Ana SayfaDışişleri Bakanlığı, Avrupa Komisyonu 2020 Türkiye Raporu?na tepki gösterdi----

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Komisyonu 2020 Türkiye Raporu?na tepki gösterdi

07 Ekim 2020 - 06:17 borsagundem.com

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Komisyonu 2020 Türkiye Raporu?na sert
tepki göstererek, ?AB?nin önyargılı, yapıcılıktan uzak ve çifte
standartlı yaklaşımını yansıtmaktadır? açıklamasında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Komisyonunun 2020 Türkiye Raporu
hakkında bir yazılı açıklama yaparak tepki gösterdi. Yapılan
açıklamada, ?Avrupa Komisyonu bugün 2020 yılı Genişleme Strateji
Belgesi ile Türkiye dâhil tüm aday ve potansiyel aday ülkeler için
hazırlanan Ülke Raporlarını açıklamıştır. 2020 yılı Türkiye Raporu bu
sene de AB?nin önyargılı, yapıcılıktan uzak ve çifte standartlı
yaklaşımını yansıtmaktadır. Bu raporda da AB yerine getirmediği
sorumluluk ve taahhütlerine değinmezken temelsiz argümanlarla ülkemizi
eleştirmektedir. Özellikle yönetim sistemimiz, seçimler, temel haklar,
bazı yargı kararları ve idari kararlar ile terörle mücadeleye yönelik
olarak alınan meşru önlemlerin yanı sıra dış, güvenlik ve ekonomi
politikalarımıza ilişkin önyargılı, haksız ve orantısız eleştirileri
raporun objektiflikten ne kadar uzak olduğunu göstermektedir. Türkiye
her şeyden önce, bazı AB çevrelerince sergilenen dar görüşlü tutumlar
nedeniyle müzakere süreci engellenen ve buna rağmen bu sürece sahip
çıkan bir aday ülkedir. AB?den uzaklaşmadığı gibi, bazı çevrelerin
uzaklaştırma çabalarına rağmen AB üyelik sürecine bağlıdır. Komisyonun
Raporda bunu güçlü bir şekilde vurgulaması ve genişleme stratejisinde
ve uygulamada aday ülkeler arasında ?Batı Balkanlar? ve Türkiye
şeklinde ayrım yapmaması beklenirdi? denildi.

?Raporun Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs meselelerine ilişkin
bölümleri tamamen Yunan-Rum tezlerine dayanmaktadır?

Açıklamada, raporun Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs meselelerine
ilişkin bölümleri tamamen Yunan-Rum tezlerine dayandığı aktarıldı.
Bakanlık, ?Bu durum Komisyonun tarafsızlığına leke düşürmektedir. Ne
Kıbrıs sorununun çözümüne ne de Ege ve Doğu Akdeniz?in istikrarına
katkı sağlayan bu yanlı ve hukuk dışı bakış açısını reddediyoruz.
Dahası Yunan-Rum ikilisinin, AB-Türkiye ilişkilerini bu raddede rehin
alabilmesi, Birliği stratejik akıl ve vizyondan uzaklaştırmakta,
AB?nin çıkarlarına da zarar vermektedir. Kimsenin hakkında gözü
olmayan Türkiye, kendinin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını korumaya
kararlılıkla devam edecektir? ifadelerine yer verdi.
Raporda, özellikle siyasi kriterler ile Yargı ve Temel Haklar
faslına ilişkin bölüm Türkiye?nin karşı karşıya olduğu sınamaları ve
PKK/PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin tehditlerini dikkate
almayan bir yaklaşımla kaleme alındığı bildirilen açıklamada şu
ifadelere yerildi:
?Bu bölümde kullanılan dil, Avrupa?daki AB ve Türkiye karşıtı
radikal kesimleri mutlu etmekten başka bir amaca hizmet etmemektedir.
Türkiye evrensel değerler çerçevesinde, güvenlik ile temel haklar,
demokrasi ve hukukun üstünlüğü dengesinde hareket etmektedir. Ayrıca,
ortak değerler üzerine kurulu bir güç olduğunu iddia eden AB?nin 23.
Yargı ve Temel Haklar ile 24. Adalet, Özgürlük ve Güvenlik fasıllarını
halen müzakerelere açmamış olması ciddi bir tezat teşkil etmektedir.
Türkiye, insani temele dayanan düzensiz göç yönetimi politikasında
AB?den övgü değil, külfet paylaşımı ve 18 Mart Mutabakatının tüm
taahhütlerini yerine getirmesini beklemektedir. Raporda, Türkiye
ekonomisinin Birlik içindeki rekabet baskısı ile piyasa güçleriyle baş
edebilme kapasitesinin iyi düzeyde olduğu vurgulanmakla birlikte,
ülkemizin izlediği bazı politikalar işleyen piyasa ekonomisi kriteri
açısından eleştirilmektedir. Ülkemiz gerek ticaret gerek yatırımlar
bakımından AB pazarıyla ileri düzeyde bütünleşmiş olup, AB?de yaşanan
ekonomik sorunlar ve küresel piyasalardaki dalgalanmalardan doğrudan
etkilenmektedir. Ancak Türkiye gerekli önlemleri alarak, AB üyesi
ülkelerin bile derinden etkilendiği bu zor süreci, asgari hasarla
atlatmaya çalışmaktadır. Öte yandan AB?nin, Gümrük Birliği?nin
güncellemesi müzakerelerini başlatmazken, bu konuyla ilgili alanlarda
gerileme olduğunu belirtmesi manidardır.?
21 fasılda genel uyum düzeyinin iyi olduğunu, son bir yılda ise 17
fasılda çeşitli seviyelerde ilerleme sağlandığı belirtilen açıklamada,
?Raporda belirtilen uyum düzeyi, Türkiye?nin katılım sürecinde
karşılaştığı siyasi engellere rağmen, AB müktesebatına uyum
çalışmalarını sürdürmek konusundaki iradesinin en açık ifadesidir.
Samimi arzumuz, AB?nin aday ülke Türkiye?ye bazı çevrelerin bencil ve
dar görüşlü çıkarları açısından değil, kıtamızın daha büyük ve ortak
çıkarlarıyla, ortak vizyonundan bakması üyelik perspektifi
doğrultusunda Türkiye-AB ilişkilerinin tüm boyutlarıyla geliştirilmesi
ve ilerletilmesidir? ifadelerini kullanıldı.


IHA

-Foreks Haber Merkezi-