Ana SayfaANALİZ-Aylık Strateji ve Portföy Önerileri(Gedik Yatırım)----

ANALİZ-Aylık Strateji ve Portföy Önerileri(Gedik Yatırım)

26 Nisan 2021 - 08:37 borsagundem.com

Gedik Yatırım Tarafından Hazırlanan Aylık Strateji ve Portföy Önerileri:
"Strateji Raporu Nisan 2021 : Dalgalanma Sonrası Yeni Beklentilerimiz?

Küresel risk iştahında belirleyici ABD?de enflasyon beklentileri olacak

2021 yılına, aşılamaya ilişkin olumlu gelişmeler, merkez bankalarının
destekleyici duruşlarını sürdürmesi, mali teşvik beklentileri, küresel
ekonomide senkronize toparlanma süreci ve ABD?de Biden yönetiminde
uluslararası ilişkilerde daha öngörülebilir bir dönem beklentisi gibi
faktörlerin desteğiyle küresel çapta güçlü risk iştahı ile girilmişti.

Nisan ortası itibariyle, Dünya nüfusunun sadece %7?si en az 1 doz
aşılamaya kavuşmuş durumda. Aşılama hızında ABD ve İngiltere gibi
belli ülkeler dışında hedeflerin çok geride kalınmasına ve daha
öncekileri de geçen üçüncü dalga vaka artışlarına karşın, ekonomilerin
Covid-19 tedbirleri ile birlikte yaşamaya artık adapte olmalarının da
yardımıyla, Global ekonomik aktivitedeki ivmelenme yılın ilk
çeyreğinde de devam etti.

ABD?de beklentilerin de çok ötesine geçen mali teşvik paketlerinin de
desteğiyle, ABD ekonomisi başta olmak üzere Global büyüme
tahminlerinde yapılan yukarı yönlü revizyonlar ve emtia ve navlun
fiyatlarındaki hızlı artışlara bağlı olarak enflasyon beklentileri ve
uzun vadeli tahvil faizlerindeki kayda değer artış (beklenilenden çok
önce), küresel risk iştahında Şubat ortalarından itibaren önemli bir
bozulmaya yol açtı.

FED Başkanı Powell ve ABD Hazine Bakanı Yellen?in telkinleri ve
destekleyici duruş söylemleriyle, ABD tahvil faizleri şimdilik
dengelenmiş, risk iştahı yeniden bir miktar güç kazanmış görünüyor.
Ancak, ekonomilerdeki normalleşmeyle birlikte Global ekonomik
aktivitede canlanmanın devam etmesi ve enflasyonun da beklentilerin
üzerine seviyelere yükselmesi ihtimali azımsanmayacak ölçüde yüksek
görünüyor. Covid-19 sonrası yaşanan tedarik zinciri sıkıntılarına
bağlı olarak yaşanan hammadde sıkıntıları ve navlun fiyat artışları da
enflasyonist riskleri arttırıyor. Her ne kadar, FED enflasyondaki
yükselişin geçici olacağı konusunda piyasayı ikna etmeye çalışsa da,
enflasyon artışı piyasalarda paniği arttırabilir.

Uzun vadeli ABD tahvil faizlerinin tarihsel süreç içinde halen çok
düşük seviyelerde seyrettiği de göz önüne alındığında, 10-yıllık
tahvil faizlerinin sene içinde %2,0 seviyelerini aşması kaçınılmaz
görünüyor. Hatta, 10-yıllık tahvil faizleri için 2021 içinde %2,0
civarı seviyeler artık genel piyasa beklentisine dönüşmüş durumda.
Buna karşın, tahvil faizlerindeki ek yükselişler (örneğin %2,5?e
doğru) halen hisse senedi endekslerinde sert satışlara yol açabilir.
Ancak, bunun baz senaryomuz dahilinde olmadığını belirtelim.

