E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaMakro EkonomiEnflasyonun yükselmesi faiz indirimlerini seyreltiyor mu---

Enflasyonun yükselmesi faiz indirimlerini seyreltiyor mu

Enflasyonun yükselmesi faiz indirimlerini seyreltiyor mu
04 Şubat 2020 - 10:00 borsagundem.com

QNB Finansbank Erkin Işık ve Deniz Çiçek tarafından hazırlanan günlük bültende, Ocak ayı enflasyonunun beklenenin üzerinde bir oranda gelmesi faiz indirimlerinin sürekliliğini durgunlaştırırken, indirimin devamını belirginlikten uzaklaştırdı.

Ocak ayı enflasyonu %1.35 ile beklentilerin biraz üzerinde gelirken, enflasyon trend göstergelerinin yükseldiğini hesaplıyoruz. Talep koşullarının güçlenmesinin enflasyon üzerinde olumsuz etkisinin görülmeye başlanması, faiz indirimlerinin devamını zora sokuyor.

Ekonomik aktivitedeki canlanma eğiliminin güçlenmesi ve altın ithalatındaki artış sonucu Ocak ayında ithalat ve dış ticaret açığı yükselişe geçti. Analitik bilanço verilerinden yaptığımız hesaplamaya göre 31 Ocak haftasında TCMB’nin brüt döviz rezervi 2.0 milyar dolar, net rezervi ise 0.9 milyar dolar geriledi. 

Ocak ayı nakit akımlarından yaptığımız hesaplamaya göre nakit bütçe 24.3 milyar TL’lik fazla ile geçen senenin aynı ayından daha iyi performans gösterdi.

Enflasyon eğilim göstergeleri yükseliyor Ocak ayında TÜFE % 1.35 artışla, piyasa beklentisi olan %1.1’in ve bizim %0.9’luk tahminimizin üzerinde gerçekleşti. Böylece yıllık enflasyon önceki aya göre 0.4 puan artışla %12.2 oldu. Bu sapmanın büyük ölçüde, aylık %20.3 artan taze meyve-sebze fiyatlarının etkisi ile beklentilerimizden yüksek gelen gıda fiyatları etkili olmuştur. Bunun dışında, hafifçe gerilemesini beklediğimiz çekirdek C enflasyonu da 0.1 puanlık artışla %9.9’a çıkmıştır.

Bugün TCMB, kısa vadeli enflasyon trend göstergelerini içeren, enflasyon notunu yayınlayacak. Bizim hesaplamamıza göre çekirdek B ve C enflasyon trendi, Ocak ayında mobilya vergi indirimine rağmen, önceki aya göre 1-1.5 puan artarak sırasıyla %12 ve %10.5 civarına yükselmiştir. Bunun yanında, fiyatlama davranışları açısından belirleyici olduğunu düşündüğümüz hizmet fiyatlarının eğilimi de 1.5 puanlık artışla %13 seviyesine yaklaşmış görünmektedir. Bunun alt gruplarında, konut piyasasındaki canlanma ile kira fiyat eğiliminin ve talep koşullarındaki iyileşme ile lokanta ve oteller fiyatlarındaki eğilimin yükselişe geçtiği görülmektedir.

Bizim projeksiyonumuza göre enflasyon önümüzdeki aylarda %12 civarında seyrettikten sonra, TL’de fazla bir değer kaybı olmazsa, ikinci çeyrekten itibaren kademeli bir düşüşe geçecektir. Kısa vadede enflasyonun yüksek kalmasının yanında, Ocak ayı enflasyonunda bir miktar talep koşullarındaki güçlenmenin etkisi gözlendiği için TCMB’nin 19 Şubat’taki PPK toplantısında faiz indirimlerine ara vermesi ihtimali artmıştır. Ancak, bu tarihe kadar global risk iştahının olumluya dönmesi ile kurlarda değerlenme eğilimi olur, finansal koşullar destekleyici kalır ve enflasyon beklentileri gerilemeye devam ederse, 25-50 baz puanlık sınırlı bir indirim yapılabileceğini düşünüyoruz. Enflasyondan sonra bugün açıklanacak

TÜFE bazlı reel kur endeksinin, önceki aya göre fazla değişmeyerek 76.1 olarak açıklanacağını tahmin ediyoruz. Reel kur endeksi geçtiğimiz sene Ağustos ayından beri 76-77 civarında çok değişmeden yatay seyretmektedir.

Dış ticaret açığında Ocak ayında artış hızlandı Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan öncü dış ticaret verilerine göre Ocak ayı dış ticaret açığı 4.6 milyar dolar olarak kaydedildi. TÜİK’in verileri baz alındığında, önceki yıla göre %5.5 artan ihracat 13.9 milyar dolar, %18.2 artan ithalat 18.5 milyar dolar oldu. Dış ticaret açığı ise yıllık 2.1 milyar Dolar arttı. Böylece önceki ay 31.2 milyar dolar olan 12 ay birikimli dış ticaret açığı 33.3 milyar dolara çıktı. Dış ticaret açığındaki genişlemeye altın ve enerji dışı kalemler 1.2 milyar dolar, altın ise 1.1 milyar dolar etki etti.

Enerji ithalatında ise çok sınırlı bir değişim oldu. Birikimli açık Temmuz’da 26.4 milyar doları görmesinin ardından genişleme eğilimine geçmiştir. Bakanlık verilerini mevsim ve takvim etkilerinden arındığımızda ithalatta Ocak ayındaki hızlanma eğilimi dikkat çekiyor. Altın ithalatını dışarıda bıraktığımızda dahi, ithalatta güçlü bir hızlanma görüyoruz.

