Ana SayfaBOSCH TÜRKİYE/YOUNG: TÜRKİYE'DE ÜRETİM YAPMA ŞARTLARINI ARTIK BENİMSEDİK. İNİŞLER İÇİN DE, ANİ ÇIKIŞLAR İÇİN DE HAZIRIZ----

BOSCH TÜRKİYE/YOUNG: TÜRKİYE'DE ÜRETİM YAPMA ŞARTLARINI ARTIK BENİMSEDİK. İNİŞLER İÇİN DE, ANİ ÇIKIŞLAR İÇİN DE HAZIRIZ

01 Ağustos 2012 - 10:08 borsagundem.com

Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young, 2015
yılından sonra araçların internet üzerinden cep telefonu aracılığıyla
park edilebileceğini açıkladı. Young, 2008'de başlattıkları
çalışmalarla 200 milyon euroluk yatırımla hayata geçirecekleri
'yakıtta yüzde 30'luk tasarruf sistemi'yle benzinli araçlara olan
talebin artacağını söyledi. Avrupa'daki ekonomik daralmaya dikkat
çeken Young, "Hızlı iniş ve çıkışlara bütün tesislerimizle hazırız.
Önemli olan yumurtaları tek sepete koymamak lazım. Daralan Avrupa
yerine yeni pazarlar gerekir." dedi.

Hilton Otel'de düzenlediği? yıllık değerlendirme
toplantısında konuşan Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young, aslen
Avustralyalı olduğunu, annesinin Türk olması sebebiyle Türkçeyi çok
kısa sürede iyi derecede konuşabildiğini söyledi. İki çocuk babası
olduğunu anlatan Young, Türk mutfağıyla da yakından ilgilendiğini, sık
sık gardrop değiştirdiğini anlattı.

Bosch'un teknoloji ve hizmetler alanında dünyanın önde
gelen tedarikçilerinden birisi olduğunu belirten Young, otomotiv
teknolojileri, sanayi teknolojileri, dayanıklı tüketim malları ve bina
teknolojileri alanlarında faaliyet gösteren şirketin 2011 mali yılında
302 bin 500 çalışanıyla 51,5 milyar euro tutarında ciro
gerçekleştirdiğini kaydetti. Young, 2012-2013 dönemi için 300 milyon
euroluk yatırım planı yaptıklarını ifade etti.

TASARRUFLU BENZİNLİ MOTORLAR 2013'TE YOLLARDA

Gelişen teknolojilerle içten yanmalı motorların
gittikçe küçüleceğini, 4 silindirli araçların 3 silindire ineceğini
söyleyen Young, sistem sayesinde benzinli araçların çevreye daha az
zarar vereceğini kaydetti. Bosch'un otomotiv iş kolundaki planlarını,
2020 yılında üretilecek 115 milyon araçtan yüzde 10'unun hibrid ve
elektrikli, geri kalanının içten yanmalı araç olacağı öngörüsüyle
şekillendirdiğini anlatan Young şöyle devam etti: "Dizel ve benzinli
araçlarda yakıt tüketimini ortalama yüzde 30 düşürmek için
çalışıyoruz. Bosch'un geliştirdiği teknoloji sayesinde motorlar
giderek daha kompakt bir hale gelmekte ve artık çok daha verimli
çalışacak. Böylece güçten ve konfordan ödün vermeden yakıt tüketimi,
dolayısıyla da karbon emisyonu azalacak. İçten yanmalı motorlar için
Bosch'un geliştirmekte olduğu teknoloji sayesinde bir benzinli motor
100 kilometrede 5,5 litre tüketir hale gelecek, dizel motorlarda ise
bu rakam 3,6 litreye kadar inecek. Özetle bugünün standart motorlarına
oranla yakıt tüketimi ortalama yüzde 30 azalacaktır. Biz 19 ayrı
otomobil firmasıyla çalışıyoruz. Tasarruf sistemiyle alakalı
Mercedes'le de görüşmelerimiz sürüyor. Ama yakıtta yüzde 30 tasarruf
sağlayan sistemlerimiz 2013'te yollarda olacak. Bu projeye 200 milyon
euro ayırdık."

