Şeker Yatırım Tarafından Hazırlanan Günlük Bülten:
"Güne negatif başlangıç yapan BIST-100 endeksi gün içinde dalgalı
bir seyir izlerken günü %0,15 artış ile 105.520 puandan kapattı.
Bankacılık endeksi uzun süre sonra ikinci günde de pozitif ayrışarak
günü %0,98 yükselişle kapattı. Avrupa borsaları ABD-Çin gerilimi ve
zayıf gelen verilerle haftanın son işlem günü satıcılı kapattı. ABD
borsaları Trump?ın DSÖ ile ilişkilerin kesileceğini ve Hong Kong?un
özel statüsünün kaldırılacağını açıklaması sonrası karışık bir
görünümle haftayı kapattı. CDS?ler günü 557 seviyelerinden kapatırken,
mevcut seviyeler halen TL varlıklar için yüksek risk fiyatlamasına
işaret ediyor. VIX volatilite endeksi hafif yükselerek haftayı 28
seviyelerinden kapatırken, endeksin 33 seviyesi üzerine yönelmesi ve
kalıcı olması durumunda yurtdışı borsalarda kar satışlarının
güçleneceğine yönelik önemli bir sinyal verecektir. ABD ile Çin
arasındaki gerilimin yükselmesi yurtdışı borsalarda kar satışlarını
yeniden tetikleyebilir. Diğer yandan ekonomilerin açılışa hazırlanması
ve hafta sonu Çin?den gelen verilerin hızlı toparlanmaya işaret etmesi
piyasalardaki yükseliş eğilimini devam ettirecektir. BIST?in eğilim
olarak yurtdışına paralel hareket etmesi beklenirken, global risk alma
iştahının devamı durumunda bankacılık endeksindeki güçlenme ile
birlikte yükselişin devam etmesi beklenmektedir. Bugün Almanya
piyasaları kapalı olacak. ABD?de açıklanacak ISM verileri günün takip
edilecek önemli verisi olacak. BIST kapanışına göre ABD ve Almanya
vadeli endeksleri %1?lere yaklaşan yükselişle hareket ediyor. Asya
borsaları haftaya güçlü alımlarla başladı. Endeksi güne alıcılı
eğilimle başlaması ve yükseliş eğiliminin devam etmesi beklenmektedir.
Mart?taki ani duruşa karşın, Ocak-Şubat?taki momentumla ilk çeyrek
GSYH büyümesi güçlü kaldı: TÜİK, GSYH?nin 1Ç20?de aynı zamanda medyan
beklenti olan % 5,2?lik tahminimizim altında yıllık %4,5 büyüdüğünü
açıkladı. Takvim ve mevsim etkilerinden arındırılmış GSYH ise
çeyreklik bazda %0,6 artış gösterdi. Aslında Mart?ın ortasına kadarki
öncü göstergeler %6,0?nın da üzerinde GSYH büyümesi görülebileceğine
işaret ediyordu. Buna göre, Covid-19 salgınına bağlı olarak Mart?ın
ikinci yarısında kapanan iş yerleri nedeniyle, 1. çeyrek GSYH
büyümesinin önemli ölçüde etkilendiği söylenebilir. Geçen çeyrek
olduğu gibi, güçlü GSYH büyümesi temel olarak iç talep, özellikle de
özel tüketim harcamalarındaki %5,1?lik artış oldu. Bu artışın GSYH
büyümesine katkısı %3,0 puan oldu. Buna göre, TCMB?nin yüklü faiz
indirimleriyle gerileyen kredi faizlerinin son çeyrekte büyümenin
motoru olduğunu söyleyebiliriz. Kamu harcamalarının da yıllık %6,2?lik
artışla büyümeye %0,9?luk bir katkı yaptığı görülüyor. Öte yandan,
toplam yatırımlardaki % 1,4?lük gerileme ise büyümeyi %0,4 puan aşağı
çekti. Bu düşüşün inşaat yatırımlarındaki %10,2?lik düşüşten
kaynaklandığı, makine-teçhizat yatırımlarının %8,4 oranında arttığı
görülüyor. İç talepteki toparlanma ve geçen yıldan kalan düşük baz
etkisinin de yardımıyla, mal ve hizmet ithalatındaki yıllık %22,1
artışla birlikte, mal ve hizmet ihracatındaki %1,0?lik düşüş sonucu,
net dış talep de büyümeyi %4,3 oranında aşağı çekti. Bu sonuçlara
göre, stoklardaki değişimin de GSYH büyümesine %5,3?lük bir katkı
yaptığı anlaşılıyor ki, bu da firmaların güçlü iç talebe bağlı olarak
stok biriktirme eğilimlerini yansıtıyor.
Nisan?da ihracat ve ithalat tarihi dip seviyelerine gerilerken,
dış ticaret dengesi yükselmeye devam etti: TÜİK Nisan?da ihracatın
yıllık %41 düşüşle 9,0 milyar $?a, ithalatın da %25 düşüşle 13,6
milyar $?a gerilemesiyle, dış ticaret açığının 4,6 milyar $?a
ulaştığını açıkladı (geçen yılın aynı ayında 2,7 milyar $ idi).
Ticaret Bakanlığı?nın yayınladığı Nisan ayına ilişkin öncü veride
ithalat 13,0 milyar $ olarak açıklanmıştı. Önceki aylarda her iki veri
seti arasında herhangi bir farklılığa rastlanmamıştı. Aradaki bu fark
büyük ölçüde TÜİK datasında petrol ithalatının daha yüksek
açıklanmasından kaynaklanıyor. Bu sonuçlarla, 12 aylık birikimli açık
da geçen ayki 36,5 milyar $ seviyesinden 38,4 milyar $?a yükseldi.
Hatırlatmak gerekirse, dış ticaret açığı Eylül ayı itibariyle 22,9
milyar $ seviyesinde dip yapmış, sonrasında artışa geçmişti.
Ocak-Mart döneminde ihracat ve ithalatın ortalaması 14,3 milyar $
ve 18,6 milyar $ seviyelerindeydi. Ocak ve Şubat aylarının mevsimsel
olarak aslında yılın en zayıf ayları oldukları da dikkate alınırsa,
ihracat ve ithalatta önceki aylara göre yaşanan gerilemenin boyutu
daha net ortaya çıkıyor. İhracatta ve ithalatta yaşanan bu geri
çekilmenin 2008 sonu/2009 başında yaşanana benzer seviyede olduğu
(hatta ihracatta daha yüksek oranlı bir geri çekilme yaşandığı)
görülüyor. Hazine Haziran'da 12,4 milyar TL iç borç itfası yaparken, 7
tane ihale gerçekleştirecek: Hazine?nin Haziran-Ağustos dönemine ait
iç borçlanma stratejisine göre, Hazine Haziran ayında 12,4 milyar
TL?si iç borç, 16,7 milyar TL karşılığı (2,5 milyar $) dış borç olmak
üzere, toplam 29,1 milyar TL borç geri ödemesi yapacak. Hazine?nin
Temmuz ve Ağustos aylarında ise sırasıyla 20,6 milyar TL ve 28,1
milyar TL iç borç, 15,7 milyar TL ve 2,5 milyar TL karşılığı dış borç
geri ödemeleri bulunuyor. Hazine, Haziran ayında 7 ihale
gerçekleştirecek 12-aylık kuponsuz devlet tahvili, 2-yıllık ve
3-yıllık sabit kuponlu, 5-yıllık TÜFE'ye endeksli devlet tahvili,
7-yıllık değişken faizli ile 3-yıllık TLREF'e endeksli devlet tahvili
ve 6-aylık hazine bonosu ihraç edecek. Hazine bu ihraçlar ile 27
milyar TL borçlanma gerçekleştirmeyi hedefliyor. Ancak geçtiğimiz
aylarda Hazine?nin borçlanması ilk açıklanan borçlanma hedefinin çok
üzerine çıkmıştı. Örneğin Nisan?da 30 milyar TL?lik hedefe karşılık,
borçlanma 61 milyar TL?ye, Mayıs?ta 40 milyar TL?lik hedefe karşılık
75 milyar TL?ye (3 milyar $?lık döviz cinsi ihraçlar dahil) ulaşmıştı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından,
bireysel ve ticari müşteriler tarafından kuruma iletilen şikayetlerin
incelenmesi sonucunda, talimatlara aykırı işlem tesis edilmesi
gerekçesiyle 18 bankaya toplam 102,1 milyon TL idari para cezası
uygulanmasına karar verilmiştir. Söz konusu şikayetlere ilişkin
inceleme süreçlerinin kesintisiz devam etmekte olduğu belirtilmiştir
(Hafif negatif).
*** BDDK, bankaların Aktif Rasyosu hesaplamasında değişikliğe
gitmiştir. Buna göre, 1 Haziran 2020 tarihinden itibaren AR?ın pay
kısmında yer verilen ?Krediler? kalemindeki, KOBİ kredilerinin, Proje
finansmanı kredilerinin ve İhracat kredilerinin hesaplamada 1,1
katsayısı ile ağırlıklandırılmasına, 3 aydan kısa vadeli kredilerin,
hesaplamada ?Krediler? kalemine dahil edilmemesine,
Bankaların (kendi aralarında yaptıkları işlemler hariç)
müşterileri ile yaptıkları TL cinsi repoların ve ihraç ettikleri 6
aydan kısa vadeli TL finansman bonolarının hesaplamada AR?ın payda
kısmında yer verilen ?TL Mevduat? kalemi altında dikkate alınmasına,
Bankaların (kendi aralarında yaptıkları işlemler hariç)
müşterileri ile yaptıkları YP cinsi repoların, hesaplamada AR?ın payda
kısmında yer verilen ?YP Mevduat? kalemi altında dikkate alınmasına,
AR?ın payda kısmının hesaplanmasında, ?YP Mevduat? kalemi
toplamının, YP Kredilere kadar olan kısmına 1 katsayısının, YP
Kredileri aşan kısmına ise 1,75 katsayısının uygulanmasına karar
verilmiştir.
Hesaplama için revize edişmiş formül Aktif Rasyosu (AR) =
Krediler + (Menkul Kıymetler x 0,75 ) + ( TCMB Swap x 0,5 ) / TL
Mevduat + ( YP Mevduat x 1,75 ) şeklindedir.
Ek olarak, 31 Mart tarihi itibariyle, bankalar mevduatı hariç,
Türk Lirası ve Yabancı Para Mevduat toplamı 25 milyar TL?nin altında
kalan bankalara 31 Aralık 2020 tarihine kadar bu düzenlemeye uyum için
süre tanınmasına karar verilmiştir.
İlgili değişiklikler ile bankaların tahvil alımına ilave olarak
KOBİ'leri, ihracatçıları ve yatırım projelerini fonlamasının teşvik
edildiği, bankaları bilançolarındaki aktif-pasif kur dengesizliğini
azaltmaya yönlendirildiği ve uzun vadeli kredi kullandırımının teşvik
edildiği belirtti.
Hesaplamalarımıza göre, Halkbank (HALKB) ve Vakıfbank (VAKBN) için
AR rasyoları TL mevduatların yüksek ağırlıkları sebebiyle, %100
seviyesinin üzerindedir. Özel mevduat bankaları arasında ise İş
Bankası (ISCTR) ve Yapı Kredi Bankası (YKBNK) yüksek ağırlıklı YP
kredilerinin sağladığı avantaj ile öne çıkmaktadırlar. Öte yandan
Akbank?ın (AKBNK) YP kredilerinin ağırlığının göreceli düşük olması ve
3 aydan kısa vadeli kredilerinin göreceli yüksek ağırlıklı olması
sebebiyle daha az avantalı gözükmektedir.
Şirket Haberleri:
VOA internet sitesinde yayınlanan habere göre New York Güney
Bölgesi Federal Mahkemesi'nde devam eden Halkbank (HALKB) davasında
bankanın avukatları, hakim Richard Berman'dan,9 Haziran'da yapılacak
olan ara duruşmanın 45 gün sonrasına ertelenmesini istedi. Halkbank'ın
avukatı Robert M. Cary tarafından mahkemeye sunulan erteleme talebi
dilekçesinde, devam eden Covid-19 krizi nedeniyle son 60 gündür
müvekkilleriyle görüşme şanslarının olmaması sebebiyle 9 Haziran'da
yapılacak ara duruşmanın 45 gün sonrasına ertelenmesi talep
edilmiştir. "
https://www.sekeryatirim.com.tr/Arastirma/ArastirmaRaporDosya/54245/gb-01.06.20.pdf
******
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir.
*******
Foreks Haber Merkezi (
[email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey