E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaBorsadaki düşüşler, 2023’teki yükselmeyi mi müjdeliyor?---

Borsadaki düşüşler, 2023’teki yükselmeyi mi müjdeliyor?

Borsadaki düşüşler, 2023’teki yükselmeyi mi müjdeliyor?
23 Kasım 2022 - 11:08 borsagundem.com

Genel kanı, faizler yüksek olduğunda hisse senetlerine yatırım yapmak için hiçbir neden olmadığıdır. Ancak bu ezber, birçok kez olduğu gibi yine bozulabilir.

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Dünya ekonomisi, faizlerin yükseldiği ve yatırım araçlarına rağbet edilmediği birçok kriz yaşadı. Her seferinde “Ama bu kez farklı” diyenler olsa da, piyasalar benzer süreçlerinden geçti ve bazen yatırımcıları şaşırttı bazen de bekleneni yaptı. Tüm krizlerin ortak noktası ise sona ererken tarihsel verilere uygun davranması oldu.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, dünya ekonomisi yine bir krizin ya da bu aralar fazlasıyla dillendirilen ifadeyle bir ‘resesyon’un eşiğinde. Yılbaşından bu yana piyasalarda devam eden çöküş ise en uygun anı kolluyor gibi duruyor. Resesyonun fiyatlandığını düşünen uzmanların çoğu, 2023 yılında borsalarda yeni ve ani bir yükseliş bekliyor.

Tarihsel verilerin ışığında

Time.news’te yayınlanan analize göre, dünyanın sıfır faiz dönemine alıştığı 10 yılı aşkın bir ekonomik ortamın ardından, küresel ekonomi hem eski hem yeni bir gerçeği benimsiyor ve çoğumuz, hatta sermaye piyasasında on yıldan fazla deneyime sahip olanlar bile, böyle bir ortama aşina değiller. Faiz oranlarının bugüne benzer bir seviyeyi en son 13 yıl önce, 2008 yılında gördüğü düşünülürse, bunu normal karşılamak gerekiyor. Yine de, geriye dönüp ekonominin ve endekslerin davranışına bakıldığında, kendini tekrarlamayı bilen ve şüphecileri bile şaşırtan tarihsel verilerden çok şey öğrenilebilir.

Resesyonun fiyatlandığını düşünen uzmanların çoğu, 2023 yılında borsalarda yeni ve ani bir yükseliş bekliyor.

1970'lerin başında dünya enerji krizi patlak verdi, petrol fiyatları yeni bir zirveye ulaştı ve dünya ekonomisi bir yavaşlama sürecine girdi. ABD'de enflasyon 1972 yılında yüzde 3,4 seviyelerinden 1974 yılında yüzde 12,3 seviyelerine sıçradı. Sonuç olarak, borsalar keskin düşüşler kaydetti ve S&P 500 Endeksi 1974 yılında yüzde 26,5 oranında düştü. Ve sadece bir yıl sonra da, yani 1975 yılında yaklaşık yüzde 37 oranında yükseldi.

2000'li yılların başında da, ‘dot.com’ balonu patladığında, teknoloji sektöründe yer alan şirketler büyük düşüşler ve iflaslar yaşadı ve yaklaşık 1.75 trilyon dolar değer kaybına uğradı. Teknoloji krizi 2002 yılında yaklaşık yüzde 22,1 oranında değer kaybeden S&P 500 Endeksi’ne kayıtsız kalamadı ancak düzeltmenin gelmesi de uzun sürmedi ve bir yıl sonra yatırımcılar piyasada oluşan fırsatlardan yararlanmaya başladı. Bunun sonucunda S&P 500, yaklaşık yüzde 28,7 oranında yükseldi.

Çoğu kişi ise 2008 yılını hatırlıyor. Bazılarının söylediğine göre bu, geçen yüzyılın 1930'lu yıllarında ABD'de yaşanan 'Büyük Buhran'dan bu yana yaşanan en büyük krizdi. Küresel finans sektörü kendini, sonunda diğer sektörleri de etkileyen ve finansal krizin de eşlik ettiği devasa bir krizin şiddetlenmesine yol açan bir fırtınanın içinde buldu. S&P 500, 2008’de, sadece bir takvim yılı içinde yüzde 37 oranında değer kaybetti ve bir yıl sonra tahmin edersiniz ki endeks yüzde 25 civarında keskin bir yukarı yönlü düzeltme yaptı.

"Ama bu sefer farklı" mı?

Sermaye piyasasında yatırımcılar için en tehlikeli ifadelerden biri “Ama bu sefer farklı”dır. Bu arada, incelediğimiz tüm yıllarda, aynı iddiayı ileri süren ve geriye dönüp bakıldığında yanılmış olan kıdemli iktisatçıları da bulabilmek mümkündür.

Şimdi sık sık duyduğunuz hikaye ise faizler yüksek olduğunda, hisse senetlerine yatırım yapmak için hiçbir neden olmadığı. Burada da tarih aksini gösteriyor ve tıpkı 2008 sonunda piyasalarda yaklaşık yüzde 20'lere varan düşüşlerin ardından halkın hisse senetlerine akın etmesi buna güzel bir örnek oluşturuyor.

Yatırımcıların hisse senetlerine yönelik bu talebinin altında yatan mantık, sağlam ve istikrarlı bir kanala yatırım yapmaktı ve o noktada yatırımcıların kararı borsaların geçmiş performansına dayanıyordu.

Tehlike mi fırsat mı?

Bugün ise yıl 2022. Faizler yükseliyor, enflasyon düşüyor ama yeterli seviyede değil. Endeksler düşüyor ve son haftalarda yatırımcıların dikkatini çeken ana manşetler milyarlarca dolarlık servetin finans fonlarına ve banka mevduatlarına aktığı yönünde. S&P 500 Endeksi şu anda negatif bölgede ve yılbaşından bu yana yüzde 20'den fazla değer kaybetti.

Peki, tarihten ders alıp önceki krizlere benzer şekilde hareket etmek bugün mümkün mü? Büyük fırsatların yaratılacağını, yeni paranın piyasalara akmaya başlayacağını ve gelecek yıl S&P 500’ün yeniden pozitif bölgede olacağını söyleyebilir miyiz?

Şu anda bunu söylemek zor, ancak dünya ekonomisinin her zaman uzun vadede büyümeyi hedeflediğini ve incelediğimiz gibi bir yavaşlama veya krizin genellikle bir tehlikeden çok büyük bir fırsat olarak görüldüğünü söylemek, özellikle de tarihsel veriler incelendiğinde, daha güvenli bir bakış gibi görünüyor.

Citi, 2023'te borsalar yükselecek

 

Borsalar 2023’te daha da düşecek

 

Dolar için düzeltme beklentisi 2023 son çeyrek

 

Tahvil kralı 2023’te resesyon bekliyor

 

Borsada kâr alma ve nakit toplama zamanı

 

Pivot kavramı öldü, borsalar yerinde sayacak

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • KEZİBAN KORTANLI23 Kasım 2022 12:15

    Bu sene 10-15 kat yükselen hisselerden köşeyi döndüm fakat paranın çoğu insana asla zarar vermez ki.2023 de de paramı 10 kat artırır isem bana yeter.