Ana SayfaANALİZ-Sabah Stratejisi(Ziraat Yatırım)----

ANALİZ-Sabah Stratejisi(Ziraat Yatırım)

01 Aralık 2020 - 08:58 borsagundem.com

Ziraat Yatırım Menkul Değerler Tarafından Hazırlanan Sabah
Stratejesi Analizi:
"Kar satışlarının sınırlı kaldığı küresel borsalarda bu sabah
pozitif bir görüntü var. ABD vadelilerinde %0,8 civarında alıcılı bir
seyir hakim. Aşı ile ilgili gelişmeler risk alma iştahını destekleyen
en önemli katalizör olmaya devam ediyor. Bugün küresel çapta imalat
PMI verileri ve TSİ 18'de Fed Başkanı Powell'ın konuşması ise önemli
olacak. Yurtiçi tarafa bakıldığında dün akşam açıklanan yeni
koronavirüs tedbirleri takip edildi. Yeni tedbirlerin piyasa
fiyatlamaları içerisinde olduğunu düşünüyoruz ki dün akşam saatlerinde
açıklanan yeni tedbirlerin ardından yakın vadeli kontrat %0,7 oranında
yükseliş kaydetti. Bu sabah küresel çapta yaşanan fiyatlamaları da
dikkate aldığımızda son iki işlem gününde %4,4 oranında düşüş kaydeden
endeks güne %1,0 - %1,5 aralığında alıcılı bir görüntüyle
başlayabilir. Dün 1.284 seviyesinden günü kapatan endeks gün
içerisinde ise 1.300 seviyesinin üzerinde kalmak isteyebilir.

