E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaESG yatırımcıları teknoloji balonundan ders almalı---

ESG yatırımcıları teknoloji balonundan ders almalı

ESG yatırımcıları teknoloji balonundan ders almalı
18 Ağustos 2021 - 10:49 borsagundem.com

Yatırımcılar çevresel, toplumsal ve yönetişim (ESG) alanındaki kriterlere odaklanırken, getiriler ve karları da gözden kaçırmamalı.

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Çevresel, toplumsal ve yönetişim (ESG) alanında uzun süredir çalışan fon yöneticileri, kendi deneyimlerini 20 yıl önce dot-com patlamasının başlangıcındaki teknoloji fonu yöneticilerinin deneyimleriyle karşılaştırmalı. O dönemde herkes teknoloji hisselerine akın ediyordu ancak süreç hüsranla sonlandı. ESG kriterlerine uygun yatırımların balon olup olmamasından bağımsız olarak, EGS yatırımcılarının finansal hedeflerini gözden kaçırmaması gerekiyor.

Dot-com balonu döneminde yatırım sektöründe önemli bir değişim gerçekleşti. Yatırım bankalarının analistleri takım elbiselerini çıkararak, Silikon Vadisi girişimcilerinin üniforması olan kot pantolon ve tişörtlere geçti. Aynı zamanda geleceğin yalnızca teknoloji, medya ve telekom şirketlerinin hisselerinde olduğunu düşünmeye başladı. Financial Times’ın haberine göre teknoloji hisseleri yükselirken, teknoloji dışındaki şirketler de bu yükselişten pay alabilmek için dönüşüm geçirdi.

Neredeyse kendi websitesini kuran her şirketin hisse fiyatları yükseldi. Görece düşük faiz oranlarının tetiklediği yeni para, gelir elde etmeyen start-up şirketlerinin peşine düştü. Şirketlerin oldukça uzun vadeli değerlemelerini yapmak için inovatif metodlar geliştirildi ve bu nedenle hisse fiyatlarında daha da büyük bir artış görüldü. Teknoloji fonları kuruldu ve endeks sağlayıcılar yeni ölçütleri sağladı.

Teknoloji yatırımlarına yönelik talepler, mevcut arzın oldukça üzerindeydi. Bu esnada “eski ekonomi” hisseleri satış, kar ve temettülerine rağmen elden çıkarıldı. Ancak bu sürecin sonucunda çöküş yaşandı. ESG yatırımları da geçtiğimiz üç yılda önemli ölçüde büyüme kaydetti. Bu nedenle heyecan verici bir dönemin içindeyiz. Sektörün büyümesiyle ilgili tahminler de farklılık gösteriyor. Morningstar’ın tahminlerine göre yalnızca 2020 yılında ABD’nin sürdürülebilir fonlarına 51,1 milyar dolar yatırım aktı.

2021’in nisan ayında yatırım grubu BlackRock bugüne kadarki en büyük borsa yatırım fonunu (ETF) kurdu ve yeni kurulan US Carbon Transition Readiness Fund 1,25 milyar dolar yatırım aldı. Mevcut fonlar ise ESG’ye odaklanarak yeniden şekilleniyor. Birçok şirket de bu trendi yakalamak için çaba gösteriyor. Bununla birlikte yeni sürdürülebilir ölçütler de geliştirildi. Yeşil tahviller, geleneksel rakipleri karşısında yüksek primlerle piyasaya sürülüyor.

Ancak yatırımcılar alım yapmaya devam ediyor. Fransız enerji grubu Total’ın CEO’su Patrick Pouyanné şubat ayında yenilenebilir enerji değerlemelerinin “çılgınca” olduğunu söyledi. Açıklamasında petrol şirketlerinin dahi, iklim dostu olduğunu göstermek için alm yaptığını söyledi. Pouyanné’in yorumları ise görmezden gelindi. Sürüdürülebilir varlıklara yönelik talep, arzın oldukça üzerinde. Bu durum da fiyatların yükselmesine ve gelecekte sağlanacak getirilerin azalmasına neden oluyor.

Zaman içinde kredibilitesi olan “sürdürülebilir yatırımların” arzı artacak ve şirketler yatırımcı ve tüketici taleplerine yanıt verecek. Bazı yatırımcılar oldukça yüksek miktarlarda para aktararak hayal kırıklığı yaratan getiriler elde ederken, diğerleri iyi performans gösterebilecek. Bu ise piyasaların olağan işleyişi. borsagundem.com'un derlediği bilgilere göre teknoloji patlaması tüketiciler için kapsamlı kazançlar getirdi.

Örneğin e-ticaret şimdi hayatımızın önemli bir parçasını oluşturuyor olsa da, 20 yıl önce büyük bir inovasyon olarak kabul ediliyordu. Birçok yatırımcı dev miktarlarda para kaybetmiş olsa da bazı inovatif şirketler bugünün büyük teknoloji devlerine dönüştü. ESG yatırımlarının da performansı, bu nedenle kısa vadeli getirilerle ölçülmemeli. ESG hisse fonları geçtiğimiz yıl geleneksel fonlara kıyasla daha yüksek performans göstermiş olsa da birçok kişi petrol hisselerindeki ağırlığın azalmasının da faydasını gördü.

Aynı şekilde, kasti olarak olmasa da güçlü büyüme özellikleri gösteren, sağlıklı verilere sahip şirketlerin yatırımcıları da olumlu getiriler sağladı. Bu nedenle ESG’nin kötü bir çeyrek geçirdiği için başarısız olduğunu söylemek adil olmaz. ESG fonlarının yatırım hedeflerine ulaşıp ulaşmadığı asıl önemli olan konu. Bir yatırımcı başarılı olma ihtimali olan yüksek riskli bir fırsata yönelebilir ancak başarısızlıkla da sonuçlanabilir.

Aynı zamanda sorumluluk sahibi yatırımcıların mümkün olandan daha düşük getirilerin kabul ettiği dönemler de olabilir. Bunun nedeni ise diğer sektörlerin toplum üzerindeki maliyetinin yüksek olması olabilir. Ancak bu durum yatırım prensiplerinden oldukça farklı. Büyük ABD şirketlerini temsil eden The Business Roundtable, 2019 yılında hissedar değerinin üyelerinin tek odak noktası olmayacağını açıkladı. Bunun yerine ESG alanına yönelik ilgi artarken, birçok farklı alana odaklanacaklarını söyledi.

Bu durum ise iyi bir haber olmadı. Geçmişe bakıldığında hisse opsiyonlarının değeri, yönetici maaşları, şirket binaları ya da siyasi etki gibi sürdürülebilir yatırım getirileri haricindeki alanlara odaklanan şirketlere yönelik yatırımlar, yatırımcılar için kötü sonlanıyor. Bir şirket finansal olarak sürdürülebilir olmadığı takdirde, sosyal sorumluluğunu da yerine getiremez. En doğru yaklaşım ise finansal ve ESG hedeflerinin entegre hale gelmesi.

Dışarıda belirsizlik, içeride güçlenme

 

Petrolde azalan stoklar düşüşü engelledi

 

Kripto paralar için şok sözler: Dolandırıcılık, zırva, aldatma

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)