Ana SayfaTSKB Ekonomik Araştırmalar, İklim Gündemini Şekillendirmek için Bir Adım" isimli raporunu yayımladı----

TSKB Ekonomik Araştırmalar, İklim Gündemini Şekillendirmek için Bir Adım" isimli raporunu yayımladı

29 Haziran 2021 - 09:58 borsagundem.com

TSKB Ekonomik Araştırmalar, iklim değişikliğiyle mücadeleye ışık tutan
çalışmalar çerçevesinde, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın çiftlikten
çatala, döngüsel ekonomi ve sınırda karbon uyarlama mekanizması
stratejilerine odaklanan bir rapor yayımladı. "Yeşil Mutabakat'ın
Avrupa Versiyonu: İklim Gündemini Şekillendirmek için Bir Adım"
başlıklı raporda, Avrupa Yeşil Mutabakatı sürecinde Türkiye gibi
ülkeler için ortaya çıkabilecek yükümlülüklerin yanında olası
fırsatlara da dikkat çekiliyor. Çalışmada iklimin artık kalıcı olarak
politika gündeminde yerini aldığının, bugün Avrupa versiyonu konuşulan
Yeşil Mutabakat'ın ilerleyen dönemlerde Amerika veya Asya
versiyonlarının da konuşulabileceğinin altı çiziliyor. Rapor her bir
versiyona hazırlanmanın tek yolunun ise Yeşil Dönüşüme yönelmekten
geçtiğine, Türkiye'nin bu dönüşümü uluslararası kalkınma finansmanı
kuruluşlarının sağladığı fonların desteğiyle daha da
güçlendirebileceğine işaret ediyor.

Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınması yolunda iklim değişikliğiyle
mücadeleye yönelik araştırma faaliyetlerini sürdüren TSKB Ekonomik
Araştırmalar, "Yeşil Mutabakat'ın Avrupa Versiyonu: İklim Gündemini
Şekillendirmek için Bir Adım" konulu yeni bir rapor yayımladı. Avrupa
Yeşil Mutabakatı'nın (AYM) yol haritalarını ve buna uygun eylemler
oluşturulmasını ele alan rapor, dünyada kalıcı olarak politika
gündeminde yer alan iklim konusunu, Türkiye'nin de kendine özgü
koşullara uyarlayarak, iklim dostu dönüşümünü tamamlaması gerektiğine
dikkat çekiyor.

TSKB Ekonomik Araştırmalar'dan Feridun Tur, Cihan Urhan, Cem Avcıoğlu
ve Gül Yücel tarafından hazırlanan rapor, Türkiye'nin iklim dostu
dönüşümünün, uluslararası kalkınma finansmanı kuruluşlarının sağladığı
fonların desteğiyle daha da güçleneceğine vurgu yapıyor.

AB'nin iklim dostu ekonomiye dönüşümü 260 milyar Euro ek yatırım
gerektiriyor

2019 yılının Aralık ayında yayımlanan AYM, kaynakların verimli
kullanımını artırmayı, temiz, döngüsel bir ekonomiye geçmeyi, iklim
değişikliğini durdurmayı, biyolojik çeşitlilik kaybını tersine
çevirmeyi, kirliliği azaltmayı ve bu sayede ekonomik modeli tamamen
dönüştürmeyi hedefliyor. Böylece AB, 2050 yılına kadar net sera gazı
emisyonlarının olmadığı, ekonomik büyümenin kaynak kullanımından
ayrıştığı rekabetçi bir ekonomiye dönüşmeyi hedefliyor. Dönüşümün,
yıllık 260 milyar Euro tutarında ek yatırım gerektirdiği tahmin
ediliyor.

Avrupa'daki politika yapıcıların AYM aracılığıyla iklim kriziyle
mücadelede değişimin yönü hakkında net sinyaller gönderdiğine işaret
eden rapor, Türkiye'nin de AB'nin sinyallerini kendine özgü koşullara
uyarlayarak, uygun bir politika çerçevesi geliştirmesi ve piyasa
katılımcılarına yönelik etkin bir iletişim yürütmesinin anlamlı
olacağını vurguluyor.

