Yeni teşvik paketleri hızla işleme konmalı

Piramit Menkul Değerler Araştırma Müdürü Belgin Maviş, nasıl bir ekonomik paket beklediğini Borsagundem.com’a anlattı

SERAP SÜRMELİ - BORSAGUNDEM.COM

Türkiye siyasette gergin, ekonomi de kırılgan günler yaşıyor. Merkez Bankası’nın faiz silahı ters tepti. Doların çıkışı durdurulamadı, Borsa’nın inişi engellenemedi. Dün akşam saatlerinde ise ABD Merkez Bankası’nın varlık alımını azaltması kararı açıklandı. Kararla birlikte Amerikan ve Çin piyasasındaki etkiler kendini gösterdi. FED’in Türkiye’yi etkileme beklentileri de konuşulmaya başlandı.

Tüm bu gelişmeler üzerine gözler Hükümet’e, Başbakan Erdoğan’a çevrildi. Başbakan, İran dönüşü krizi değerlendirirken, ”İyi niyetle sabredip sonuçlarını bekleyeceğiz. Etkili olmazsa, B, C planı çalışmalarımız var” dedi. Yeni bir ekonomi paketi hazırlığının sinyalini veren Başbakan Erdoğan’ın, “Alışılmışın dışında bir şey olsun istiyoruz” sözleri ise büyük merak uyandırdı. Şimdi Türkiye’yi nasıl bir paket bekliyor? Biz de bu soruyu, piyasanın aktörlerine sorduk. İşte, Piramit Menkul Değerler Araştırma Müdürü Belgin Maviş’den çarpıcı yanıtlar…
 
-Manzarayı nasıl yorumluyorsunuz? Hükümet’ten nasıl bir ekonomik paket bekliyorsunuz? Sizce paket nasıl olmalı, neler içirmeli ki piyasalar nefes alsın, ekonomi kendine gelsin?

Belgin Maviş - TCMB 28 Ocak 2014 olağanüstü toplantısında faiz artırım kararını gece yarısı 24’te açıkladı… Oldukça radikal olarak nitelendirilen, bana göre gecikilmiş bir faiz artırımıydı bu hamlesi. Radikal yorumuna kısmen katılıyorum. Zira faiz koridorunun gerek alt bandında gerekse üst bandında yaklaşık 450 baz puanlık yükselişler ve özellikle de geç likidite penceresindeki oranı%15 çekmesiyle adımlar beklentileri aştı.

Ancak anavatanına dönüş hareketine başlayan doların özellikle gelişmekte olan piyasalardan çıkışını sadece döviz satışı ve faiz artırımı ya da her ikisini bir arada uygulamanın bu durumu yavaşlatamayacağını da gördük..

Bu durumun bana göre 3 önemli etkeni var:

1-Siyasi tansiyondan 17 Aralık’la başlayan ani yükselmeler ve secim sürecine girmemiz…
2-Kredi kartı taksitlerinin sınırlandırılmasının Şubat 2014’den itibaren uygulamaya başlanması…
3-Artan faiz oranlarının kredi risk iştahını ciddi anlamda azaltması ve var olan, özellikle ticari kredilerin faizlerindeki yükselişin hem sanayi hem de bankacılık kesimini ciddi ölçüde olumsuz etkileme olasılığı…

 TCMB faiz kararı öncesinde ve sonrası Başbakan Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar da kafaları karıştırdı.
Faiz artırımına karşı olduğunu her fırsatta dile getiren Erdoğan’ın karar sonrasında yaptığı açıklamalarda (özellikle dünkü dolarda yaşanan sert yükseliş ve 2,31 seviyesine faiz artırımına rağmen görmesi gibi) B ve C planlarının olduğunu söylemesiydi..

 Bu B ve C planları neler olabilir diye düşündüğümde aklıma ilk gelenler ve olmasını arzu ettiklerim olarak ikiye ayırabilirim…

AKLIMA GELEN YAPILABİLECEK UYGULAMALAR

1-Doların ve faizin yukarı hareketlendiği bu süreçte reel sektörün karşılaşacağı zorlukları gidermek adına uygulanabilecek yeni teşvik paketlerinin hızla devreye sokulması. (vergi istisnası  ya da muafiyeti gibi.. Özellikle enerji ve hammadde girdi maliyetlerini azaltmaya yönelik adımlar v.b)
2-Özellikle ithalat ve ihracat ağırlıklı çalışan firmalara yönelik kurda sabitleme uygulamaları
3-Var olan borçlanmalara yönelik vadenin uzatılması (vergi borcu takiıtlendirmesı v.b)
4-Sadece para piyasalarının değil sermaye piyasalarının da bu teşviklerde unutulmayarak şirketleri ve yatırımcıları bu alana yönlendirmek. (Özellikle VİOB’da heading yapmak ve buradan elde edilecek kazançlara uygun vergilerde indirim gibi)

OLMASINI İSTEDİĞİM UYGULAMALAR

1-Döviz swap işlemleriyle birlikte FX piyasalarda dolar işlemlerinin denetlenmesi ve kontrollerin daha sıkılaştırılması. Bu sermaye kontolü olarak algılanmasının, tam tersi dolardaki agresif hareketlerin gerçek talepten mi yoksa kağıt üzerindeki işlemlerden mi oluştuğunu daha net görmek ve oluşabilecek ciddi zararların önüne geçmek açısından önemli bence..
2-Hatırlarsak daha öncesinde altında da buna benzer sert hareketler olmuş ve 1950 dolar onslara kadar tırmanan altın için 2000-4000 dolar onslar konuşulmuştu afaki olarak. Yatırımcılar bu süreçte gerek altın alımlarında gerekse FX işlemlerinde çok ciddi zararlar yazmışlardı.
3-Bu durumun dolarda da yaşanmaması için bu iki kontrol mekanizmasının hızlı şekilde devreye sokulması durumunda ekonomide ve piyasalarda bozulan denge yerine gelecektir..
4-Gerek MB gerekse ekonomi kurmaylarının sadece ekonomistlerle değil aynı zamanda sermaye piyasalarına yön verenlerle de bir araya gelerek alınacak kararlarda birlikte hareket etmesi de bana göre etkisi güçlü bir adım olacaktır.

Elbette MB’nin elinde birçok piyasa müdahale araçları vardır. Ancak şu unutulmamalıdır ki bundan sonraki süreç gelişmekte olan ülke ekonomilerini ve MB’yi zorlayacaktır. 2014 sonunda tahvil alım programını bitirme kararlılığında olan Fed’in hamleleri küresel krizi anlamayan tüm ülkelerde kendini daha net gösterecek. Bu ise azalacak olan dolar yerel para birimlerini de alınacak önlemleri de etkisiz hale getirebilir.

 Dilerim ki B ve C planları dolar ve faiz arasında sıkışan ekonomiyi reel sektörü, işleri durma  noktasına gelen esnafı, tüccarı ve borsa yatırımcısını memnun edebilecek nitelikte ve kapsamlı olur…