MAKROEKONOMİ

Başta Çin olmak üzere Asya'da açıklanan imalat PMI verilerinin
genel olarak büyümeye dair olumlu mesaj vermesi ve aşıya yönelik haber
akışlarının izlenmesiyle bugün risk iştahı pozitif seyrediyor. Çin
imalat PMI 54,9 ile 10 yılın en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Bugün
küresel arenada imalat PMI verileri izlenecek, özellikle ABD'de TSİ
18'teki ISM imalat sanayi endeksi önemli olacak. Artan vaka görünümüne
karşın aşıya yönelik olumlu beklentiler ve seçimlerin getirdiği
belirsizliklerin azalmasının ABD'de imalat sanayi endekslerini
desteklemesi bekleniyor.
Piyasaların odağında bugün TSİ 18'de Fed Başkanı Jerome Powell'ın,
Senato Bankacılık Komitesi'ndeki konuşması olacak. Güncel görünüme
ilişkin mesajları piyasalarca takip edilecek. Ayrıca TSİ 20'de Fed
Yönetim Kurulu Üyesi Lael Brainard'ın ve TSİ 21.15'te San Francisco
Fed Başkanı Mary Daly'nin konuşmaları takip edilecek.
Avrupa'da kasım ayına ilişkin imalat sektörü nihai PMI verileri
açıklanacak. Kasım ayı öncü PMI verileri Euro Bölgesi'nde artan vaka
sayıları ve yeniden uygulanan kısmi kısıtlamalar ile momentum kaybına
işaret etmekteydi.
Bugün TSİ 13'te Euro Bölgesi'nde kasım ayına ilişkin öncü TÜFE'nin
yıllık bazda -%0,2 seviyesinde gerçekleşerek negatif bölgedeki seyrini
sürdürmesi ve deflasyonist baskıların devam ettiğine işaret etmesi
bekleniyor. Son ECB tutanaklarına göre üyeler 2021 başlarına kadar
deflasyonist bölgede kalmayı beklemekte. Enflasyondaki bu görünüm de
aslında bu ay ECB'den ek teşvik beklentisini güçlendiriyor. Artan
işsizlik ve kısıtlamalar gibi faktörler fiyatlara aşağı yönlü etki
ederken, bozulan arz zinciri de üretici fiyatları kaynaklı maliyet
baskısı yaratmakta fakat şu ana kadar azalan iç talebin baskın
gelmesiyle birkaç aydır Euro Bölgesi enflasyonunu deflasyonist bölgede
görmekteyiz. Ayrıca TSİ 20'de ECB Başkanı Christine Lagarde'ın
konuşması takip edilecek.
Ayrıca TSİ 13'te Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD)
Ekonomik Görünüm Raporu yayınlanacak.
Yurt içi tarafta ise, TSİ 10'da kasım ayına ilişkin imalat PMI
verisi açıklanacak. Ekim ayı ISO imalat PMI, siparişlerdeki artışın
üretim hacmini ve istihdamdaki artışı desteklemesiyle 52,8'den 53,9'a
yükselerek beş ay üst üste genişleme bölgesinde gelmişti. TCMB,
enflasyon beklentilerindeki artış ile likidite sıkılaştırıcı
adımlarını sürdürmekte, bu da faizlerin artmasına neden olmakta ve
bunun sonucunda kredi artış hızında yavaşlama meydana gelmekte.
İlerleyen dönemlerde alınan politika tedbirlerinin enflasyonist
baskıları azaltması fakat imalat PMI rakamlarına aşağı yönlü etki
etmesi beklenebilir. Bununla birlikte TCMB'nin sıkılaştırıcı
adımlarına rağmen kasım ayı reel kesim güven endeksinin iyimserlik
seviyesinin üstünde gelmesi, kapasite kullanım oranının artmayı
sürdürmesi ve elektrik tüketiminin ortalamanın üzerinde seyretmesi
nedeniyle imalat PMI'nın ivme kaybetse bile kasım ayında genişleme
bölgesinde gelebileceğini değerlendirmekteyiz.
" Öte yandan, dün kasım ayına ilişkin MÜSİAD SAMEKS bileşik
endeksi 0,5 puan düşüşle 49 seviyesine geriledi. Sanayi sektörü
endeksindeki 2 puanlık düşüşe karşın hizmet sektörü endeksinin 1,9
puan artması bileşik endeksteki düşüşü sınırladı. Hizmet endeksi
temmuzdan bu yana ilk kez 50 büyüme eşik değerinin üzerine çıkarken,
sanayi endeksi iki aydır 50 eşik değerinin altında seyretmekte.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH, ikinci çeyrekteki
daralmayı telafi ederek üstünde bir büyüme sergiledi ve ikinci
çeyrekteki çeyreksel %10,8 küçülme sonrası üçüncü çeyrekte %15,6 artış
kaydetti. Ekonomi, üçüncü çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre
%6,7 ile %5 olan büyüme beklentilerden daha iyi gerçekleşti. İlk
çeyrek yıllık büyümesi de %4,4'ten %4,5'e revize edildi. İlk 9 ayda
Türkiye ekonomisi geçen senenin aynı dönemine göre %0,5 büyüdü.

