E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaKulisAttila Köksal dava gerekçesini anlattı---

Attila Köksal dava gerekçesini anlattı

Attila Köksal dava gerekçesini anlattı
16 Mayıs 2014 - 19:01 borsagundem.com

SPK Başkanı Ertaş, TSPB’nin ‘dava açma’ kararını eleştirince gözler Birlik Başkanı’na döndü. Birlik neye karşı? Attila Köksal Kayhan Öztürk’e konuştu

Türkiye sermaye piyasaları, dün akşamdan beri bir dava kriziyle yaşıyor. Olayın patlak verdiği zemin Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği. Genel Kurul, aracı kurumların önergesi üzerine, Birlik statüsünün Anayasa’ya ve Rekabet Kanunu’na aykırı olduğu gerekçesiyle  ‘dava açma’ kararı aldı. Gün içinde sektörde konuşulmaya başlanan bu gelişme, öğleden sonra ‘Önce Yatırımcı’ konferansında tartışma konusu oldu. SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, konferanstaki konuşmasında, TSPB’nin dava açma girişimine tepkisini saklamadı, “Oysa bizi geleceğe taşıyacak olan sadece Birliğin statüsü değil, onun ötesinde sermaye piyasalarımızın çok daha büyük, çok daha derin sorunları var” dedi.

Bu kez gözler TSPB Başkanı Attila Köksal’a döndü. Aracıların itiraz ettiği düzenleme için ne düşünüyordu? Genel Kurul’da neler konuşuldu da bu karar alındı? Finansgundem.com Genel Yayın Yönetmeni Kayhan Öztürk, konferansın sonunda Köksal’a mikrofon uzattı. Tartışmada, sermaye piyasalarının kafasını kurcalayan, yanıtını merak ettiği soruları sordu.
 
-SPK Başkanı Vahdettin Ertaş’ın sitemi hakkında neler söyleyeceksiniz?

Attila Köksal: Yok canım hepimiz aslında sermaye piyasalarına hizmet için çalışıyoruz. Farklı değişik açılarımız oluyor. Aslında empati yapmamız lazım. Biz görüyoruz SPK son iki senedir çok yoğun çalıştı. Bu son dönemde de zor şartlar altında çalıştığını da görüyoruz. Bizde Birlik olarak kanunun çıktığı günden beri ki onun öncesinden beri açıkçası tabiri caizse ‘topal ördek’ gibi misali çalışıyoruz. Ama ona rağmen özellikle finansal okuryazarlık konusunda veya sektörümüzdeki şirketlere mesajlar vermek konusunda yine eğitim konusunda elimizden geleni yapıyoruz. Yani iki tarafında niyetleri iyi. Burada ayrılık gayrılık yok zaten.
Ama genelde sermaye piyasamızın gelişmesi son bir yılda oldukça yavaşladı. Bu çeşitli nedenlerden kaynaklı. Bu hepimize sirayet etti. Yani bide yavaşladık, kamu da yavaşladı. Dolayısıyla zor bir dönemden geçiyoruz. Ama bunlar olur normaldir. Burada kırılacak darılacak bir durum yok. Dediğim gibi hepimiz sermaye piyasasının gelişmesi için çalışıyoruz.

-Sizin itiraz ettiğiniz bu düzenlemenin gerekçesi ne?

Attila Köksal: Bilmiyoruz ki aslında biz baştan beri zaten bunun çoğunun doğru olmadığını söylüyoruz. Bir tek şunu söyledik baştan beri biz, burada biraz daha yaymak için portföy yönetimi şirketleri olabilir. Çünkü orada en azından ortak sermaye piyasasının gelişmesi yönünde çok ortak şey var. Portföy yönetim şirketlerinin gelmesinde bizce bir sakınca olmayabilir. Bunu yönetebiliriz dedik ama şimdi yeni yapıda portföy yönetimi şirketlerinin üzerine sanıyorum neredeyse 30, 40 şirket geliyor. GYO’lar geliyor, MYO’lar geliyor buraya, artık iyice yayıyor. Buradan şimdi artı değer üretmek çok zor. 40 küsur portföy şirketi, 30’a yakın GYO gelince burası artık bir Birlik olmaktan çıkıyor. Birlik tanımına da uymuyor zaten. O zaman  adını değiştirelim, ‘Sermaye Piyasaları Geliştirme  Platformu’ diyelim, belki bu olabilir.

-Kanun yapılırken sizden görüş alındı mı?

Attila Köksal: Defalarca kanun yapılmadan önce bildirdik. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki görüşmelerde bildirdik. Kanun çıktıktan sonra da defalarca konuştuk, statü hazırlanırken konuştuk, yani defalarca bunları söyledik. Kanun yürürlüğe girdi biz bunu uyguluyoruz da şuanda. Kanunu uygulamamak gibi bir şey yok. Ama bunun yararlı olmayacağını devamlı söylüyoruz.

-Kanunu kim hazırladı peki?

Attila Köksal: SPK hazırladı. Bir önceki yönetim hazırladı. ‘Kore Modeli’ dediler ama bunun Kore modeli ile alakası yok çünkü Kore modelinden yola çıkılıp tamamen hibrit dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir model haline dönüştü.  Genel Kurulumuz bize dava açma hakkını verdi şimdi ancak devletle kavgalı olmak istemeyiz tabi. Devletle kavgalı olunur mu? Birliğin de faaliyetlerinin durmasını da istemeyiz tabi.

-SPK ile görüştünüz mü?

