Sahtekarlık Bitcoin'de mi dolarda mı ?

Ekonomi ve finans piyasalarının pek çok ünlü ismi Bitcoini bir balon olmakla bazıları da bir sahtekarlık aracı olmakla suçluyor.

MURAT ALİ ORAL - BORSAGUNDEM.COM

Ekonomi ve finans piyasalarının pek çok ünlü ismi Bitcoin'i bir balon olmakla bazıları da bir sahtekarlık aracı olmakla suçluyor. Bitcoin'i ana akım finans piyasası araçlarından biri olarak görmeyen bu yatırımcılar dolar'ı, euro'yu ya da Japon Yeni'ni alıp satmakta bir sorun görmüyor.

Peki dolar'ı ya da euro'yu Bitcoin'den daha üstün kılan nedir? Yoksa bu üstünlük bir yanılsamadan mı ibaret? Bunun için ana akım finans piyasalarındaki paralarla Bitcoin'in varoluş süreçlerine ve nasıl bir güvence sunduklarına bakalım.

Dolar'ın doğuşu ve doğası

Amerika Birleşik Devletleri kurulduğunda ve dolar bir para birimi olarak kullanılmaya başladığında dolar altına endeksli bir para birimiydi. ABD Merkez Bankası ihraç ettiği dolar'la orantılı altın miktarını kasasında bulundurmak zorundaydı.

Şöyle ki 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Breton Woods’ta toplanan ülkeler, kendi ekonomilerinde ve siyasal bütünlüklerinde Japonya’ya atılan atom bombasından daha büyük tahribatlar yaratacak bir dizi kararı kabul ettiler.

Bunların başında ABD Doları’nın dünya parası olmasını sağlayan “altın standardı” sistemi geliyordu. Bir ons altını 35 ABD Doları'na endeksleyen, yani bir gram altının 0.88 ABD Doları olarak belirlendiği sistem hayata geçirildi. ABD’nin dünya hegomonyasının en önemli ayağını oluşturan ABD Doları'nın “dünya parası” olmasının önü de böylelikle açılmış oldu.

Bretton Woods anlaşmasına göre ABD, önceleri “sahip olduğu altın kadar dolar” basacaktı; ancak bu, elbette bu şekilde olmadı. ABD, cari açığını kapatmak için para basıp bunu dünyaya ihraç etmeye başladı. 1973 yılında ise ellerindeki dolar'ı altına çevirmek için merkez bankasına başvuranlar "Ne altını? O eskidendi, bizde altın falan yok" cevabı ile karşılaştılar.

ABD artık elindeki altın kadar değil cari açığı kadar dolar basmaya başlamıştı. Bunun sonucunda altının çok değerli olduğu dönemlerde 35 dolar bir ons altın ediyorken, bugün bir ons altın alabilmek için 1250 dolar ödemeniz gerekiyor. Yani dolar taşıyanların elindeki dolarlar o zamandan bu yana 36 kat değer kaybetmiş durumda.

Zira artık Fed'in piyasaya dolar sürmek için önünde hiç bir engel yok, bunun sonucunda da dolaşımdaki dolar miktarı İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana binlerce kat artmış durumda.

Böyle olmasına karşın insanlar dolar almaya dünyanın dört bir yanında devam ediyor ve tasarruflarını dolar'a endeksliyor. Arkalarındaki sanal güvencenin gerçek olduğuna inanıyor. Bu inanış da dolar'ın ve diğer kağıt paraların ayakta durmasını sağlıyor.

Bitcoin'in bu yıl yüzde 1500 değer kazanmasının arkasında yatan gerçek de aynı şey aslında ancak bir farkla, diğer paraların aksine Bitcoin'i basacak bir matbaa yok ve piyasadaki Bitcoin sayısı 21 milyon adedi geçemiyor. Bitcoin'e yönelik talep her geçen gün artarken, Bitcoin'in arzı artmıyor. Bu Bitcoin'in varoluş sözleşmesi ile imkansız hale gelirken, bir yandan da ortada cari açıklarını kapatmaya çalışan bir devletin olmayışı.

Arz ve talep dengesi

Bitcoin piyasaya 21 milyon adet sürüldü ve bu sayının asla artırılmayacağı taahhüt edildi. Arzın bu sabit duruşuna karşın talepte bir patlama yaşanması da durduk yere olmadı. Afrika'dan Güney Amerika'ya kadar yayılan bir alanda meydana gelen jeopolitik riskler ve ekonomik çöküntüler sonucunda kripto paralar insanlar için en güvenilir liman haline geldiler. Güney Amerika'da hiper enflasyonun insanların varlıklarını ve gelirlerini eritmeleri; Venezuela'da ülke nüfusunun gıda bulamayan üçte ikilik bölümünün son bir yılda ciddi kilo kayıplar yaşamaları; Venezuela'daki hiper enflasyonun Arjantin ve Peru gibi komşu ülkelere yansıması ve bu süreçte ülke bankalarını çöküşten korumak adına dolar hesaplarına erişimin durdurulması kripto paraların cazibesini artırdı.

İnsanlar hiç bir bankaya ihtiyaç duymadan, ellerinde kalan varlıklarını kripto paralara çevirme imkanına sahip oldular.

Burada temel mesele fiyatlarda yaşanan patlamanın talepte görülen patlamaya paralel bir görünüm arz etmesi oldu. Bitcoin'de yaşanan yükseliş ne petrolü 200 dolara taşıyan ne de bakır fiyatlarını 400 dolardan alıp 6 bin dolara götüren spekülatif bir talepten kaynaklanmadı. İnsan ihtiyaçlarının doğal bir yansıması Bitcoin'i yükselten bir unsur oldu.

Ve evet, Bitcoin'in arkasında belki gerçek bir değer yok ve evet Bitcoin'i ayakta tutan insanların ona olan inancı. Peki ama elinizdeki doların reel değeri nedir? Ona olan inançtan başka?

Venezuela'nın para birimine dolar karşısında onlarca kat değer kaybettiren enflasyon yaşanırken, Latin Amerika ülkelerinde Bitcoin orta gelirli insanların ilgi alanından varlıklı kesimin ilgi alanına doğru kaydı. Ülke dışına çıkarmak istediğiniz 10 milyon dolarınız olsa bunu bir minibüsün içini tamamen dolduracak çantalarla mı yapmak isterdiniz yoksa küçük bir usb belleğin içinde mi yapmak isterdiniz?

Ya da ülke dışında yaşayan ve çalışan bir insansanız, ülkede yaşayan akrabalarınıza Western Union gibi yüksek komisyonlar ödeyeceğiniz kurumlar aracılığı ile mi para göndermek isterdiniz? Üstelik o akrabalarınız gönderdiğiniz dolar ya da euro'yu yerel para birimi cinsinden bankalardan çekmek ve belki de çektiklerinin bir hafta sonrasında ellerindeki yerel paranın yarı yarıya değer kaybetmesini izlemek zorundayken sizin için hangisi daha cazip olurdu?

Bitcoin'in bir diğer avantajı ve belki de Bitcoin'e yönelik balon, ya da sahtekarlık suçlamalarının ana nedenlerinden biri de geleneksel bankacılık sistemini devre dışı bırakıyor olmasıdır. Bazı uzmanlar Bitcoin'in değerinin önümüzdeki 10 yıllık süre içinde milyon dolarlarla ifade edilen seviyelere çıkacağını öngörüyor. 1 milyon dolar olduğunu düşünsek bu piyasadaki toplam Bitcoin değerinin 21 trilyon dolara ulaşacağı anlamına geliyor. Bankacılık sistemi içindeki 21 trilyon doların bu sistem dışına çıkması bankalar açısından çok ciddi bir sorun anlamına gelebilecek.

Sonuç olarak Bitcoin riskli bir yatırım aracı ve bu risk dolar ya da euro'dakinden fazla değil. Tamamının değerinin temelindeki değer, insanların ona olan inancından kaynaklanıyor.