Yurtiçinde, bozulan yabancı yatırımcı algısında kısa vadede önemli bir
iyileşme beklemiyoruz

20 Mart gecesi TCMB?deki başkan değişimi, TL varlıklarda çok ciddi
volatilite artışına neden oldu. Bozulan yabancı yatırımcı algısında
kısa vadede önemli bir iyileşme olmasını beklemiyoruz. Buna karşın,
en azından sıkı para politikası duruşunun korunması, TL?nin
dengelenmesine, hatta dışsal faktörlere de bağlı olarak bir miktar
değerlenmesine katkı sağlayabilir.

Mevcut enflasyon eğiliminin kısa vadede (Ağustos/Eylül?den önce) para
politikasında gevşemeye izin vermediğini düşünüyoruz. Politika
faizini sene sonunda %17,0 civarında öngörmekle birlikte, TCMB?nin
daha yüklü bir indirim süreci yürütmesi ihtimalini göz ardı etmiyoruz.

TL?nin yılın genelinde zayıf kalmaya devam etmesi muhtemel görünüyor.
Sene başında 7,90 olarak öngördüğümüz 2021 yılı ortalama USD/TL için
tahminimiz, 8,20-8,25 olarak şekilleniyor.

Daha önce, Nisan ayında kabaca %17,0 seviyesinde zirve yapmasını
beklediğimiz TÜFE enflasyonunda artık Mayıs ayında %18?li seviyelerin
görülebileceğini düşünüyoruz. Sene sonu TÜFE enflasyonu tahminimizi
ise %11,3?ten %15,0 revize ediyoruz.

Turizm ve inşaatta devam eden zayıflığa karşın, imalat sanayi
aktivitesi halen çok güçlü seyrediyor. Devam eden büyüme momentumu
nedeniyle, daha önce 2021 yılı GSYH tahminimizi %2,5?ten %3,5?e revize
etmiştik. Son dönemde parasal koşullardaki sıkılaşmanın, özellikle iç
talepte bir geri çekilme ihtimalini arttırmasıyla, piyasada büyüme
tahminlerinin aşağı yönlü güncellendiğini gözlemliyoruz. Biz, yılın
ikinci yarısındaki negatif büyüme öngörümüze karşın, mevcut momentumu
dikkate alarak (ilk yarıyılda GSYH büyümesi çift haneye yaklaşabilir),
piyasa tahminlerine göre zaten muhafazakar seviyedeki büyüme
tahminimizi %3,5?te sabit bırakıyoruz.

Devam eden güçlü vergi tahsilat performansı, kurumlar vergisi oran
artışı ve de hedeflerin çok üzerinde enflasyon nedeniyle, hükümetin
2021 yılı vergi geliri projeksiyonunun kayda değer miktarda
aşılabileceğini düşünüyoruz. Öte yandan, faiz-dışı harcama tarafında,
%9,2?lik nominal artış (reel olarak %6 düşüş) hedefinin tutturulması
da zor görünüyor. Buna göre, 2021 yılı merkezi bütçe açığı/GSYH
oranının %4,0?ün biraz üzerinde gerçekleşebileceğini düşünüyoruz.

Cari açıkta Mart?tan itibaren kademeli düşüş trendinin, sene başındaki
öngörülerimizden daha yavaş gerçekleşmesi muhtemel görünüyor. Daha
önce 19 milyar $ seviyesinde öngördüğümüz 2021 sonu cari açığını,
halihazırda 24-25 milyar $ civarında bekliyoruz.

Hisse senedi tavsiyelerimde terminoloji değişikliklerine gidiyoruz.

Hisse senedi piyasası görünüm özetine geçmeden tavsiyelerimizdeki
terminoloji değişikliklerimizi yatırımcılarla paylaşmak isteriz. Bu
değişikliklerle beraber bundan böyle «Al/Tut/Sat» olan tavsiyelerimiz
«Endeksin Üzerinde Getiri/Endekse Paralel Getiri/Endeksin Altında
Getiri» olarak ifade edilecektir.

Risksiz faiz oranımızı arttırıyor ve BIST-100 endeks hedefimizi
1,750?den 1,575 seviyesine düşürüyoruz.

