Dolara olan ilgi devam edebilir

G-7 üyelerince gerçekleştirilen telekonferansın yakından takip edildiği günde kamuoyu ile paylaşılan sonuç metninde beklendiği/tahmin edildiği şekilde somut ve koordineli bir adım gelmezken, Fed’in Ekim 2008’den bu yana ilk kez ara toplantı ile faiz indirimi adımı atması gündemde bomba etkisi yarattı.

50bp düzeyindeki federal fonlama oranı indiriminin ardından ilk etapta hisse senetleri ve riskli varlıklara olan talepte artış gözlenirken, devam eden süreçte ise tersi durum söz konusu oldu. Başkan Powell’ın düzenlediği basın toplantısında ekonominin temellerinde herhangi bir bozulma olmadığı ve güçlü yapının devam ettiğine yaptığı atıf yatırımcıları sakinleştirmekte başarılı olmazken, yeni faiz
indirimlerine ve/veya ek para politikası adımlarına yönelik net bir mesaj verilmemesi algıdaki bozulmanın devamına zemin hazırladı. Gün sonunda majör ABD hisse senedi endeksleri %3’e yaklaşan değer kayıpları sergilerken, Amerikan doları zayıfladı, portföylerde tahvillere ayrılan oranın artırıldığı görüldü.

Fed’in “zamanlama açısından sürpriz” faiz kararının ardından yatırımcı kesiminde olası “bilinmeyen farklı ne olabilir ki?” sorusuna yanıt arama çabalarının bir süre daha oynaklık artışına imkan tanıyabileceği değerlendirmesini yapıyoruz.

Öte yandan 2019’da olduğu üzere faiz indirim süreci içerisinde i) Güvenli liman talebi ii) Sistemin doğal gereksinimleri nedeniyle Amerikan dolarına olan ilgi devam edebilir. Bu nedenle “zayıf Amerikan doları” teması uzun süre kalıcı olmama riski barındırıyor. Finansal koşulların ise global çapta bir süre daha düşük seyredeceği çıkarımı yapmak mümkün.

Amerikan para politikasındaki aşağı yönlü ayarlamanın ardından benzer adımlar farklı ülkeler nezdinde de gelebilir. Buradan hareketle bugün Kanada MB, ilerleyen günlerde Yeni Zelanda, İngiltere ve Euro Bölgesi’nin bu eksende adım atabileceğini düşünmek yanlış olmayacaktır. Ek olarak, geçtiğimiz hafta takip edilen toplantıda herhangi bir para politikası adımı atmayan Güney Kore’nin
bugün acil toplantı gerçekleştirmesi ve TSİ 09.00’da sonuçlarını açıklayacağını duyurmasının ardından benzer beklentileri bu cephe için de barındırabiliriz.

Covid-19 kaynaklı gerek global talep azalışı gerekse arz zinciri kanalı üzerinden muhtemel aksaklıkların para politikası adımları ile çözülmesinin kolay ve imkan dahilinde olmadığını düşündüğümüzü belirtmek isteriz. Ancak, yatırımcı ve tüketici algılarının düzeltilmesi/desteklenmesi adına yetkililerin adım atma zarureti içerisinde olduklarını da göz ardı etmiyoruz. Tahvil faizlerinde bilhassa da ABD’de işlem gören gösterge kağıtlardaki sert geri çekilme zaman içerisinde riskli
varlıklardan çıkış isteğini hızlandırabilir. Jeopolitik haber akışının 5 Mart Moskova toplantısının ardından azaldığı senaryoda USDTRY paritesinin 6.00-6.10 aralığında dengeye oturmasını bekleriz. EURUSD ise haftalık bazda 1.12 seviyesi üzerindeki kapanışlar gerçekleşmeden uzun vadeli euro düşüncesi taşımanın sakıncalı olduğuna inanıyoruz. 

Türk lirası Amerikan doları karşısında günü %1.17 değer kazancı ile 24 üyeli Bloomberg GOÜ grubu içerisinde ilk sırada tamamlarken, BİST 100 endeksi kapanışı %3.6 yükselişle 111207 puan seviyesinden gerçekleşti. 10 yıl vadeli tahvil faizinde son işlemler %12.18’den geçerken, 5 yıl vadeli ülke risk primi ise %8.5 gerileyerek 335bp oldu.

EMEA bölgesi endekslerinde gün sonu kapanışlarının tamamı değer kazançları şeklinde gerçekleşti. Euro Stoxx 50 %0.99, FTSE 100 %0.95, CAC 40 %1.12 ve DAX %1.08 düzeyinde performans sergilerken, Rusya (RTS, USD) varlıkları %4.19 ile pozitif tarafta ayrışma sergiledi. Söz konusu eğilimde emtia fiyatları ve özellikle petrol kontratlarındaki yükseliş etkili oldu.

Amerika kıtası işlemlerinde yatırımcıların risk algısında azalış gözlendi. Majör ABD endekslerinde %3’e yakın değer kayıpları takip edilirken, benzer durum aynı ivmede olmasa da gelişmekte olan ülke varlıkları cephesinde de izlendi. Şili grubu %0.13 yükselişle olumlu anlamda ayrışırken, Bovespa endeksi %-1.02, Merval %-0.70 ve Kolombiya ise %-1.55 ile fiyatlandı.

Asya seansında yeni gün fiyatlamalarına baktığımızda karışık ve-fakat ağırlıklı olumlu bir resimle karşılaşmaktayız. Çin’de zayıf gelen hizmet PMI verileri endeksler üzerinde etkili olurken, Japonya ve Güney Kore ise olumlu seyrediyor. TSİ 08.23/ NKY 225 %0.24, Hang Seng %-0.02, CSI 300 %-0.16 ve KOSPI %2.04 ile fiyatlanırken, CNH-CNY spreadi -17 pips seviyesinde oluşmakta. PBOC tarafından fixing kur ayarlaması ise 6.9514 ile yatay yuan seyrine işaret ediyor.

BİST 100 işlemlerinde 108000 seviyesi destek, 112500-114800 bölgesi ise direnç olarak izlenebilir.

USDTRY paritesi işlemlerinde 6.09 seviyesi haftalık bazda destek, 6.18 ise direnç olarak izlenebilir.

EURUSD paritesi fiyatlamalarında global Amerikan doları yaklaşımı ana etken konumunda.

1.1050/80 destek, 1.1180-1.1200 direnç noktaları. Henüz kalıcı euro değerlenmesi beklentisinde
değiliz

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.