Hatırda Kalması Gerekenler
" Yıllık %6,7 büyümenin kaynaklarına baktığımızda tüketim 5,5
puan (özel tüketim 5,4 puan, kamu tüketimi 0,1 puan), yatırımlar 5,2
puan ve stoklar 5,1 puan büyümeyi olumlu etkiledi. Net ihracat -9,1
puan büyümeyi negatif etkiledi. Özel tüketimi beyaz eşya ve mobilya
gibi dayanıklı mallardaki sert artış desteklemiş görünüyor.
İhracattaki zayıflığa ek olarak iç talepteki güçlenme ve altın
kaynaklı ithalat artışı ise net ihracatın büyümeyi olumsuz
etkilemesine neden oldu. Son 5 çeyrektir stoklar büyümeye pozitif
katkısını sürdürdü. Üçüncü çeyrekte inşaat yatırımlarında 2018 yılının
ikinci çeyreğinden bu yana ilk defa yıllık bazda artış görüyoruz. 2019
yılının son çeyreğinden bu yana makine ve teçhizat yatırımlarında
yıllık artış görüyoruz. Bununla birlikte geçen seneki düşük bazın da
etkisiyle makine yatırımlarındaki artış 3. çeyrekte belirginleşmiş.
" Mesleki idari, destek ve hizmet faaliyetleri sektörü hariç
bütün sektörler büyümeye pozitif katkı verdi. Kredilerin desteğiyle
sanayi ve finans sektörü 1,5'er puan katkıyla büyümeyi en çok
destekleyen sektörler oldu. Onları 0,8 puanla tarım sektörü, 0,4'er
puanla inşaat ve bilgi iletişim sektörü izledi. Salgından bu sene en
belirgin etkilenen hizmet sektörünün katkısı pozitife döndü. Hizmet,
kamu ve emlak sektörü büyümeye 0,2'şer puan katkı sağladı. Kamu
yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetlerinin
büyümeye desteği sınırlı kalırken, tarım sektörü 2015 yılından bu yana
büyümeye en güçlü katkısını yaptı. İnşaat sektörü 2018 yılının ikinci
çeyreğinden bu yana ilk kez büyümeye pozitif katkı verdi.
" Cari fiyatlarla milli gelirimiz 4,5 trilyon TL den 4,7 trilyon
TL'ye çıktı. GSYH, dolar cinsinden ise 743 milyar dolardan 736 milyar
dolara geriledi.
" Dördüncü çeyreğin başlangıcında öncü veriler, sıkılaşan
finansal koşullara karşın sanayi üretimindeki olumlu görüntünün
sürdüğüne işaret etmekte. Yılın geri kalanında ise artan faiz
oranlarıyla sıkılaşmanın güçlenmesi, dünyada artan koronavirüs vaka
sayısıyla ihracatın sınırlı baskı altında kalması, yurt içinde olası
kısıtlamalar ve geçen sene dördüncü çeyrekteki güçlü baz etkisiyle
büyümenin kısmi zayıflayacağını düşünüyoruz. Ancak dünkü güçlü
performansın desteğiyle yılı YEP tahmininden daha iyi bir rakamla
kapatabileceğimizi değerlendiriyoruz.
Ekim ayında ihracat aylık %5,6 artarak 17,3 milyar USD ile tarihi
yüksek seviyesinde, ithalat ise aylık %8,4 artarak 19,7 milyar USD
gerçekleşti. İthalat mayıstan sonra ilk kez azalmasına rağmen 2019
yılı ortalaması olan 17,5 milyar USD'nin yine de oldukça üzerinde.
Ekim ayı dış ticaret dengesi ise 2,4 milyar USD açık verdi ve Kasım
2019'dan bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. Parasal olmayan altın
ithalatı ise son zamanlarda yüksek seyrini korumakla birlikte eylülde
3,4 milyar USD'den ekimde 2 milyar USD'ye geriledi. Geçen seneye göre
ihracatın ithalatı karşılama oranı %88'e gelerek bu senenin en yüksek
rakamına ulaştı.

Hatırda Kalması Gerekenler

" Kasım ayında ihracat açısından geçtiğimiz iki aya göre kısmi
bir yavaşlama görülmekte. 1-26 Kasım arası günlük ihracat rakamlarına
baktığımızda yaklaşık 13 milyar USD olduğunu görmekteyiz.
Hesaplamalarımıza göre kasım ayını 14-15 milyar USD arası kapamamız
olası gözükmekte, geçen senenin aynı ayında ihracat miktarı 16,2
milyar USD'ydi. Öncü rakama göre ihracatın yıllık ve aylık bazda
düşmesi olası.
" İthalat rakamı eylülde 20,8 milyar USD'yi gördükten sonra
kısmi gerileyerek 19,7 milyar USD gerçekleşti. İç talepte henüz
belirgin bir yavaşlamanın olmadığını ise altın hariç ithalatın yatay
seyretmesiyle teyit ediyoruz. TCMB'nin likidite sıkıştırıcı
adımlarının etkisiyle artan faizlerin ilerleyen aylarda ithal mallara
olan talebi azaltmasını ve sonucunda daha ılımlı dış ticaret açığı
rakamları göreceğimizi düşünmekteyiz. Ayrıca finansal normalleşme
kapsamında atılan adımların da altına olan talebi nispeten
kısıtladığını ve ilerleyen dönemlerde daha da azalacağını
beklemekteyiz.

ŞİRKET HABERLERİ

Sabancı Holding (SAHOL, Pozitif): Şirket, orta vadeli
beklentilerini aşağıdaki şekilde belirlenmesine karar verildiğini
duyurmuştur.
* Tek seferlik gelir/giderler hariç
** Banka Dışı
*** Bileşik Yıllık Büyüme Oranı
Döneme ilişkin yıllık TÜFE beklentisi ortalaması %9,5'tir.
Yeni ekonomi: Yenilenebilir enerji, ileri teknoloji ürünü malzemeler,
dijital hizmet ve teknolojilerden elde edilen cirodur.