Attila Köksal: Görüşeceğiz, daha dün oldu zaten bu. Bu sabah da işte koşuşturmadan görüşemedik  ama yani önemli olan hepimiz sermaye piyasalarında hizmet için çalışıyoruz. Birlik’te görev alan bizler, bugüne kadar hiçbir karşılık beklemeden kendi sektörümüze katkıda bulunduk. SPK da aynı şekilde aynı niyette onlar da tabi ki. Ama burada bir görüş ayrılığı var ve bu görüş ayrılığını biz çok dile getirdik. Ancak  maalesef bir türlü ikna edemedik. Çünkü biz özel sektör olarak bu yapının iyi işlemeyeceğini düşünüyoruz, çünkü biz bu işin içindeyiz, görüyoruz, yaşıyoruz. MYO’ların buraya ne katkısı olabilir? GYO’ ların mutlaka bir katkıları olur ama acaba onlar burada olmak istiyorlar mı? Bu soruların cevaplarını bilemiyorum. O yüzden Genel Kurulumuz da bizim gibi düşünüyormuş, hayırlısı olsun.
 
-Dava açmayı hala düşünüyor musunuz?

Attila Köksal: Bakın davanın da bir etkisi olmayabilir. Türkiye’de hukuk sisteminin nasıl işlediğini biliyorsunuz. Bu proses yürüyecek. Açıkçası bizler de bu görevi devrediyoruz ve yeni Yönetim Kurulu’na bırakmak istiyoruz. Çünkü doğrusu da bu. Yani bizler buraya kazık çakacak değiliz. Çok değerli arkadaşlarımız var görevi almak isteyen. Onlar görevi alsınlar. Bizler yine burada hizmet ederiz.
Dava açılabilir ama dava yürürken zaten Birlik oluşumunu tamamlar. Anayasa’ya aykırıysa tabi o zaman ne yaparız bilmiyorum. Belki zaman içinde uygulama biraz değişip gerçekten optimal bir yapı bulunursa davanın anlamı da kalmayabilir. Ama burada prensip olarak bir duruş sergilememiz lazım. Eğer gerçekten Anayasa’ya aykırıysa ki elimizdekiler böyle, biz Yönetim Kurulu olarak Anayasa’ya aykırı bir şeyi en azından üyelerle paylaşmamamız doğru olmazdı. Biz paylaştık ve Genel Kurul’da böyle bir karar çıktı. Bizim bu aksiyonu almamız lazım. Bu da bizim kurumsal görevimiz
 
-Bu akşamki Yönetim Kurulu’nda nasıl bir gündem olacak?

Attila Köksal: Bu akşam oturup konuşacağız. Genel Kurul öyle bir irade gösterdi. Bizde Yönetim Kurulu olarak onu alıp ne yapacağımıza karar vereceğiz. Bir süreç başladı zaten gidiyor. Biz açıkçası modeli doğru olmadığını inanıyoruz. Ama bunu da durduralım falan, Birliği de iş yapamaz hale getirelim, Sermaye piyasasıyla ayrı kutuplara gidelim böyle bir şeyimiz olamaz zaten.
Başkan da söyledi Birlik de bir şey değil zaten. Zaten biz de açıkçası bunu anlamaya çalışıyoruz. Yani SPK neden Birliğe müdahale etmek istiyor?

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (6)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • bırılerı..18 Mayıs 2014 08:32

    Tam 48 kurum sistem dışı kalacak,ama kalacak denılenlerı,ıyı ınceleyın,odeyecegımız komisyon en az 2 kat artacak,hakkınızı almanız sıfıra ınecek,bu yeni sıstemı,ısteyenler AVM cılerdır..

  • Sermaye arttırı mı17 Mayıs 2014 12:17

    Esas 25 milyona çıkmak istemiyen kurumaları yazın. Eteği tutuştu birinin.

  • Akıl fikir16 Mayıs 2014 21:50

    Köksala sormak lazım,bu ülkede adını en iyimser şekli ile halka arz diye bir soygun varken mahallenin marketi halka açılırken değerleme şirketleri olmayan rakamlarla şirket değerlerken milletin gözü şişirilirken, birlik başkanı olarak ne yapmış vatana millete ne fayda sağlamış kalkmış birde finansal okur yazarlık dan bahsediyor sizin yapacağınız son iş bile o değil yazık, yapışmışlar bir koltuğa al gülüm ver gülüm bunları SPK artık yemez . Bir hatırlatmada SPK ya, kardeşim adını TÜRKİYE sermaye piyasaları birliği diyeceksin elmanın tam yarısını oluşturan MİLLETİ, gariban ya ( Somada onuda gördük) yatırımcıları, tasarruf sahiplerini yada bunları temsil eden varsa STKları hiç bir şey yoksa bunları sen oluşturarak birliğin içerisinde temsil hakkı vereceksin. Yatırımcı dedik ya elmanı tam yarısı diğer tam yarısında hepiniz varsınız ya biraz akıl fikir, inanın biraz istiyoruz . Hadi bakalım….

  • ali uzun16 Mayıs 2014 21:05

    klgyo..yuh ki yuhhh olsun.bu adamlar kazıkladıkları halkın beddualarından nasıl kurtulacaklar..

  • Borsacı16 Mayıs 2014 20:36

    Devlet nasıl vatandaşın canını korumak zorunda ise, malını ve parasını da korumak zorunda. Gerek yok biz hallediyoruz denemez. Brilik olsun ve düzenlemeler yapılsın. GYO, MKYO diye hisse alan parasını kaybetti. MRGYO 1,42 den satıldı şimdi 0,36 ediyor. Yani halak arz parası ile şirketin 2 katı satın alınabiliyordu, bu parayı kim içdi.

  • klgyozede16 Mayıs 2014 19:35

    Borsada son zamanda halka arz edilen gyolardan alıpta para kazanan var mı acaba. işte klgyo üç sene önce nerdeyse 5 TL'den halka arz edildi. hemde % 50 iskonto yapıyoruz diyerek. şu an 1,10 bu durumda piyasa nasıl gelişsinki