E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaBorsada alım için henüz erken mi?---

Borsada alım için henüz erken mi?

Borsada alım için henüz erken mi?
05 Aralık 2022 - 11:41 borsagundem.com

Alım yapmak için henüz çok erken olduğunu düşünen yatırımcıların sayısı hiç de az değil. Ancak işin ucunda treni kaçırmak da var…

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Borsa kapitülasyonu, yani ayı piyasasını sona erdiren ve serbest düşüşü tarif eden panik satışlara deniyor. Yatırımcıların büyük çoğunluğu, özellikle de piyasalara daha karamsar bakanlar, sert düşüşleri görmeden alım yapmak istemiyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, borsa kapitülasyonu için bekleyenlerin bu bekleyişinin beyhude olma ihtimali yüksek olabilir çünkü borsalarda Ekim ayında başlayan ralli en azından yıl sonuna kadar sürebilir.

Alım için erken mi?

ABD merkezli Fisher Investments yatırım şirketi kurucusu Ken Fisher’ın The Business Times’ta yer alan yazısına göre, borsa kapitülasyonunu beklemek yanlış bir strateji olabilir çünkü o sert düşüş hiç gelmeyebilir.

Gerçekten de yatırımcılar, ABD borsalarında Ekim ayında başlayan ve hala süren ralliye tam anlamıyla ikna olmuş değil. Kötümserler, satın alım yapmak için çok erken olduğunu düşünüyor. Savundukları mantık ise, piyasaların Kasım ayı boyunca tırmanmasının yeni dip seviyeleri görmek için olduğunu düşünmeleri.

Aynı karamsarlar, sonbahar rallisini de bir başka sahte şafak olarak reddediyor ve borsalarda kapitülasyon döneminin henüz yaşanmadığını iddia ediyor. Oysa, genellikle ayı piyasalarını sona erdiren panik satışları tanımlayan ünlü bir borsa terimi olan ‘kapitülasyon’ların hiç yaşanmama ihtimali bulunuyor. Yine de, birkaç temel faktörün, bu sefer bunu pek olası kılmadığı gözüküyor.

Yatırımcılar henüz yeterince korkmuyor

Kapitülasyon tezi, yatırımcıların yeterince korkmadığını ima ediyor. Kapitülasyon taraftarları, yatırımcıların hisse senetlerini bırakıp tahvil, altın ve nakit gibi güvenli limanlara koşmasıyla, ayı piyasalarının genellikle şiddetli satışlarla dibe vurduğunu savunuyor. Bu teze göre, moralsiz yatırımcıların son umutları da yok olurken, hisse senetlerinden çıkışlar da hızla artıyor.

Aslında, bu oldukça tipik bir senaryo olarak kabul ediliyor. Ancak kapitülasyonların yaşanıp yaşanmadığı sadece geriye dönüp bakıldığında anlaşılabiliyor. Ve evet, şimdiye kadar bunun gerçekleşmediğini söyleyebiliyoruz. Şu ana kadar yaşanan düşüşleri ve hafif toparlanmayı, sadece ‘küçük bir ayı piyasası’ olarak nitelendirmek şimdilik daha makul gözüküyor.

Şu ana kadar yaşanan düşüşleri ve hafif toparlanmayı, sadece ‘küçük bir ayı piyasası’ olarak nitelendirmek daha makul gözüküyor.

Terörün dolarlaşması

Bu süreçte, Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) rekor faiz artışları, ABD dolarında belirgin bir artışa yol açıyor ve ‘terörün dolarlaşması’ adı verilen şeye neden oluyor: Bu, ABD doları cinsinden yatırım yapanlar için korku ve düşüş endişelerini en üst düzeye çıkarken diğerleri için en aza indiriyor. Euro, pound ve yen cinsinden dünya hisse senetleri piyasasının henüz ayı piyasası seviyelerine bile ulaşmadığı görülüyor. Ve özellikle güçlü sektör yapısı, Kanada, İngiltere, Avustralya ve Japonya'daki büyük endekslerin yerel para birimlerinde yalnızca hafif düşüşler yaşandığı anlamına geliyor. Dolayısıyla, piyasada aşırı hareketler olmadan paniğe kapılmak da anlamsız gözüküyor.

Tahvil piyasaları ve nakit

Kötümserler, panik satışların gerçekleştiğinin kanıtı olarak yatırımcıların yaklaşık 92 milyar dolar çektiği Nisan ayından bu yana nispeten düşük seyreden küresel hisse senedi çıkışlarını işaret ediyor. Yine de 1966 ve 1982 yıllarında olduğu gibi bazı ayı piyasalarının kapitülasyonla sonuçlanmadığı da görülüyor. Asıl soru ise, her zamanki güvenli limanlar neden güvenli görünmediği olarak beliriyor.

Örneğin tahvil piyasalarında 2022 yılında gerçekleşen çıkışların, hisse senetlerini gölgede bıraktığı açık bir şekilde görülüyor. Ayrıca, şirket ve devlet borcunun bir göstergesi olan Bloomberg Küresel Toplam Tahvil Endeksi'nin Temmuz 2020'deki zirvelerinden yüzde 18,6 oranında düşerek geçen Ocak ayındaki zirvesinden bu yana dünya hisse senetlerinin yüzde 15,6'sının gerisinde kalması da şaşırtıcı gözükmüyor. ABD Hazine tahvillerinin de bu yıl dolar bazında yüzde 14,5 oranında düştüğü görülüyor.

Çoğu yatırımcı, faiz oranlarının daha da artmasını ve bunun da tahvil fiyatlarını daha da aşağı çekmesini bekliyor. Ancak uzun dönemli faiz oranlarının bu seviyelerden belirgin yükselişler gerçekleştireceğinden şüphe etmek gerekiyor. Ancak yatırımcıların beklentisi buysa bile, tahviller için hisse senetlerinden çıkmak yine de mantıklı gözükmüyor. Ayrıca, enflasyonun her yerde yüksek kalmaya devam ettiğinin ve bunun da tahvil faiz ödemelerinin değerini aşındırdığının görülmesi gerekiyor.

Benzer bir durumun nakit için de geçerli olduğu görülüyor. Bugünkü enflasyon oranlarının devam ettiği düşünüldüğünde, çok az kazanç getirmesi ve çok daha kısa sürede değerinin çok daha düşük olacağı riski nedeniyle nakit biriktirmek de mantıklı gözükmüyor. Enflasyon zirveye ulaşmış olsa bile, tasarruf getirileri onun yıpratıcı etkilerini henüz telafi etmekten uzak. ABD tasarruf hesapları neredeyse hiç kazanç sağlamıyorken, gerçek bir zararı kilitlemek için hisse senetlerinden çıkmak bu mantığa göre de pek makul görünmüyor.

Kripto ve konut piyasaları

FTX kripto para borsasının çökmesi, dijital paralarla ilgili olumlu söylevlerin hemen hemen hepsine son verdi. Bitcoin, Kasım 2021'in en yüksek seviyesinden Kasım 2022'nin en düşük seviyesine kadar ABD doları bazında yüzde 76,6 oranında düştü.

Mortgage oranlarındaki artışın, genel olarak yüksek fiyat ortamında küresel olarak talebi vurduğu göz önüne alındığında, gayrimenkul sektörü ise çok az güvenli alan sunuyor. Küresel emlak satışları ve konut fiyatları büyük ölçüde düşüyor ve birçok kişi ileride daha sert düşüşlerden korkuyor. Bu korkuların gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmasa bile, gayrimenkul piyasasının likidite eksikliğinin daha fazla risk taşıdığı biliniyor.

Ekim ayından bu yana görülen ralli, boğa piyasasının çoktan başladığı anlamına geliyor olabilir.

Kaçacak yer yok

Tüm bu veriler ışığında bakıldığında, kaçacak ya da saklanacak hiçbir yer olmadığı için, muhtemelen bu sefer klasik bir kapitülasyon görülmeyecek. Yatırımcıların, borsaların, mümkün olduğu kadar çok para için mümkün olduğu kadar çok kişiyi mümkün olduğu kadar uzun süre kandırmak istediğini bilmesi gerekiyor.

İçinde bulunduğumuz dönemde birçok yatırımcı kapitülasyon beklerken sinsice başlayan yeni bir boğa piyasasının neredeyse herkesi kandırabileceği ihtimalini göz ardı etmemek gerekiyor. Belki de Ekim ayından bu yana görülen ralli, boğa piyasasının çoktan başladığı anlamına geliyor bile olabilir.

Tabii ki, hiç kimse hisse senetlerinin kısa vadede nasıl bir yol izleyeceğinden emin olamaz ancak bu kadar çok kişi bu kadar karamsar ve endişeli olduğunda, iyimser ve aç gözlü olma zamanı için doğru zaman olabilir.

Avrupa borsaları düşüşle açıldı

 

Borsada satış baskısı sürüyor

 

Borsada gözler o sektörde

 

Borsada önemli destek ve direnç seviyeleri

 

Yabancılar borsada hangi hisseleri alıyor?

 

Borsada alıcılı başlangıç bekleniyor

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Ünal05 Aralık 2022 21:59

    Erken tabi. bankalar dip yapmadan borsaya yaklaşmayın. Yapıkredi 2 liraydı 12 oldu. Çok pahalılar.