E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaEkonomik toparlanmanın bedelini hangi hisseler ödeyecek---

Ekonomik toparlanmanın bedelini hangi hisseler ödeyecek

Ekonomik toparlanmanın bedelini hangi hisseler ödeyecek
16 Nisan 2021 - 12:32 borsagundem.com

Korona virüs aşılarının yaygınlaşması ve ekonomik teşviklerin harcamaları tetiklemesiyle görülecek olan ekonomik toparlanma borsaların bazı alanlarına darbe vuracak

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Tarihin en büyük aşılama programı hızlanıyor. Ekonomi ise yeniden ayağa kalkma sinyalleri veriyor. Bununla birlikte rekor borsa rallisi ilerlemesine devam ediyor. Ünlü yatırımcı Warren Buffett’ın gözdelerinden Howard Marks, son yazısında, balon tartışmalarının yükseldiğinden, değerlemelerle ve hükümet harcamalarıyla ilgili endişelerin ve enflasyon korkusunun yatırımcıları sardığından bahsetti. Ancak Marks, tüm bu endişelerin keskin bir sonucu olmayabileceğini düşünüyor.

Bu oldukça olumlu bir düşünce. Ancak ekonomi diğer gelişmelerden bağımsız olarak toparlanma göstermiyor. ABD Merkez Bankası (FED) ekonomiyi desteklemek için trilyonlarca dolar bastı. Aynı şekilde borsalardaki rekor ralli de tek başına gelişmedi. FED hisseleri daha çekici kılmak amacıyla sıfıra yakın faiz oranları ve tahvil alımları aracılığıyla borsaları destekledi. Bu ekonomik toparlanma mühendisliğinin bir bedeli olacak.

Forbes’un haberine göre, bu bedeli borsaların, aralarında Apple ve Starbucks gibi dev isimlerin de bulunduğu oldukça şanssız bir kısmı ödeyecek.

Kenarda bekleyen yüksek miktarda nakit

Korona virüs pandemisi beklendiği gibi yaz aylarında kontrol altına alınabilirse, bu yıl devasa miktarda nakdin ekonomiye dahil olma ihtimali oldukça yüksek. FED korona virüs pandemisi sürecinde 5 trilyonun üzerinde para bastı. Ancak bu paranın büyük bir bölümü henüz sisteme dahil olmadı. İnsanlar teşvik ödeneklerinin büyük bir bölümünü birikim hesaplarında tuttu. Bununla birlikte şirketler de bilançolarında milyarlarca dolar nakde yer verdi.

Bunun sonucunda rekor miktarda para şimdi kenarda bekliyor. Şimdi ise bu devasa nakdin, korona virüsün sona ermesiyle ekonomiye girmesi bekleniyor. Başka bir deyişle insanlar yeniden seyahat edecek ve dışarı çıkmaya başlayacak. Alışveriş yapacak ve korona virüs öncesi alışkanlıklarına geri dönecekler. Şirketler ise ellerinde bulunan nakdi değerlendirmeye başlayacak. Yatırım yapacak ya da hissedarlarına temettü olarak ödemede bulunacaklar.

Kemer gevşetmeyi düşünen yalnızca özel sektör değil. ABD Başkanı Joe Biden, tarihi bir altyapı yatırım planı hazırlıyor. Biden’ın planı ise borsagundem.com'un derlediği bilgilere göre, 2,25 trilyon dolar harcamayı kapsıyor. Bu planın yarısı bile kongrede kabul edildiği takdirde, ABD’nin 1939 yılından bu yana en pahalı altyapı planı olacak. Bu durum şirketlerin gelirleri için oldukça olumlu olsa da bir bedeli olacak.

Basılan trilyonlarca doları harcamanın bedeli

Bu çapta bir harcama dalgasının iki yan etkisi olacak. Birincisi “basılan” dolarlar nihayet ekonomiye dahil olacak ve teoride enflasyonu yükseltecek. Enflasyon ya da enflasyon beklentileri ise faiz oranlarını yükseltecek. Daha yüksek faiz oranları ise hisseleri daha az çekici hale getirecek.

İkincisi ise ABD’nin şimdiden oldukça yüksek miktarda bütçe açığının olması. Başka bir deyişle, ülke gelirlerinin üzerinde harcama yapıyor. Gelirler ve harcamalar arasındaki uçurum ise tarihin en yüksek seviyesinde. Bu uçurumun genişlemesini önlemek için Biden’ın vergi artırımı planını devreye sokması bekleniyor. Vergi reformu ise 3 büyük değişimi beraberinde getirecek.

Kurumlar vergisi %21’den %28’e yükseltilirken, büyük teknoloji şirketleri ve diğer uluslararası şirketlerin offshore faaliyetlerine son vermek için minimum küresel vergi uygulaması getirilecek. Minimum defter gelir vergisinde ise halka açık şirketlere minimum %15 vergi uygulaması başlatılacak. Bu şekilde şirketler sistemdeki açıklardan faydalanamayacak. Bunun bir örneğini ise Amazon oluşturuyor. Şirket 2017 ve 2018 yıllarında, trilyonlarca dolar kazanmasına rağmen vergi ödememişti.

Sonuç olarak harcama dalgası hisseler için iyi olacak olsa da, bunun bedelini daha yüksek vergiler ve yüksek faiz oranlarıyla ödeyecekler. Bazı şirketlerin ise ödediği bedel çok daha yüksek olacak.

Borsadaki tehlikeli yol ayrımı

En büyük bedeli ödeyecek hisseler şunlar olacak: Yüksek faiz oranlarından en büyük darbeyi alacak şirketler, Biden’ın vergi reformunun hedefinde olanlar ve hükümet harcamaları ile ekonomik açılmadan en az faydayı sağlayacak şirketler. Tüm bu şirketlerin kesişim noktasında ise tüm bu üç kriteri karşılayan şirketler bulunuyor. Bu nedenle ekonomik toparlanmanın kaybedenlerinin tipik büyüme hisseleri, büyük uluslararası şirketler ve ekonomik toparlanmadan fayda veya zarar görmeyen şirketler olması bekleniyor.

Hisse fonlarına giriş sürüyor

 

Stephen Roach: Borsalar Çin-ABD krizini yok sayıyor

 

Tarihi halka arzda fiyatları yükselten 4 etken

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)