Endeks hedef değer değişikliğimizin ana nedeni artan faiz ortamı ile
beraber, global anlamda da faizlerin artma riski olasılığını
değerlemelere gerçekçi olarak yansıtmaktır. Bu kapsamda İNA
modellerimizde kullandığımız risksiz faiz oranımızı %13.5?dan %16.0?ya
yükseltiyoruz.

İNA?larda kullandığımız yeni risksiz faiz oranı kapsamımızdaki
şirketlerin en güncel temel gelişmeleri ile harmanlandığında, BIST-100
endeksi için yeni hedef değerimiz 1,575 olarak oluşmaktadır. Hisse
bazındaki hedef değer ve tavsiye değişikliklerimizi 31-33.
sayfalardaki tablolarda bulabilirsiniz.

2020 yılını %26?nın üzerinde bir getiri ile kapayan BIST-100 endeksi
2021 yılına zor bir başlangıç yapmış olup yılbaşından bugüne -%5?lik
bir getiriye sahiptir. Gelişmekte olan ülke piyasaları ile
karşılaştırdığımızda ise BIST 100?ün 2020 yılında -%9, 2021
yılbaşından itibaren -%15?lik rölatif getiriye sahip olduğunu
görmekteyiz. Öte yandan, Türkiye?nin GOÜ?lere karşı FD/FAVÖK
ıskontosu %33?dür ve bu seviye 2020 yıl sonu seviyesine paraleldir.
Türkiye?nin tarihi FD/FAVÖK ıskontosunun %18 olduğunu göz önünde
bulundurarak, risk primindeki olası düşüşler bu iskontonun kapanmasına
yardımcı olabilir.

Bankacılık sektörü hisseleri, özellikle özel bankalar ele alındığında,
iskontolu çarpanlarla işlem görmeye devam etmektedir. Ancak sektörü
etkileyen koşulların hisseler için bir katalizör olmayacağını
düşünmekteyiz. Kısa ve orta vadede sektörün kredi sağlık performansı
hisse fiyatları için belirleyici olmaya devam edecektir

Model portföy ve hisse önerileri:

Portföyümüzdeki sanayi hisse tercihlerimizin tümü büyük ölçüde güçlü
ve sürdürülebilir nakit akışı, özvarlık karlılığı gelişiminin devamı
ve cazip çarpanlardan işlem görmesi kriterlerine uygun olarak
seçilmiştir.

Bankacılık sektöründeki ağırlığımız endeksin altındadır.

Yatırımcılara primli ve yüksek çarpanlı hisselerde kar realize
etmelerini tavsiye etmekle birlikte, portföy tercihlerini ekonomik
gelişmelere paralel olarak, en elverişli işletme yapısına sahip
şirketlerden oluşturmalarını tavsiye etmekteyiz. Bunlara ek olarak
hisselerin getiri/risk analizinin de yapılması önem taşımaktadır.

Bunlara ek olarak yatırımcılara pandemi sonrasında toparlanacak
yurtiçi ve küresel talep ile birlikte avantaj sağlayacak şirketleri
seçmelerini tavsiye ederiz.

Halihazırda, kısa ve orta vadede gıda perakende, demir çelik, beyaz
eşya, telekom ve bilişim sektörlerindeki trendlerin güçlü bir şekilde
devam ettiğini düşünmekteyiz..

Model portföyümüzdeki şirketler: Arçelik, Ereğli Demir Çelik, Koç
Holding, Mavi, Migros, Sabancı Holding, Şok Market, Türk Telekom,
Turkcell, ve Yapı Kredi?dir. Portföy ile ilgili detaylı bilgileri
raporun 33. sayfasında bulabilirsiniz. "



Analizin tamamı için:

http://e.gedik.com/click/558ef42bb2e74e1cb0392b47/6086501b7f850b00010ffa54/558ef288b2e74e1cb038f94c/60865029735de30001fe3fa7





******

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir...

*******

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey