E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaEnflasyona dayanıklı portföyün 3 altın kuralı---

Enflasyona dayanıklı portföyün 3 altın kuralı

Enflasyona dayanıklı portföyün 3 altın kuralı
03 Ağustos 2021 - 18:27 borsagundem.com

ABD’de artan enflasyon oranlarıyla birlikte küresel yatırımcıların portföy tercihleri de değişkenlik göstermeye başladı. Ünlü yatırım uzmanı Adam Hetts enflasyona karşı ayakta kalmaya yardımcı olabilecek 3 yatırım taktiğini paylaşıyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ


Yatırım şirketi Janus Henderson Investors Portföy İnşası ve Stratejisi Birimi Küresel Başkanı Adam Hetts, ABD’de enflasyon endişelerinin devam ettiği bir dönemde yatırımcı portföylerinde sıklıkla yapılan birkaç hataya dikkat çekti.

Hetts MarketWatch’taki röportajında piyasa göstergelerinin fiyat baskılarının uzun süreli olmayacağını gösterdiğine dikkat çekti. Ancak borsa uzmanına göre pandemi dönemi ekonominin benzeri görülmemiş doğası yatırımcıların tüm varlık dağılımlarının alt üst etmek istemesine sebep oluyor. Hetts bu dönemde yatırımcıların bu dönemde enflasyona karşı korumalı tahvillere, emtialara ve ABD hisse senetlerine yöneldiğini belirtiyor.

Borsa uzmanı bunun yerine belirsizlik dönemlerinde yatırımcıların ayakta kalmasına yardım edecek hatta belki de ABD’de yükselen enflasyon rakamlarının kalıcı olmasından bağımsız bir biçimde portföylerin gelişebilmesini sağlayabilecek üç yatırımcı taktiğini işaret etti. Hetts bu yaklaşımların sadece enflasyonla mücadele etmekle kalmayacağını, aynı zamanda ABD’deki düşük faiz oranlarıyla, sıkı kredi politikalarıyla ve aşırı yükselen hisse değerlemeleriyle baş edebileceğini söyledi.

Haziran ayı itibariyle 427,6 milyar dolarlık varlığı yöneten Londra merkezli firmanın portföy stratejisti, “Enflasyon konusundaki bakış açımız, ister yapısal ister geçici olsun en azından yapısal bir geçiciliği olacağı ve bunun etkilerinin yakın zamanda ortadan kalmayacağı yönünde. Enflasyon insanların portföylerindeki sadece tek bir risktir. En büyük riski ise içlerindeki boşluklar ve yoğunlaşmalar nedeniyle varlık tahsisleri oluşturuyor” dedi.

UBS Group’un üç aylık anketine göre, yatırım yapmak için en az 1 milyon dolarlık varlığa sahip ABD'li yatırımcıların %57'sinin enflasyonun önümüzdeki 12 ay boyunca hızlanacağını düşündüğünü ve bunun diğer tüm bölgelerden daha yüksek bir pay olduğunu ortaya koydu. Pek çok katılımcı hisse senedi satın almayı ve nakit biriktirmeyi planladığını açılarken, diğer katılımcılarsa tahviller, değerli metaller ve gayrimenkuller yönünde yatırım kararı almayı tercih ediyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre Hetts’in tercih ettiği yatırım taktileri ise aşağıdaki gibi:

Hangi hisseler tercih edilmeli?

Borsa uzmanı küresel yatırımcıların özellikle teknoloji ve büyüme hisseleri alanında olmak üzere ABD hisse senetlerine aşırı yatırım yaptığını belirtiyor. Hetts açıklamasında yatırımcıların, “hisse senetlerine ilişkin ön yargılarını yeniden gözden geçirmesi ve küresel bir ekonomik toparlanmayı göz önünde bulundurarak ticaret yapması” gerektiğini açıkladı.

Morningstar verileri düşük sermayeli hisse senetlerinin geçen kasım ayından bu yana büyük sermayeli hisse senetlerine göre iki kattan daha fazla getiri sağladığını gösteriyor. Ancak Hetts’e göre sadece büyüme odaklı hisseler ile değerinin altındaki hisseler arasında tercih yapmak dar görüşlü bir bakış açısı. Borsa uzmanı göre yatırımcıların fırsatları ve sektörler arasındaki sermaye büyüklüğünü değerlendirerek hangi trendlerin ve piyasa temalarının daha uzun vadede dayanıklı kalacağını belirlemeleri gerekiyor.

Portföy dağılımı nasıl olmalı?

Hetts röportajında, çok fazla yatırımcının sabit gelirli yatırımlarında pasif kaldığını ve geniş çapta çeşitlendirilme yapılması ve aktif olunması gerektiğini söyledi. Borsa uzmanı yatırımcıların geleneksel olarak tercih ettiği %60 riskli varlıklar %40 krizlerden korunma şeklinde özetlenebilecek portföy dağılımının eskide kalmadığını düşünüyor. Ancak hisse senetlerindeki herhangi bir krizden korunmanın tek yolunun %40’lık tahvil yatırımı anlamına gelmediğini belirtiyor.

Borsa uzmanı birden fazla sektörde yapılabilecek sabit gelir yatırımı stratejilerinin ilk adım olabileceğini belirtti. Hetts, “Mortgage destekli menkul kıymetler, kısa sürede cazip verim sunan değişken oranlı teminatlı kredi yükümlülükleri ve ABD dışındaki tahvil alanları gibi oldukça fazla yüksek kaliteli faiz oranı ve enflasyon yatırımını mümkün kılan sabit gelir kategorisi bulunuyor” ifadelerine yer verdi.

Gayrimenkul yatırım ortaklıkları

Janus Henderson, veri tabanlarında izlenilen modellerin %80’inin gayrimenkul yatırım ortaklıklarını (GYO) değerlendirmediğini gösteriyor. Hetts’e göre bu yatırımlar portföy çeşitlendirmeleri için olmazsa olmaz özelliklere sahip.

Borsa uzmanına göre GYO'lar sadece yüksek enflasyon ve artan büyüme dönemlerinde ayakta kalmakla ve gelişmekle kalmıyor. Bu yatırımlar aynı zamanda düşük faiz oranlarının hakim olduğu bir dünyada güvenilir bir gelir kaynağı sağlayarak teknoloji ve büyüme odaklı hisse senetleri tercihleri arasında bir alternatif oluşturuyor. Hetts GYO’ların portföy dağılımındaki en uygun oranının %10 olduğunu belirtti. Sektörün sağladığı gelirler son bir yıldır S&P 500 Endeksi’yle neredeyse eş güdümlü bir biçimde ilerliyor.

Hetts bu sektörün portföylere eklenmesinin, “el yıkamadan önce yüze dokunulmaması gibi temel temizlik önlemleri” olarak gördüğünü söyledi. Borsa uzmanına göre bu tercih iyi çeşitlendirilmiş dayanaklı bir portföy oluşturulmasına yardımcı olacak nitelikte.

ABD tahvil getirileri yükselişte

 

Küresel borsalar yüzde 15 geri çekilebilir

 

Borsa İstanbul'u bankalar yukarı taşıdı

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)