Blackrock: Risk almanın tam zamanı

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Borsalar mart ayı ortalarından itibaren korona virüs salgınının etkisiyle benzersiz bir ayı piyasası geçirdi ve piyasaların geri dönüşü de aynı şekilde benzersiz biçimde gerçekleşiyor.

Ancak UBS Baş Yatırım Birimi analistleri sürecin aynı zamanda ortalama biçimde seyrettiğine dikkat çekti. Analistlere göre eğer borsalardaki dip seviyesi S&P 500’ün şubat ayı zirvelerinden 23 Mart tarihine kadarki dip noktası olan %33,8 oranlık düşüşle sınırlı kalırsa bu İkinci Dünya Savaşı sonrası piyasalardaki %35,2’lik düşüşle paralellik gösterecektir.

Bu noktada portföy bileşenlerinin nasıl şekillenmesi gerektiği de ayrı bir merak konusu haline geliyor. Blackrock Yatırım Enstitüsü’nün Kıdemli Portföy Stratejisti Vivek Paul kriz sürecinde portföy planlamasında düzenlemeler yapılmasını öneriyor.

Sadece fiyat hareketlerine bakarak tahvil ve hisse senetlerinin gelecek getirilerinin daha az olacağını öngörmek mümkün. Fakat virüsle birlikte değişen dünyada hükümetlerin destekleri bir noktaya kadar krizin yaralarını sarabilir.

Tahviller bu dönemde doğru tercih değil

Vivek Paul kriz sonrasına ilişkin öngörülerini paylaştığı yazısında, "Varlık fiyat hareketlerinin mekanik etkisinin ötesinde, salgının önümüzdeki yıllarda yaratabileceği potansiyel yapısal değişiklikleri ve varlık sınıflarının temelleri üzerindeki etkilerini değerlendiriyoruz. Artan ticari gerginlikler ortamına rağmen, kurumsal kârlar ve enflasyon üzerindeki potansiyel etkileriyle, salgından önce sıkılaşan küresel tedarik zincirlerinin yeniden yapılandırılmasını düşünmek gerekiyor" ifadelerine yer verdi.

Paul, gelişmiş ülkelerdeki piyasa tahvilleri için "maddi açıdan değersizleştiğini" söylüyor. Blackrock Stratejisti, "Tahvil getirileri etkin alt sınırlara yakınsa, risksiz satış sırasında portföyler için denge sağlama yetenekleri geçmişe göre daha azalır. Bu nedenle, düşük getirili euro bölgesi ve Japon tahvillerinin son dönemdeki hisse senedi satışlarında ABD Hazinesi’nden daha az denge sağlayabildiği açıkça görülüyordu." diyor.

Tahvillerin dengeleyici rolünün bu denli azaldığı dönemde Vivek Paul yatırımcılara hisse senetlerini tercih etmelerini öneriyor. Paul, “Önümüzdeki altı ila 12 ay boyunca, tahvil sahiplerinin kurumsal nakit akışlarına ilişkin tercihli taleplerini göz önüne alarak kredi üzerinden hisse senetlerini ve Hisse senetlerinde kaliteli bir duruş tercih ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Nakitte kalmayın borsaya girin

ABD özel sektörde istihdam 20,24 milyon geriledi 

Üretimde çarkların yeniden dönmeye başlaması kararı sanayiciyi sevindirdi

Borsa İstanbul güne kararsız başladı

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.