'Seçim sonrası belirsizlik kalkacak'

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yerel seçimler sonrası azalan belirsizliğin büyümede aşağı riski sınırlayacağını söyledi

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonominin önümüzdeki dönem izleyeceği yol hakkındaki öngörülerini paylaştı. Şimşek, kamuoyu yoklamalarının son dönemdeki siyasi gelişmelerin oy oranlarına yansımasının sınırlı kalacağını gösterdiğini ve Mart'taki yerel seçimlerin ardından siyasi belirsizliğin azalmasını beklediğini belirterek küresel ekonomideki gelişmelere de bağlı olarak, büyümede aşağı yönlü risklerin sınırlı kalacağını söyledi. Küresel ekonomideki gelişmelerin yanı sıra 17 Aralık'ta bazı siyasilerin yakınlarının da içinde yer aldığı kişilere karşı rüşvet ve yolsuzluk iddiaları nedeniyle başlatılan operasyonun ardından ortaya çıkan belirsizlik bu yıl için yüzde 4 olan büyüme öngörüsü üzerindeki aşağı yönlü riskleri artırdı. Londra ve New York'ta 500'e yakın yatırımcıyla bu hafta bir araya gelecek olan Şimşek ziyaretinden önce Reuters'a yaptığı değerlendirmede, yabancı yatırımcıların son siyasi gelişmeleri anlamakta zorluk çektiklerini belirterek, "Son dönemde epey anket yayımlandı, anketlerde açık ve net olarak milletimizin algısı bunun bir siyasi operasyon olduğu yönünde. Bundan dolayıdır ki sandığa yansıması oldukça sınırlı olacaktır. Halkın güçlü desteği devam ediyor. Bütün kamuoyu yoklamaları bunu gösteriyor. Siyasi istikrara ilişkin kaygıların azalacağını düşünüyorum" dedi.

CARİ AÇIK DARALACAK

Cari açığın ekonominin yumuşak karnı olarak görüldüğünü ve bu nedenle "kırılgan beşli" içinde sayıldığını belirten Şimşek, TL'deki değer kaybı, AB'de devam eden toparlanma, emtia fiyatlarının nispeten stabil seyretmesi ve Arap Baharı'nın getirdiği istikrarsızlığın önemli ölçüde yerini sükunete bırakmasının cari açıkta çok ciddi bir daralmaya yol açacağını belirtti. Şimşek, "Aldığımız makro ihtiyati tedbirler ve son gelişmeler bir kısmı ihracatı destekleyen, bir kısmı ithalatı sınırlayacak gelişmeler. Bunlara bir bütün olarak baktığınız zaman cari açıkta bizim 2014 için OVP'de öngördüğümüzden çok daha güçlü bir daralma olası görülüyor ki bu önemli" dedi.Hükümetin bu yıl OVP'de yer alan cari açık öngörüsü 55,5 milyar dolar ya da GSYH'nın yüzde 6,4'ü düzeyinde bulunuyor. Enflasyonun, kur geçişkenliği ve TL'deki değer kaybıyla bir miktar yükselmesinin öngörüldüğünü vurgulayan Şimşek, "İç talebin nispeten zayıf seyrettiği dolayısıyla Türkiye'deki büyümenin potansiyelinin oldukça altında olduğu bir dönemdeyiz. Bu da çok ciddi atıl kapasiteye işaret ediyor. Firmaların fiyat artırma gücünün son derece sınırlı olduğunu gösteriyor. Bundan dolayı kalıcı bir enflasyonist şoktan çok, geçici ve sınırlı bir geçişkenlik görüyorum" dedi. Şimşek, "Enflasyon ilk çeyrek ve ilk yarıda bir miktar yükselse de daha sonra tekrar aşağı doğru bir trende geçme ihtimalini yüksek görüyorum. Enflasyonda yukarı doğru, büyümede aşağı doğru risklerin arttığı ortada" diye konuştu.

BÜTÇEDE MANEVRA ALANI VAR

Bu yılın bütçesini yaparken biraz ihtiyatlı davrandıklarını, özelleştirmede çok agresif bir beklenti içine girmediklerini vurgulayan Şimşek, "Bir şok yaşanırsa o şoka tepki verme anlamında bütçede büyük bir manevra alanı var" dedi. Büyüme çok yavaşlarsa bunun gelir tarafında etkisinin çok sınırlı olacağını, cari açığın iyileşeceğini kaydeden Şimşek, "Büyümede aşağı yönlü riskler var ama belirsizlik (Mart ayındaki yerel) seçim sonrasında azalırsa küresel ekonomideki gelişmeleri dikkate alarak büyümede aşağı yönlü risklerin sınırlı kalacağı düşüncesindeyim. Bence bu önemli ve belirleyici faktörlerden biri olacak. Millet sandığa gidecek ve karar verecek" dedi.

CARİ AÇIKTA CİDDİ İYİLEŞME ÖNGÖRÜYORUZ

Türkiye'nin kırılganlık noktası olarak görülen cari açıkta çok ciddi iyileşme öngördüklerini vurgulayan Şimşek, diğer makro ekonomik temellerin başka ülkelerle kıyaslandığında Türkiye'nin çok daha sağlam olduğunu ifade etti. "Türkiye'nin temelleri sağlam. Özel sektörün, bankaların açık pozisyonu yok, hanehalkının yok" diyen Şimşek, "Bir tek reel sektörün durumu.. ama reel sektörün büyük bölümü halka açık şirketler ve bunlar borçlarını çevirme ihtimali oldukça yüksek şirketler. Kısa vadeli açık pozisyon oldukça sınırlı milli gelirin yüzde 2'sinden az. Dolayısıyla büyük resme baktığınız zaman Türkiye iddia edildiği kadar kırılgan değil. Şu anda bir belirsizlik olduğu için Türkiye olumsuz, negatif şekilde ayrışmış gibi gözüküyor ama ortalığın bir miktar yatışmasıyla birlikte bence tekrar bir normale dönüş hızlı şekilde başlar" dedi.

ÖZELLEŞTİRMEDE KARARLILIK SÜRECEK

Şimşek, son dönemdeki gelişmelerin ardından özelleştirmeler ihalelerindeki erteleme talepleri konusunda, "Yatırımcılarla görüşeceğiz eğer ağırlık Mart sonuna ertelemenin faydalı olacağına inanıyorsa bunu değerlendiririz. Bizim için önemli olan piyasa şartları. Eğer ilgili bütün kesimlerin bu yönde talebi varsa bunun değerlendirmesini yapar ve gereğini yaparız" dedi. ÖİB tarafından ihaleye çıkılan Milli Piyango için son teklif tarihi 13 Şubat, Kemerköy ve Yeniköy Santralleri için 24 Ocak, Çatalağzı Termik Santrali için 5 Şubat ve Yatağan Santrali için 10 Şubat olarak belirlenmişti. Özelleştirmede kararlılığın sürdüğünü ve hatta daha güçlü şekilde odaklanacaklarını; geçen sene ve öncesi sene büyük şehirlerde çok sayıda değerli gayrimenkulü ÖİB'ye devrettiklerini kaydeden Şimşek, "Şimdi o süreç hızlanacak. Çünkü uzun zamandır imar ve benzeri konular çalışıldı. (Bu yıl özelleştirmede) gayrimenkullerde daha hızlı sonuçlar elde edilecek" dedi. Mikro reform olarak termik santrallerin özelleştirilmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Şimşek, "Portföyün en kritik parçası o. İleride şunu yapabiliriz; belki oturup (özelleştirme) portföyü genişletilebilir mi yeni unsurlar katılabilir mi diye çalışabiliriz" dedi.

SANTRALLERİ BU SENE BİTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ

Termik santrallerin özelleştirilmesini normal şartlarda altında bu sene bitirmeyi hedeflediklerini kaydeden Şimşek, "Piyasa şartlarını değerlendirmemiz gerecek. Normal şartlarda termik santraller için (bu sene) yeni ihalelere çıkma planımız var duruma da bakacağız" dedi. Şimşek, uluslararası bir yatırım bankasının Türkiye'ye yatırım konferansı düzenlediğini ve iki gün Londra'da iki gün de New York'ta toplantılar serisi düzenleyeceklerini belirtti ve siyasi gelişmeleri ve makro perspektifi yatırımcılara sunacaklarını kaydetti.