SEKTÖR HABERLERİ

Akaryakıt: EPSİS tarafından twitter üzerinden yapılan akaryakıt
ürünlerinde ÖTV düzenlemesi hakkında yapılan açıklamaya göre
01/12/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere LPG Otogazda 4
krş/lt fiyat artışı gerçekleşmiş olup, artış mevcut Uygulama olan Eşel
Mobil Sistemi gereği ÖTV'den karşılandığından pompa fiyatlarına
yansımayacaktır.
Bankacılık: Bankacılık sektörünün ekim ayı net dönem karı bir
önceki aya göre %13,4 oranında artarak 3,75 milyar TL'ye yükselmiştir.
Faizlerdeki artışla birlikte kredi - mevduat makasındaki daralmanın
devam etmesi ve görece düşük kredi büyümesinin de etkisiyle net ücret
gelirlerinin gerilemesi karı baskılasa da yüksek seyreden
karşılıkların kısmen normale dönmesi ve diğer faaliyetlerden elde
edilen gelirler karı desteklemiştir. Öte yandan, kurdaki oynaklıkla
birlikte ticari zararda artış görülmüştür. Bankacılık sektörünün ekim
ayı net faiz gelirleri artan mevduat maliyetleri ile birlikte aylık
bazda %5 oranında azalarak 16,5 milyar TL'ye gerilemiştir. Net ücret
ve komisyon gelirleri ise %4 oranında azalarak 3,6 milyar TL olmuş ve
karın daha yüksek gelmesini engellemiştir. Karı baskılayan bir diğer
unsur ise aylık 0,5 milyar TL artarak 2,1 milyar TL'ye çıkan ticari
zarar olmuştur. Öte yandan, karşılık giderlerinin %13,1 azalarak 9,9
milyar TL'ye düşmesi ve diğer faaliyet gelirlerinin %3,9 oranında
artarak 7,8 milyar TL'ye çıkması karı destekleyen başlıca kalemler
olmuştur. Ekim ayı ile birlikte, bankacılık sektörünün 2020 yılının
ilk on ayındaki net dönem karı yıllık %21,1 oranında artarak 50 milyar
TL'ye yükselmiştir. Bankacılık sektörü 2019 yılında 49 milyar TL net
dönem karı kaydetmişti. Ekim ayında TL kredilerde yükseliş ivme
kaydetmeye devam ederken, aylık bazda artış, tüketici kredilerindeki
büyümenin yavaşlamasıyla, %1,0 olmuştur. Mevduatlar tarafında ise TL
mevduatlarda %0,9 oranında düşüş yaşanmıştır. Bankacılık sektörünün
kredi/mevduat oranı ise 130 baz puan azalarak %99,3 olarak
gerçekleşmiştir. Bankacılık sektörünün özsermeye karlılığı ve aktif
karlılığı ekim ayında sırasıyla 40baz puan ve 10 baz puan düşerek
%11,7 ve %1,1 seviyesinde gerçekleşmiştir. Mevduat maliyetlerindeki
artışla birlikte Net faiz marjı 12 baz puan düşerek %4,07 olmuştur.
Bankacılık sektörü sorunlu kredi oranı ise aylık olarak 9 baz puan
iyileşerek %3,93'e gerilerken, sermaye yeterlilik oranı %19,42
gerçekleşmiş ve yatay kalmıştır. Önümüzdeki dönemde artan mevduat
faizleriyle birlikte, yeni kredi fiyatlamalarına karşın, sektörde net
faiz marjlarında, kredi fiyatlamalarının gecikmeli etkisine bağlı
olarak baskı devam edebilir. Ancak, TÜFE endeksli tahvil getirileri,
enflasyon düzeltmelerinin olumlu katkısına bağlı olarak son çeyrekte
bankacılık sektörü net faiz marjları üzerindeki baskıyı
hafifletecektir. Ticari zarar ve karşılık giderlerinde ise normalleşme
devam edebilecekken, böyle bir durumdan bankacılık sektörü karlılığı
olumlu etkilenecektir.
Borsa İstanbul: Türkiye Varlık Fonu (TVF) ve Katar Yatırım
Otoritesi (QIA) arasında, Borsa İstanbul'un (BIST) %10'luk payının
QIA'ya devrini içeren işlem tamamlandı. TVF'den yapılan açıklamada,
işlemin 200 milyon dolarlık yatırımla sonuçlandığı belirtildi.
Açıklamaya göre söz konusu işlem bedeli, Borsa İstanbul'un 2 milyar
dolarlık toplam sermaye değeri üzerinden belirlendi. Yazılı açıklamada
değerlendirmelerine yer verilen Türkiye Varlık Fonu CEO'su Zafer
Sönmez, "Borsa İstanbul'daki yüzde 10'luk pay devri, iki ülkenin
varlık fonları arasında uzun süreli olmasını hedeflediğimiz iş
birliğinin başlangıcıdır. Bu yatırımın, Borsa İstanbul'un orta vadede
planladığımız halka arzı öncesinde değer yaratımına ve kurumsal
yönetim ilkelerinin geliştirilmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz.
Küresel olarak ekonomik zorlukların yaşandığı Kovid döneminde ülkemize
yabancı sermaye çekme açısından da bu yatırımın ayrı bir önemi
bulunmaktadır. Borsa İstanbul, 2022'de faaliyete başlaması planlanan
İstanbul Finans Merkezi'nin önemli aktörlerinden biri olacak bu
açıdan QIA, yaptığı yatırımla hem Borsa İstanbul'a hem de Türkiye'nin
vizyonuna duyduğu güveni kanıtlamaktadır" ifadelerini kullandı.
Kaynak: Bloomberg
Rekabet, Gübre: Rekabet Kurulu, gübre sektöründe faaliyet gösteren
teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesini ihlal edip
etmediklerinin tespiti amacıyla re'sen başlatılan soruşturma
tamamlandığını açıkladı. Buna göre, Bandırma Gübre Fabrikaları A.Ş.,
EGE Sanayi A.Ş., Gemlik Gübre Sanayi A.Ş., Gübre Fabrikaları T.A.Ş.
(GUBRF, Sınırlı Pozitif), İstanbul Gübre Sanayi A.Ş. ve Toros Tarım
Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin (TKFEN, Sınırlı Pozitif) 4054 sayılı
Kanun'un 4. maddesini ihlal etmediğine dolayısıyla aynı Kanun'un 16.
maddesi uyarınca adı geçen teşebbüslere idari para cezası
uygulanmasına gerek olmadığına karar verildi.

DİĞER SİRKET HABERLERİ

Fonet Bilgi Teknolojileri (FONET): Batman İl Sağlık Müdürlüğü ile
36 ay süreli "Sağlık Bilgi Yönetim Sistemi (SBYS) Hizmet Alımı"
sözleşmesi 5,1mn TL bedelle 30.11.2020 tarihinde imzalanmıştır.

FAİZ PİYASALARI

Pazartesi günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %14,99
seviyesinde yatay seyretti. TCMB toplamda piyasayı 251 milyar TL 125
milyar TL'si (%14,98 faizle) geleneksel repo ihalelerinden ve 126
milyar TL'si (%15 faizle) 1 hafta vadeli repo ihalelerinden
karşılanacak şekilde fonladı. TCMB sadeleşme politikasıyla uyumlu
olarak pazartesi günü 37 milyar TL (%15'ten) haftalık repo ihalesi
açtı. Sadeleşme politikası ile uyumlu olarak diğer kanallardan fonlama
yapılmadı.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi dün güne %0,84
seviyelerinden başlarken, gün içerisinde %0,83-%0,86 bandında
hareketin ardından, %0,84 seviyesinden günü kapattı.
Yurt içi tahvil piyasasında, dün verim eğrisi genelinde faizlerde
sınırlı değişimlerle görece yatay hareket gözlendi. Bu kapsamda, dün
günlük bazda kısa, orta ve uzun vadeli tarafta faizlerde 5 baz puana
varan değişimler görüldü. "

*******

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir.

*******

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey