi mortgage menkul kıymetlerinde buldular ve bu yıkıcı sonuçlar doğurdular.

Fed şimdilerde daha geniş ve daha uzun bir spekülatif hareketi teşvik etti. Hussman’a göre bunun devam etmesi sadece ileride sonuçları daha da kötüleştirebilir. Ekonomist ileride ise parasal sağduyunun gerçek ekonomik verilere dayalı olarak para politikası kararlarının oluşmasından geçtiğini belirtiyor.

Küresel piyasalar Fed'e odaklandı

 

Dolar Fed öncesi sakin

 

Piyasalarda kritik gün

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Borsacı Osman26 Ocak 2022 14:11

    Fed dediğini şey zaten para babalarının kurduğu bir göstermedir piyasada şişmanlar yeterince kazandılarsa fed herkesi heryere atar,yok henüz işleri bitmediyse yani yeterince mal dağıtanadılarsa ki öyle görünüyor şahin tutumundan güvercin moduna geçecektir,bu beklenti şu anda satın alınıyor bizimde borsamızda şu anda yükselişin sebebi budur,ama üç beş hisse hariç diğeeleri nazlanıyor düşerken en önde gittiği halde değilmi? Ee boşuna demedik elli kere beklentisi olanı alın diye,ha kısa bir not bu tam olarak dönüş falan değil sadece beklenti satın alınması en mantıklı hareket akşama hissede kalmayın nakite geçin ki sabah panik yapmazsınız.