Karamollaoğlu: Borçla kalkınmayı obeziteye benzetiyorum

Karamollaoğlu hükümetin ekonomi politikalarını eleştirerek, üretime dönük hiç bir yatırım yapılmadan, sadece borca dayalı kalkınmayı obezite hastalığına benzettiğini söyledi

Saadet Partisi'nin cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, katıldığı televizyon programında Uğur Dündar'ın sorularını yanıtladı. Erdoğan'ın seçim sonrası OHAL'in kaldırılacağı sinyali vermesi üzerine "Neden seçimden sonra, şimdi değil?" sorusunu soran Karamollaoğlu, ekonomide üretime hiç bir yatırım yapılmadan borçla kalkınmayı obezite hastalığına benzettiğini ifade etti

Karamollaoğlu’nun konuşmasının satırbaşları şöyle;

"SEÇİMDEN SONRA OHAL KALKACAK DİYORLAR. NİYE SONRA, ÖNCE DEĞİL?"

“Adalet ve Kalkınma Partisi o dönemde meydana gelen adaletsizliklerin ve aynı zamanda da kalkınamamanın çaresi olarak ortaya çıktı. Onun içinde hem adalete hem de kalkınmaya vurgu yaptı. Ancak bugün maalesef üzülerek söylüyorum en çok ihtiyaç duyduğumuz şey adalet… Herkes bunu görüyor. Kimse bunun üstünü örtemez de zaten. Aslında şimdi Cumhurbaşkanı da söylüyor seçimden sonra OHAL’i kaldıracağız diye. Niye sonra, önce değil? Aslında seçime giderken OHAL’in kalkmış olması icap ederdi. Çünkü OHAL çok farklı bir havayla, bir kalkışmayla karşı karşıya kaldığımız zaman kanunların altına sığınarak bizim bir takım adımlar atmamıza birileri engel olmasın diye ilan edilir. Bu çok kısa bir süre içindir. Çünkü OHAL aslında hukukun işlemediği bir dönemdir bu çok açık. Ama bu işte bir dönem olur. Bir dönemde çözemediğiniz problemi iki döneme uzatırsınız. Ama olağanüstü hal olağan hale geldiği zaman, hukuksuzluk bir memlekette olağan hale geldi demektir. Şu anda biz bununla karşı karşıyayız.

"BORÇLA KALKINMAYI OBEZİTEYE BENZETİYORUM"

Kalkınma ise bir yerde siz attığınız adımlarla kalkınıyormuş gibi gözükebilirsiniz. Aslında öyle bir bataklığa saplanmışınızdır ki bunun kokusu sonradan çıkar. Ne demek istiyorum. Bugün Türkiye kalkınıyor deniliyor doğru… Aslında üretime dönük hiçbir yatırım yapmadan, sadece borçlanarak hizmet yatırımlarına, altyapı yatırımlarına ağırlık veriyorlar. Ne yazık ki borç, milli gelirin hesabına dahil ediliyor. Siz bugün eğer  1 milyon lira paranız var, 2 milyon da borç aldıysanız; 3 milyon liralık zenginsiniz demektir. Şu anda kimse sizin 2 milyon borçlandığınızı bilmiyor. Bizim bütün kalkınma hamlelerimiz yollarımız, köprülerimiz, inşaatlarımız tamamı borçla yapıldı. Erteledik, yap işlet modeliyle yapıyoruz diyorlar ama yap işlet modeliyle bir iş yapıldığı zaman üzerimize binen yük öbüründen çok daha ağır oluyor. Birisine 10 ödeyeceğinize ileride başka birisine 30 ödüyorsunuz. Ben bu tarz kalkınmayı obezite hastalığına benzetiyorum…”