Araç güvenliğinin önemli bir unsur olduğuna işaret
eden Young, elektromobilite konusunda her sene gittikçe yol
aldıklarına işaret etti. Bosch olarak 13 farklı markayla
çalıştıklarını ve yılda bu alanda 400 milyon euro yatırım yaptıklarını
vurgulayan Young, yeni projelerin insan hayatını kolaylaştıracağını
dile getirdi.

SENSÖRLER ARACI HER AN DURDURACAK GİBİ MESAFEYİ
KOLLUYOR

Fren sistemlerinin güvenlik sistemleri için olmazsa
olmazı olacağını anlatan Young şunları kaydetti: "ABS, hava yastıkları
olarak bunları ayırabiliriz. İyi fren sistemi bir aracı olabildikçe
güvenli olması için yeterli değil. İyi fren sistemi vazgeçilmezdir.
Bir saniye bile önemli. Aracın üzerindeki algılayıcılar öndeki araçla
mesafeyi hep görebilecek sistemler yaygınlaşıyor. Şoför görmezse
kendisi müdahale ediyor. Ancak biz bunu radar ve sensör teknolojisi
ile birleştirirsek daha da güvenli hale getiriyoruz. Şoförü
destekleyici bir sistem. Tamamen durdurma söz konusu değil. 300
metreye kadar mesafeyi algılayabiliyor. Sistemi devre içinde
tuttuğumuz durumda öndeki araçla mesafeyi sağlıyor. Acil durumda
durabilecek mesafeyi hesaplıyor. Sürekli sizin anlık hızınızı
güncelliyor. Dolayısıyla otoda
satılacağını kaydetti. Şehir dışında orman yollarında sürücülerin
yoldan geçen hayvanları görmekte zorlandığını vurgulayan Young, şu
bilgileri verdi: "Canlıları görmek zordur. Bu sensör sayesinde araç
içinde sürücüyü uyandırabiliyor. Canlının yerini size söylüyor. Isı
nereden geliyorsa yerini ona göre belirliyor. Sürücüde yorgunluk
durumu olabilir. Araç düz gitmiyor artık ve kendiliğinden sağ sol
yapıyor. Araç bunu algılayabiliyor. Sürücüyü uyandırmak için alarm
sinyali veriyor. Ya da direksiyonda titrettirme sağlıyor. Şu anda
sistem yarı otomatik. 2015'te tam otomatik olacak. Muhtelif araçlarda
bu sistem var."

CEP TELEFONUNA BASIP, ARACI PARK EDEBİLECEKSİNİZ

İnternet üzerinden akıllı telefonlarla aracı kontrol
etme özelliğini 2015 yılından sonra oluşturacaklarını söyleyen Young,
artık sürücülerin park konusunda sıkıntı yaşamayacaklarına vurgu
yaptı. Steven Young şöyle konuştu: "Akıllı iletişim cihazlarıyla bunu
araca yaptırabilecek hale getireceğiz. Bu da insana keyif verici bir
yolculuk sağlayacak. 2015'ten sonra bu sistem faaliyete geçecek.
Hayatımızın bir gerçeği internettir. Genç araç sahipleri için sosyal
medyayı da birleştirirsek araç ve internet ayrılamaz bir bütün haline
gelecek. İnternet üzerinden cep telefonu ile park var bu sistemde.
Aracınızı park etmek için bulunduğu yerden çıkarabileceksiniz. Cep
telefonunun tuşuna basarak araç kendini park edecek. Motoru kapatacak
ve kapılarını kilitleyecek. 2015'ten sonra bunu Bosch üretecek. Sıfır
kaza hedefine her geçen gün biraz daha yaklaşıyoruz. Önümüzdeki 20 yıl
içinde teknolojik gelişmeler otonom sürüşü olanaklı hale gelecek.
Bunun anahtarı sürücü destek sistemlerinin genişletilmesinde
yatmaktadır. Bosch'ta dünyada hâlihazırda bu tür sistemlerle ilgili
olarak 600 mühendis çalışmakta. Otonom sürüş ilk önce park etme ve
dur-kalk, trafik gibi münferit durumlarda kurulacak olup, gelecek
nesil araçlar yüksek hızlarda işleyebilen sistemler de içerecektir."

