Dünya Sağlık Örgütü'nden sahte aşı uyarısı

Birleşmiş Milletler (BM) resmî web sitesine göre, WHO Genel Direktörü, bazı sağlık bakanlıkları ve kamusal tedarik kuruluşlarının kendilerine aşı sağlamak üzere şüpheli teklifler geldiği bildirmelerinin ardından, suç çetelerinin henüz karşılanmamış olan geniş kapsamlı küresel aşı talebini istismar etme ihtimaline ilişkin endişelerini dile getirdi. Ghebreyesus, hükümetler tarafından yürütülen aşılama programları dışında alınan aşıların, sahte veya standartların altında olabileceğini ve ciddi hasara neden olabileceğini belirterek, sahte bir ürünün orijinal aşının güvenliğini yansıtamayacağını vurguladı. Ghebreyesus, WHO’nun diğer yolsuzluk raporlarından ve boş aşı şişelerinin yeniden kullanıldığından haberdar olduğunu ifade etti.

Cenevre’deki haftalık basın toplantısında, WHO Genel Direktörü şunları söyledi:

“Suç çeteleri tarafından yeniden kullanılmasını önlemek için, kullanılmış ve boş aşı şişelerinin güvenli bir şekilde atılmasını veya imha edilmesini teşvik ediyoruz. Herkese, hükümet tarafından yürütülen aşılama programları dışında aşı yaptırmama çağrısında bulunuyoruz.”

Ghebreyesus “Herhangi bir şüpheli aşı satışının, WHO’yu bilgilendirecek ulusal makamlara bildirilmesi” gerektiğini sözlerine ekledi.

WHO Genel Direktörü, yılın başında, ilk 100 günü içinde aşılama çalışmalarının tüm ülkelerde başlamasını sağlamak için ülkelere birlikte çalışma çağrısı yapmıştı.

Fransız haber ajansı AFP’nin resmi verilere dayanarak hazırladığı bilançoya göre, WHO’nun Çin’deki ofisinin, 2019 Aralık ayının sonunda hastalığın ortaya çıktığını bildirmesinden bu yana virüs, dünya çapında 2 milyon 789 bin 915 kişinin hayatına mal oldu.

Resmi verilere göre, virüs 126 milyon 306 bin 307 kişinin enfekte olmasına neden oldu. Enfekte olan kişilerin büyük çoğunluğu iyileşse de bazı vakalar haftalar, hatta aylar sonra bazı semptomlar göstermeye devam etti.

Diğer yandan, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezinin (CDC) eski Direktörü Robert Redfield, pek çok epidemiyolog tarafından reddedilen ve Çin ile Batı arasındaki gerilime katkıda bulunan bir teoriyi benimseyerek, Kovid-19’a neden olan koronavirüsün olası kökeninin Çin’in Wuhan kentindeki bir laboratuvar olduğuna inandığını belirtti. Eski Başkan Donald Trump yönetiminde CDC’ye başkanlık görevini üstlenen Redfield, CNN’e verdiği röportajda, “Wuhan’daki bu virüsün en olası nedeninin hala bir laboratuvar olduğunu düşünüyorum” dedi. Redfield, “Laboratuvarda üzerinde çalışılan solunum patojenlerin, laboratuvar çalışanlarına bulaşması olağandışı bir durum değil” ifadelerini de sözlerine ekledi. Redfield’in bu açıklamaları, geçtiğimiz günlerde virüsün bir laboratuvardan yayıldığında yönelik ‘önemli kanıtların’ olduğunu söyleyen eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo gibi diğer Trump yönetimi yetkililerinin açıklamaları ile uyuşuyor.

Trump yönetiminde görev yapan ve şimdi de Başkan Joe Biden yönetiminde çalışan ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Direktörü Dr. Anthony Fauci, halk sağlığı yetkililerinin çoğunun, virüsün Çin’deki bir laboratuvardan yayıldığında yönelik teoriye katılmadığını belirtti. Fauci’nin konu hakkındaki yorumu, Kovid-19 hakkında Beyaz Saray’da düzenlenen basın toplantısı sırasında Redfield’ın açıklamasına yönelik bir soruya yanıt olarak geldi.

WHO, koronavirüsün kökenine ilişkin soruşturma raporunu yakında yayınlayacak. WHO tarafından yönetilen araştırma ekibi liderinin şubat ayında yaptığı bir açıklamada, yarasaların potansiyel kaynak olarak görülmeye devam ettiğini ve bir laboratuvar sızıntısı olmasının ihtimal dışı görüldüğünü belirtti.

Bakan Koca: Aşı programında yeni gruba geçiyoruz

Erdoğan'dan 'aşılama ne zaman bitecek' yanıtı

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.