Ayrıca bu hızlanmanın ara malı, sermaye ve tüketim malları alt gruplarına da yayıldığı görülüyor. Bu gelişmeler ekonomik aktivitedeki hızlanma eğilimini teyit ediyor. Hafta sonu açıklanan Ocak PMI verilerinde de, endeks 49.5’ten 51.3’e yükselmiş ve 2018 ilk çeyrekten beri en yüksek seviyeyi görmüştü. Parasal ve mali teşviklerin ve kredi büyümesinin desteğiyle iç talep güçlense de dış talep koşulları olumsuz seyretmeye devam ediyor. Son aylarda TÜİK verileri mevsim ve takvim etkileri arındırılmış aylık ihracatta hafif bir düşüş eğilimine işaret etmişti. Bizim hesaplarımız Ocak’ta da belirgin bir değişim olmadığını gösteriyor.

Döviz rezervleri geçen hafta geriledi Analitik bilanço verilerinden yaptığımız hesaplamaya göre TCMB’nin brüt döviz rezervi 31 Ocak haftasında 2 milyar dolar gerileyerek 102.4 milyar dolar olmuştur. Bu düşüşün 1 milyar dolarlık kısmı bankaların TCMB’de zorunlu karşılık ve rezerv opsiyon mekanizması kapsamında tuttukları döviz miktarının azalmasından kaynaklanmıştır. Bu doğrultuda, net döviz rezervinin de 0.9 milyar gerileyerek 36.8 milyar Dolar olduğunu hesaplıyoruz. Bunun yaklaşık 20 milyar dolarlık kısmının da yurtiçi ve yurtdışı bankalarla yapılan swap işlemlerinden oluştuğunu tahmin ediyoruz.

Nakit bütçe Ocak ayında iyileşiyor Hazine’nin net borçlanma tutarı ile kasa hesabındaki değişimi kullanarak, nakit bütçenin Ocak ayında 24.3 milyar TL fazla, 35.3 milyar TL de faiz dışı fazla verdiğini tahmin ediyoruz. Bu yüksek boyuttaki fazlanın oluşmasında, TCMB’nin 40.5 milyar TL’lik kar ve ihtiyat akçesi transferi etkili olmuştur. Bu aktarım, geçen senenin aynı ayındaki TCMB transferinin 6.7 milyar TL üzerinde bulunmaktadır. Bunun da desteği ile bütçe fazlası ve faiz dışı fazla, geçen seneye göre 21.3 milyar ve 25.8 milyar TL daha yüksek gerçekleşmiştir. Başka bir deyişle, bütçe görünümündeki iyileşme, TCMB kar transferinin de üzerinde olmuştur. Böylece 12 aylık nakit bütçenin milli hasılaya oranının, 2019 sonundaki %3.1’e göre gerileyerek %2.5 olacağını tahmin ediyoruz.

Geçtiğimiz sene Temmuz ve Ağustos aylarında da TCMB’den ihtiyat akçesi aktarımları ile yıllıklandırılmış açık oranı %2.4’e kadar gerilemişti ancak sonrasında tekrar yükseliş gözlenmişti.

Piyasalarda bugün Dün Avrupa ve Çin’de açıklanan imalat sanayi PMI Ocak ayında sınırlı da olsa artış gösterirken, ABD’de ISM imalat sanayi endeksi daha belirgin artışla 50.9 seviyesine çıktı. Dünya büyümesinin öncü göstergesi olan global imalat sanayi PMI endeksi de Ocak ayında 0.3 puan artışla 50.4’e yükseldi. Seviye halen düşük kalsa da Koronavirüs salgınının imalat sanayi beklentileri üzerinde henüz belirgin etkisi olmadığını düşündürüyor. Hizmet sektörüne ilişkin göstergeler ise önümüzdeki günlerde yayımlanacaktır.

Çin’deki Koronavirüs salgınının küresel risk iştahındaki olumsuz etkisi sürerken, güçlü gelen ABD imalat sanayi verisinin ardından dolar değerlendi, ABD tahvil faizi ve hisse senedi endeksleri biraz yükseldi. EUR/USD dünkü 1.1090 seviyelerinden bu sabah 1.1060’a gelirken, 10 yıllık ABD devlet tahvil faizi bu sabaha %1.54’te başladı. Gerilemeyi sürdüren Brent petrol fiyatı 55 dolar seviyelerinin altına kadar düştü.

Küresel gelişmelerin yanı sıra, Türkiye’ye yönelik olarak, Suriye kaynaklı belirsizliklerin artmasına yol açan gelişmeler de yakından izleniyor. Beklentinin üstünde gelen enflasyona ve jeopolitik risklere rağmen USD/TL dün 5.9850 seviyesinde tutundu ve bu sabah da bu seviyenin biraz altında başladı.

5 yıllık CDS primi hafifçe yükselerek 244 baz puan olurken, 2 yıllık gösterge tahvil faizi 10 baz puan artarak %10.30’a geldi. Dün ayrıca, Hazine 5 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvil ihraç ederek, ihale yoluyla (ortalama %2.32 reel bileşik faizle) 1.8 milyar TL, piyasa yapıcılardan 2 milyar TL ve kamu kurumlarından 0.8 milyar TL olmak üzere, toplam 4.6 milyar TL borçlandı. Bugün de 14 aylık kuponsuz tahvil ihalesi düzenlenecek. Bu ayki borçlanma programına göre, piyasadan (kira sertifikası dâhil) 14.9 milyar TL, kamu kurumlarından da 6.1 milyar TL borçlanma planlanıyor

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)