Yeşil dönüşüm uluslararası rekabet gücünün belirleyicisi olacak

Türkiye'nin iklim dostu dönüşümü ile iç politika tasarımının küresel
yeşil politika teşvikleri ve tasarım mekanizmaları ile uyumlu hale
gelmesine de katkı sağlanmış olacağı belirtilen raporda şu ifadelere
yer veriliyor: "Yeşil Mutabakatın Avrupa versiyonu bugün gündemdeyken,
kısa süre sonra Amerika veya Asya versiyonu, zamanı gelince gelişmekte
olan ülke versiyonu gündeme gelebilir. Her versiyona hazırlanmanın tek
yolu ise yeşil dönüşüme yönelmekten geçiyor. Daha katı iklim
politikalarının yeşil yeniliklere yol açabileceğini ve böylece uzun
vadede rekabet gücünü artırabileceğini göz ardı etmemeliyiz.
Çalışmalar, Türkiye için yeşil ekonomik dönüşüm senaryosu kapsamında
hem milli gelirde hem de sera gazı emisyonlarında önemli iyileşmelerin
sağlanabileceğini gösteriyor. Türkiye'nin iklim dostu dönüşümü,
uluslararası kalkınma finansmanı kuruluşlarının sağladığı fonların
desteğiyle daha da güçlenecektir. Mutabakatın kaynağı Avrupa olsun ya
da olmasın, önemli olan doğru şeyleri doğru nedenlerle yapma
arayışımızdır."

Sınırda Karbon Uyarlama Mekanizması düzenlemesinden en fazla
etkilenecek 5 ülke arasında Türkiye de var

AB, geçtiğimiz dönemde Emisyon Ticaret Sisteminin (ETS) yardımıyla
emisyon azaltımında önemli bir kazanım sağladı. Ancak, Avrupa
Komisyonu'nun AYM ile daha iddialı iklim hedefleri belirlemesinin,
karbon fiyatlarını artırarak karbon kaçağı riskini yükseltebileceği
tahmin ediliyor. Bu riski sınırlamak amacıyla AYM'nin kilit
unsurlarından biri olarak Sınırda Karbon Uyarlama Mekanizması'nın
(SKUM) ön plana çıktığını işaret eden raporda, SKUM'un AB tarafından
ithal edilen ürünlerin, karbon ayak izlerine dayalı bir mali
yükümlülük ile karşılaşmasını, böylece ithal malların fiyatlarının,
ürünlerin karbon içeriğini daha doğru bir şekilde yansıtmasını
sağlamayı hedeflediğinin altı çiziliyor.

Çiftlikten Çatala Stratejisi ile 2030'a kadar gıda israfı yüzde 50
azaltılacak

AB, 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefine doğru ilerlerken,
"Çiftlikten Çatala Stratejisi" adı altında tarım ve gıda sistemlerine
yönelik bir strateji seti belirledi. Strateji kapsamında ortaya konan
hedefler, gıda ve tarım endüstrisinde emisyon azaltımına yönelik,
üretim teknolojilerinden başlayarak dağıtım kanallarına ve tüketici
tercihlerine uzanan bütünsel bir yaklaşımı temsil ediyor. Yeşil
Mutabakat Kapsamında yayınlanan Çiftlikten Çatala Stratejisi'nin
üzerine konumlandırıldığı "yeni yeşil iş modeli"ne değinen rapor,
stratejinin öngördüğü sağlıklı ve sürdürülebilir tarımsal ürün ve gıda
üretimine yönelik hedeflerin gerçekleşmesinin olası ekonomik
etkilerini de değerlendiriyor.

Rapora göre "AB tarafından yayınlanan politika belgesi, bu 'yeni
yeşil iş modeli'ni çiftçilerin faaliyetlerinde karbon azaltımı
gerçekleştirilmesi üzerine temellendiriyor. Ana fikir, kimyasal
pestisitlerin toplam kullanımını 2030 yılına kadar yüzde 50 oranında
azaltarak üretimi dönüştürmek, besin kayıplarını en az yüzde 50
azaltmak ve toprak verimliliğini güvence altına almak olarak
belirlendi. Bunun sonucunda gübre kullanımının 2030 yılına kadar en az
yüzde 20 oranında azaltılması bekleniyor.

Avrupa Komisyonu 2030 yılına kadar tüm ambalaj atıklarında yüzde 70
geri dönüşüm oranı hedefliyor.

AB ülkeleri yılda ortalama 5 milyar ton atık üretirken, bu atıkların
sadece yüzde 38'ini geri dönüştürüyor. Rapora göre "Geleneksel yöntem
olan ve 'al-kullan-at' prensibi üzerine kurulu doğrusal yolla üretim
yapılması ve ürünlerin tüketilmesi, yalnızca doğal kaynakların harap
olmasına neden olmuyor, aynı zamanda ekosistemi daha kırılgan hale
getiriyor. AB hem ekonomik kaybı önlemek hem de çevresel zararı asgari
seviyeye düşürmek adına geri dönüşümün sunacağı fırsatlardan
yararlanmayı amaçlıyor. Bu çerçevede, AYM kapsamında belirlenen birçok
strateji arasında, döngüsel ekonominin de gündemin en üst sıralarında
yerini aldığı ve AYM'nin temel unsurlarından biri haline geldiği
görünüyor.


Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey