E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaBorsa yatırım fonlarının hakimiyeti başlıyor---

Borsa yatırım fonlarının hakimiyeti başlıyor

Borsa yatırım fonlarının hakimiyeti başlıyor
16 Ağustos 2021 - 14:34 borsagundem.com

Borsa yatırım fonları (ETF) pasif endeks fonlarından çok daha fazlası. Giderek daha fazla yatırımcı borsalarda ETF’lere yöneliyor.

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Menkul kıymetler yatırım fonları, çok daha yeni ve heyecan verici bir rakibe yeniliyor: Borsa yatırım fonları (ETF). ETF’lerin yükselişinin nedenlerinden önce, açık uçlu yatırım fonlarının neden finans tarihin en büyük buluşlarından biri olduğunu anlamak gerekiyor. Morningstar verilerine göre küresel olarak toplamda 40 trilyon doların üzerinde varlığı bulunan 70 bin yatırım fonu var. Özel sermaye ve hedge fon sektörlerinin toplam değeri ise bunun yalnızca beşte birini oluşturabilir.

Ancak on yıl süren istikrarlı büyümeye rağmen küresel olarak ETF’lerde yalnızca 9 trilyon dolarlık varlık bulunuyor. Fakat ETF’lerin dönemi henüz başlıyor. Bunun en son sinyali geçtiğimiz hafta JPMorgan’ın varlık yönetimi biriminin 4 aktif olarak yönetilen yatırım fonunu ETF’ye çevireceğini açıklamasıyla geldi. 4 fonun yönetimi altında bulunan toplam varlık miktarı ise 10 milyar dolar değerinde.

Bu açıklamadan daha önce ise yazın ilk dönemlerinde Dimensional Fund Advisors 29 milyar dolar değerinde varlığı bulunan yatırım fonlarını ETF’ye çevireceğini açıkladı. Bunlar gibi birçok değişim de yaklaşıyor. Bloomberg Intelligence’ın ETF analistleri önümüzdeki 10 yılda 1 trilyon doların üzerinde değer taşıyan yatırım fonlarının ETF’ye dönüştürülebileceğini düşünüyor. ETF’ye dönüştürülen yatırım fonları haricinde de ETF’lerin yükselişi dikkat çekiyor.

2021’in ilk 6 ayında ABD’de 109 yeni yatırım fonu kurulurken, 199 yeni ETF oluşturuldu. Şimdilerde uzun süredir ETF’lere şüpheyle yaklaşan Capital Group bile bu alana girmeyi planlıyor. Peki bu değişimin nedeni ne? ABD’de vergi efektifliği en büyük nedenlerden bir tanesi. Yatırım fonlarının aksine ETF yapısı yatırımcıların satış yapana kadar sermaye kazançları üzerinden vergilendirilmesini gerektirmiyor. ABD’deki vergi unsuru haricinde, ETF’ler tüm dünyada da giderek yükseliyor.

Bu fonların yükselişini ise yalnızca vergi konusunda sağladığı kolaylıkla açıklamak eksik kalıyor. ETF’lerin alım satımının kolay olması, dağıtımını da oldukça basitleştiriyor. Herkes herhangi bir önde gelen borsada listelenen bir ETF’yi genellikle komisyon ücreti ödemeden satın alabilir. Ancak ETF’lerin sağladığı en büyük avantaj esneklik. borsagundem.com'un derlediği bilgilere göre başlangıçta endeksleri takip ettikleri için bu fonlar genellikle ucuz, pasif yatırım stratejileriyle ilişkilendiriliyor.

Sektörün 9 trilyon dolarlık varlığının büyük bir bölümü de bu tür yatırımlardan oluşuyor. Ancak bu durum ETF’lerin yeni nesil bir pasif fondan çok daha fazlası haline geldiğinin unutulmasına neden oluyor. 

Gerçekte ETF’ler birçok farklı yatırım stratejisini bir araya getiren ve uyarlanabilen bir şemsiye fon. Bu stratejiler arasında offshore Çin hisseleri, banka kredileri, borsa volatilitesi gibi araçlar da bulunuyor. Şimdilerde ise neredeyse her şey ETF yapısı içinde yer alabiliyor.

Ancak herkes ETF yapısının kalıcılığı ve esnekliği konusunda ikna olmuş değil. Vanguard Group’un Kurucusu Jack Bogle bile bu alana şüpheyle yaklaşıyordu. Vefatından kısa bir süre önce Bogle ETF’leri tereddüt etmeden 21. yüzyılın “en başarılı finansal pazarlama fikri” olarak tanımlayabileceğini söylemişti. Ancak “yüzyılın en başarılı yatırım fikri olup olmadığını, bekleyip göreceğiz” demişti. Şüphesiz bazı yatırımcıların ETF yapısını kullanarak gerçekleştirdiği yatırım hamleleri piyasalar üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor.

Örneğin normalde birçok bireysel yatırımcının erişim sağlayamayacağı türev araçlarında yatırım imkanı sunuyor olması, potansiyel olarak tehlikeli ve düzenleyicilerin dikkatini çekebilir. Dahası yatırım fonlarının aksine ETF’ler yeni yatırımcılara kapatılamıyor. Bu da yatırım aracının fazla büyüdüğü yerlerde getirilerin düşmesine neden olabiliyor. Dahası ETF ekosisteminin temellerini oluşturan hisse üretimi ve satış sürecinin direnci konusunda bazı soru işaretleri her daim kalacak.

Bu yapı küresel finansal kriz ve korona virüs dönemlerindeki piyasa çöküşlerinde ayakta kalmayı başardı. Ancak her kriz birbirinden farklı olduğu için, bir sonraki kriz bu sistem içindeki gizli hataları gün yüzüne çıkarabilir. Yatırım fonları yakın zamanda sahneden silinmeyecek olsa da, önümüzdeki dönemde ETF’lerin hakimiyeti başlayacak.

Borsalara yeni rekorları yüksek teknoloji getirecek

 

Varlık yönetim şirketleri Bitcoin yatırımı yapıyor

 

Borsalarda teknoloji devlerini yok edecek tehditler

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)