DÜNYADAKİ HER 5 DİZEL ARAÇTAN BİRİNİN ENJEKTÖRÜ
BURSA'DA ÜRETİLİYOR

Bursa fabrikasının Bosch Türkiye'nin 'amiral gemisi'
olduğunu belirten Yougn, 6 bin kişinin çalıştığı fabrikada üretilen
enjentörlerin dünyaya satıldığını aktardı. Dünyadaki her 5 dizel
araçtan birinin enjektörünün Bursa'da üretildiğini belirten Young, şu
bilgileri verdi: "Yakıt tüketimini yüzde 30'a indiren teknoloji
üretimini Bursa'dan sağlıyoruz. Bursa fabrikası, bugün ulaşmış olduğu
üretim gücü ve kalite anlayışıyla yakıt tüketimini ortalama yüzde 30
azaltacak teknolojinin çok önemli bir parçası haline gelmiş
bulunmakta. Bu doğrultuda, benzin enjektörleri üretiminde kapasite
artırımı yapılmaktadır. Dizelde ise yeni nesil ürünler devreye
alınmıştır. 2012-2013 döneminde hayata geçirilmesi hedeflenen yaklaşık
300 milyon euroluk yatırımın büyük bir bölümü bu sistemlere
yöneliktir. Benzinli motorlarda kullanılan benzin püskürtme
enjeksiyonları, Bosch'un ikinci jenerasyon benzinli motorlarda
kullanılan püskürtme enjektör sistemlerinin önemli bir bileşenidir. Bu
sistemler yanmayı daha etkin hale getirerek, motorun verimliliğini
artırmaktadır."

Bosch olarak Türkiye'nin 2023 hedeflerine birlikte
gitmek istediklerini belirten Young, Avrupa'daki gelişmelerden
kendilerini muaf tutamayacaklarını dile getirdi. İniş ve çıkışlara her
zaman hazırlıklı olduklarını vurgulayan Young şöyle devam etti:
"İhracatlarımıza, ithalatımıza ve ticaret ortaklarımıza bakarsanız
Avrupa hala ticaretimizin iş ortağı. Biz ne kadar çabuk ülke olarak,
sanayici olarak, bu alanı yumurtaları tek sepete koymayıp da diğer
kıtalarla iş birliği yaparsak bu kıtadaki değişikliklerden daha az
etkileniriz. Bu ülkelerin radarındadır. Türkiye'de üretim yapma
şartlarını artık benimsedik. İnişler için de hazırız. Ani çıkışlar
için de hazırız. Bu 2009-2010 geçişinde oldu. 2011'de oldu. 2010'da
indiğimiz kadar bir çıkış başladı. Bu firmalar için oldukça zor
yönetilebilecek bir süreç. Daralmak ve küçülmek daha kolay. Çıkışa
ayak uydurmak daha zor. Bunu başardık. Bütün tesislerimizde iniş ve
çıkış değişikliklerine hazırız. Türkiye, sanayide özellikle daha
yüksek nitelikli ürün üretiyor olması lazım. Bu yola çıktık. Makine
imalatında ve otomotivde muhtelif sektörlerde var. Ucuz üretelim, ucuz
satalım mantığından uzaklaşmalıyız. Makul maliyetlerle iyiyi üretmemiz
gerekiyor. Bunu gelişmiş pazarlara satıyor olabilmemiz lazım. Biz
şirket olarak ciromuzun yüzde 8'ini Ar-Ge'ye ayırıyoruz. Ülke olarak
yüzde 3 Ar-Ge bütçesini belki oluşturamayabiliriz, yüzde 2
oluşturabiliriz. Bu da güzel bir gelişme. Daha yüksek teknolojili
ürünler tasarlamamız gerek. Bu, yeni pazarlarda, Avrupa'daki
inişlerden çok daha az etkilenmemizi sağlıyor."
(CİHAN)

-Foreks Haber Merkezi-