Sovyetler Birliği'nin çöküşünden bu yana Rusya'nın bu denli büyük bir ekonomik zorlukla karşılaşmadığının belirtildiği yazıda Moskova'nın 640 milyar dolarlık döviz rezervlerinin yarısının dondurulduğu, önde gelen bankalarının birçoğunun uluslararası ödeme sisteminden çıkarıldığı ve Ural ham petrolünün varil başına yaklaşık 20 dolarlık bir indirimle satıldığı ifade edildi.
Rusya'nın gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 40'ını oluşturan yaklaşık bin Batılı şirketin ülkedeki operasyonlarını kıstığı da vurgulandı.
Makalede tüm kısıtlamalara rağmen Rusya ekonomisinin pek çok kişinin beklediğinden daha iyi durumda olduğu ve yaptırımların Moskova'nın savaşma kabiliyetini henüz aşındırmadığı ifade edildi.
Rublenin istikrarının korumasında Rusya Merkez Bankası'nın sermaye kontrollerini dayatmasının ve faiz oranlarını keskin bir şekilde artırma yönündeki hızlı hamlelerinin etkili olduğuna değinildi.
Rus petrol üretimi savaş öncesinin altında
Petrol fiyatlarının artmasının Rusya'nın indirimli satış yapmasını dengelediği; Çin, Hindistan ve Türkiye'ye artan satışların AB'ye azalan ihracatın etkisinin giderilmesine yardımcı olduğu ifade edildi.
Yazıda Uluslararası Enerji Ajansı'nın geçen ay Rus petrol üretiminin savaş öncesi seviyelerinin yaklaşık yüzde 3 altında olduğu tahminine yer verildi.
Rusya pazarından çekilen Batılı şirketlerin, işletmeleri Rus şirketlere satmasının ve başta Türkiye olmak üzere gelişmekte olan büyük pazarlarla artan ticaretin Moskova'ya destek sağladığı ifade edildi.
Rusya Merkez Bankası halihazırda GSYİH'nın bu yıl yüzde 4 ila 6 oranında daralmasını öngörüyor. IMF de yüzde 6'lık bir düşüş bekliyor.
‘Maliyetler zamanla aratabilir'
Ancak yazıda yaptırımların Rusya maliyetinin zamanla artacağı belirtildi.
Bununla birlikte Batılı ülkelerin, Rusya'nın enerji gelirlerini azaltmak için daha fazlasını yapması gerektiği ve petrol ambargosu tasarısının Moskova'dan çok AB'ye zarar vermemesi için uğraşıldığı dile getirildi.
Avrupa ülkelerinin nüfuslarını enerji fiyatlarındaki artışa daha iyi hazırlaması gerektiği ve Pekin, Delhi ve Ankara’yı Moskova’ya yardım etmekten vazgeçirme çabalarını hızlandırması gerektiği ifade edildi.